Rusya, Ukrayna işgali nedeniyle 30 milyar euroluk iklim tazminatıyla karşı karşıya

'Çatışmanın karbon ayak izi' nereden geliyor?

Rusya, Ukrayna işgali nedeniyle 30 milyar euroluk iklim tazminatıyla karşı karşıya




Rusya, Ukrayna işgali nedeniyle 30 milyar euroluk iklim tazminatıyla karşı karşıya

Rusya'nın, iki yıl önce Ukrayna'ya karşı başlattığı işgalin neden olduğu iklim maliyeti nedeniyle 30 milyar euroluk tazminat ödemesi gerekebilir.

Rusya'nın Ukrayna'yı işgale başladığı 24 Şubat 2022 tarihinden bu yana devam eden savaşın neden olduğu iklim hasarının Moskova hükümetine maliyetinin yaklaşık 30 milyar euro olacağı düşünülüyor.

Savaşın Sera Gazı Muhasebesi Girişimi (IGGAW) tarafından hazırlanan kapsamlı rapora göre Rusya'nın Ukrayna'daki faaliyetleri yaklaşık 175 milyon ton karbondioksit salınımına neden oluyor. Bu miktar 90 milyon otomobilin yıllık kullanımına eş değer.

"Çatışmanın karbon ayak izi"ni (kısaca "çatışma karbonu") ölçmek için hazırlanan rapor herhangi bir savaşın neden olduğu emisyonları kapsamlı bir şekilde haritalandıran ilk çalışma.

'Çatışmanın karbon ayak izi' nereden geliyor?

Emisyonların üçte biri askeri faaliyetlerden, özellikle de Rus araçları tarafından kullanılan milyarlarca litre yakıttan kaynaklanmakta. Bu, yaklaşık 35 milyon ton karbondioksite tekabül eden en büyük emisyon kaynağı.

Bir diğer üçte birlik kısım ise yeniden inşa için ihtiyaç duyulan devasa miktarlardaki çelik ve betondan kaynaklanmaktadır.

Son üçte birlik kısımına ise çeşitli kaynaklar neden oluyor. Cephe hattının her iki tarafında da işgalden bu yana yaşanan yangınların boyutu ve yoğunluğu önemli ölçüde arttı. Uydu görüntüleri 27.000 kadar yangının yaklaşık bir milyon hektarlık alanı tahrip ettiğini ortaya koyuyor.

Kısıtlamalar ve güvenlik endişeleri nedeniyle ticari uçakların rotalarının değiştirilmesiyle Rusya ve Ukrayna üzerinde 18 milyon kilometrekarelik bir alanda uçuş izni verilmiyor. Fakat Avrupa ve Asya arasında rotaların değişmesi fazladan yakıt kullanımına yol açtı ve bu da 24 milyon tondan fazla net karbon emisyonuna neden oldu.

Enerji altyapısı grevleri de bir diğer neden. Savaşın ilk haftalarında Rusya, Ukrayna'nın fosil yakıt depolarına büyük saldırılar düzenledi.

Kuzey Akım boru hatlarının tahrip edilmesi ise 14 milyon ton karbondioksit salınımına eş değer bir hafta süren denizaltı metan patlamasıyla sonuçlandı.

En sıra dışı emisyon kaynaklarından biri de elektrik şalterlerini yalıtımı için kullanılan sülfür hekzaflorid ya da SF6. Karbondioksitten 23.000 kat daha fazla ısıtma gücüne sahip en güçlü sera gazı SF6, Rusya'nın saldırı sırasında yaklaşık bir milyon ton CO2'ye eş değer gaz havaya karıştı.

Buna, yaklaşık yedi milyon Ukraynalı mültecinin ve Rus mültecilerin hareketi de katkı sağladı.

IGGAW başyazarı Lennard de Klerk, "Bu savaşın karbon emisyonları artmaya devam ediyor" diyor.

Ukrayna'daki savaşın iklime verdiği zararlara ilişkin bu değerlendirme, savaşın başlamasından bu yana yapılan dördüncü değerlendirme olup, her biri gelişen emisyon kaynaklarına ilişkin anlayışımızı ilerletiyor.

Örneğin, toplam küresel askeri harcamalar 2023 yılında 2,4 trilyon dolara (2,2 trilyon euro) ulaşarak 2022 yılından bu yana reel olarak yüzde 6,8 oranında arttı. Bu, askeri teçhizat üretimi ve ağır silahların uzun mesafeli teslimatları gibi karbon salınımını arttıran faktörlerle birlikte 2009'dan bu yana yıllık bazda en yüksek artış.

De Klerk, "İlk değerlendirmelerde Ukrayna'nın yeniden inşaası en büyük payı temsil ederken, şimdi savaş ile savaş zamanı inşaası hemen hemen aynı" diyor

'Çatışma karbonu'nun maliyeti nedir?

Araştırmacılar en gelişmiş metodolojiyi kullanarak salınan her bir ton karbon için bir maliyet belirlediler. Nature dergisinde yayınlanan hakemli araştırma, son değerlendirmeden bu yana salınan CO2 tonu başına düşen miktarı önemli ölçüde artırarak güncellenmiş rakamlar verdi.

IGGAW, Rusya'nın savaşın ilk 24 ayında iklim tazminatı olarak 32 milyar dolarlık (29.5 milyar Euro) bir faturayla karşı karşıya olduğunu tahmin ediyor.

Ukrayna hükümeti, ülkenin Rusya'ya karşı açtığı tazminat davasına katkıda bulunacağını söyleyerek raporu memnuniyetle karşıladı.

Rapor, Rusya'ya karşı açtığımız tazminat davasında önemli bir dayanak noktası olacak
 Ruslan Strilets 
Ukrayna Çevre Koruma ve Doğal Kaynaklar Bakanı

Ukrayna Çevre Koruma ve Doğal Kaynaklar Bakanı Ruslan Strilets, "Bugün yayınlanan analiz, Rusya'nın işgalinin iklim üzerindeki etkilerine dair elimizdeki en güncel ve kapsamlı fotoğraftır ve çatışmanın çevresel maliyetleri söz konusu olduğunda da var olan savaş sisinin ortadan kalkmasına yardımcı olmaktadır" dedi.

"Bu, Rusya'ya karşı açtığımız tazminat davasında önemli bir dayanak noktası olacak."

2022 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda (BMGK) alınan bir kararla Rusya'nın Ukrayna'ya savaş tazminatı ödemesi istenmiş, Avrupa Konseyi de hasar komisyonu oluşturmuştu. İklim emisyonlarına ilişkin rapor da bu kayıtların bir parçası olacak.

"Rusya Ukrayna'ya olduğu kadar iklimimize de zarar veriyor" diyen Klerk, bu 'çatışma karbonu'nun büyük miktarının küresel olarak hissedileceğini sözlerine ekledi.

"Rusya Federasyonu, Ukrayna'ya ve iklim hasarından en çok zarar görecek olan güney ülkelerine borçlu olarak bu bedeli ödemek zorunda bırakılmalıdır."

Araştırmacılar metodolojilerini sıfırdan geliştiriyor

Çatışmalardan kaynaklanan karbon emisyonlarına ilişkin veriler genellikle az. Savaş zamanı gizliliği, fiziksel tehlikeler ve yerinden edilmiş uzmanlar bu tahminlerin bir araya getirilmesini zorlaştırmaktadır. IGGAW, Batılı hükümetler ve vakıflar tarafından finanse edilen ve bu engelleri aşmaya çalışan bir karbon denetleme uzmanları birliğidir.

Var olan verilerden bu rakamları üretmeye başlamak için yeni bir metodoloji geliştirilmesi gerekiyor.

Klerk, "Bunu sıfırdan geliştirmeniz gerekiyor," diyor.

"Bu zaman alan bir konu ve bazı emisyon kaynaklarını gözden kaçırabilirsiniz. Bu nedenle her yinelemede metodolojiyi en ince detayına kadar ayarlıyoruz."

İkinci engelin ise verilerin mevcudiyeti olduğunu ekliyor. IGGAW'ın Rusya'nın Ukrayna'daki savaşından kaynaklanan emisyonlara ilişkin tahmini, diğer bilgilerin yanı sıra büyük ölçüde uydu verilerine, hükümet bilgilerine, bilimsel çalışmalara ve açık kaynaklı istihbarata, uzmanlarla yapılan görüşmelere ve sektör raporlarına dayanıyor.

EURO NEWS