Rusya ve Çin'den Suriye'ye insani yardım planına veto

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde Rusya ve Çin engeline takıldı.

Rusya ve Çin'den Suriye'ye insani yardım planına veto




Türkiye ve Irak sınırındaki üç nokta üzerinden Suriye’ye sınır ötesi insani yardımlara bir yıl devam edilmesini öngören tasarı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde Rusya ve Çin engeline takıldı.

    Rusya ve Çin, Suriye'deki milyonlarca sivile insani yardımların nasıl sürdürüleceğine ilişkin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne sunulan karar tasarısını veto etti.

Güvenlik Konseyi'nin 2014 tarihli kararına göre halihazırda Suriye’deki sivillere insani yardımlar Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın kontrolünde olmayan dört sınır kapısından ulaştırılıyor. Suriye rejiminin resmi olarak onaylamadığı kararın geçerlilik süresi 10 Ocak tarihinde doluyor. Kararın hangi biçimde uzatılacağı ise 15 üyeli BM Güvenlik Konseyi'nde anlaşmazlığa neden oldu.

Almanya, Belçika ve Kuveyt tarafından hazırlanan ilk taslakta bu kapılara bir yenisinin eklenmesi öngörülüyordu. Rusya ve Çin ise yardımların 6 ay süreyle sadece Türkiye sınırındaki iki nokta üzerinden yapılmasını öneren bir başka taslak hazırladı.

İlk grubun uzlaşma bulmak amacıyla insani yardımın 1 yıl süreyle Türkiye sınırındaki iki ve Irak sınırındaki bir noktadan Suriyeli sivillere ulaştırılması önerisi de kabul edilmedi. Taslak 15 üyeli Konsey’de 13 üyenin onayını almasına rağmen, veto yetkisine sahip beş daimi üyeden Rusya ve Çin'in veto etmesi nedeniyle hayata geçirilemedi. Moskova ve Pekin'in hazırladığı taslak ise Konsey üyelerinden alması gereken minimum leyhte oy sayısı olan 9 oya ulaşamayarak reddedildi.

Tasarının mimarlarından Almanya’nın BM Daimi Temsilcisi Christoph Heusgen, BM Güvenlik Konseyi'ndeki oylama için "Suriye halkı ve bu konsey için üzücü bir gün" yorumunu yaptı.

ABD’nin BM Daimi Temsilcisi Kelly Craft ise 10 Ocak’ta mevcut düzenlemenin süresinin dolacağını hatırlatarak, uzlaşma zemini bulabilmek için o tarihe kadar yeni bir tasarı üzerinde aralıksız çalışacaklarını söyledi.

Deutsche Welle Türkçe