Rusya’nın Doğalgaz Hamlesi Ne Anlama Geliyor?

“Türkiye için Azerbaycan en akılcı seçenek”

Rusya’nın Doğalgaz Hamlesi Ne Anlama Geliyor?




Rusya’nın Doğalgaz Hamlesi Ne Anlama Geliyor?

Rusya’nın, Ukrayna’yı işgalinde 65’nci gün geride kalmasıyla savaş koşullarının yanı sıra Avrupa’nın doğalgaz bağımlılığı, Türkiye’ye etkisi ve enerji sektöründeki fiyat artışı gündemdeki yerini koruyor.

Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin, 24 Şubat’ta “Ukrayna’ya yönelik askeri operasyon başlatıldığını” kamuoyuna açıkladıktan sonra ABD ile birlikte Avrupa’nın yaptırım kararları almaya başlaması üzerine tepki göstermişti.

Putin’in 31 Mart’ta imzaladığı kararnamesi kapsamında, “Rusya’dan gaz ithal eden ülkeler için Gazprombank’ta hesap açmaları ve gaz karşılığı ödemelerini bu bankaya Euro ile yapmaları gerektiği ve ardından bankada oluşacak fonların Ruble’ye çevrileceği” kararlaştırılmıştı. Putin, bu kararname koşullarını karşılamayan ülkelere Rusya’nın doğalgaz satışını durduracağını açıklamıştı.

Vladimir Putin’in kararı doğrultusunda ilk doğalgaz kesintisi kararı, koşullara uygun şekilde ödeme yapmadıkları gerekçesiyle 27 Nisan 2022’den itibaren Polonya ve Bulgaristan’a uygulanmaya başlandı.

Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi kıdemli öğretim görevlisi ve Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Petrol Mühendisleri Odası Eski Başkanı Necdet Pamir, Rusya’nın doğalgaz hamlesine ilişkin VOA Türkçe’ye değerlendirmelerde bulundu.

Polonya ve Bulgaristan’ın Avrupa Birliği’nin (AB) yanı sıra ABD’nin siyasi desteğine güven duyduğuna işaret eden Pamir, Polonya’nın Danimarka üzerinden ulaştırılacak Norveç gazıyla ihtiyacını karşılamayı planladığını ancak gelecek kış açısından ciddi risk ile karşı karşıya olduğunu söyledi.

Bulgaristan’ın ise Polonya’ya kıyasla çok daha az depolanmış gaz stoğuna sahip olduğunu belirten Pamir, Bulgaristan’ın Türkiye’nin üzerinden gaz temini planlaması içerisinde olduğunu kaydetti.

“Türkiye için Azerbaycan en akılcı seçenek”

Pamir, Türkiye açısından “2020’de 48 milyar metreküp gaz tüketen ülkemiz, 2021’de çok ciddi bir talep artışıyla 60 milyar metreküp gibi bir tüketim gerçekleştirdi. Ocak 2022’de İran gazının kesilmesiyle birlikte (kriz nedenleri çok daha fazla nedene ve yönetim hatalarına bağlı), gaz ve elektrik arzında kesinti ve kriz yaşayan Türkiye için en akılcı, uygun fiyatlı ve kolay ithalat kaynağı Azerbaycan” değerlendirmesini paylaştı.

Rusya’nın aslında iddia edildiği gibi Ruble karşılığında gaz satışında başarısız olmadığını da söyleyen Pamir, sonuçta küresel çapta fiyat artışı tetiklenmeye devam etmesinin yanı sıra Türkiye açısından spot piyasaya yönelme ihtiyacıyla pahalı tüketime yol açtığını açıkladı.

Pamir, VOA Türkçe’nin Rusya’nın enerji kartıyla uluslararası arenadaki hamlelerine ilişkin sorularını şöyle yanıtladı:

“Polonya Rusya’nın çok yönlü hedefi riskiyle karşı karşıya”

VOA: Polonya açısından doğalgaz kesintisine ilişkin değerlendirmeniz nedir?

Necdet Pamir: Polonya, enerji tüketimin yüzde 18’ini doğal gazla karşılarken, tükettiği yaklaşık yıllık 20 milyar metreküp gazın yarısını (10,2 milyar metreküp), petrolün ise yaklaşık üçte ikisini yani yüzde 62’sini Rusya’dan ithal ediyor. Ukrayna’ya askeri yardım konusunda da sınırlarını zorlayan Polonya, Rusya’nın doğrudan ve çok yönlü hedefi olma riskiyle karşı karşıya kalabilir. Doğal gazda Rusya ile olan anlaşması bu yıl sonunda bitecek olan Polonya, ABD ve AB’nin siyasi desteğinin ötesinde, iki faktöre güveniyor. Bunlardan birisi 2022 sonunda işletmeye açılacağı varsayılan, Norveç gazını Danimarka üzerinden Polonya’ya ulaştıracak Baltık Doğal Gaz Boru hattı. Hattın toplam kapasitesi 10 milyar metreküp. Diğer faktör ise, Polonya’nın açıklamasına göre, doğalgaz depolarının yüzde 75’inin dolu olması. Doğal gazın sadece kış mevsiminde ve ısınma amaçlı kullanılmadığı ve sanayinin, santralların (elektrik üretiminin) gereksinimi için de kullanıldığı dikkate alınırsa, Ocak 2023’e kadar nasıl bir alternatif bulunacağı konusu, bir risk unsuru. Hattın işletmeye alınmasının gecikme potansiyeli de ayrı bir risk faktörü.

Bulgaristan’ın Türkiye’ye yönelik beklentisi

VOA: Bulgaristan, Rusya’nın kararından nasıl etkilenecek?

Necdet Pamir: Bulgaristan’ın durum ise daha kritik. Yıllık 3,2 milyar metreküp civarı gaz gereksinminden yaklaşık yüzde 90’ını Rusya’dan ithalatla karşılayan bu ülke, bu kaynağın yerine kısa erimde bir alternatif bulmakta zorlanacaktır. Rusya’dan yapılan ithalat, ülkemizden geçen TürkAkım hattı üzerinden gerçekleştiriliyor. Bulgar yetkililer, acil çözüm olarak Azerbaycan (ve gene ülkemiz üzerinden) gazını dile getiriyorlar. Ancak burada da bazı kısıtlar söz konusu. Azerbaycan’ın “acil” olarak verebileceği miktarın günlük 4 milyon metreküp olabileceği öne sürülüyor. Bu da Bulgaristan’ın tüketimin yarısından az. Ayrıca ilave Azerbaycan gazına öncelikle gereksinimi olan asıl ülke Türkiye ve mevcut anlaşmalar kapsamında, öncelikli alım hakkına sahip. 2020’de 48 milyar metreküp gaz tüketen ülkemiz, 2021’de çok ciddi bir talep artışıyla 60 milyar metreküp gibi bir tüketim gerçekleştirdi. Ocak 2022’de İran gazının kesilmesiyle birlikte (kriz nedenleri çok daha fazla nedene ve yönetim hatalarına bağlı), gaz ve elektrik arzında kesinti ve kriz yaşayan Türkiye için en akılcı, uygun fiyatlı ve kolay ithalat kaynağı Azerbaycan. Öncelik Türkiye’nin olunca, Bulgaristan’ın bu kaynağa erişim potansiyeli daha zayıf görünüyor. Bulgaristan için bir diğer sorun, depolarının sadece yüzde 17 civarında dolu olması ve mevcut çekim miktarları ile birkaç haftalık gazının kalmış olması.

VOA: Rusya’nın bundan sonrasında enerji faktörüyle Avrupa’yı hedef alan hangi adımları söz konusu olabilecektir?

Necdet Pamir: Rusya, Türkiye’de yaygın olan medya haberlerinin ötesinde, ruble ile satış konusunda, sanıldığı kadar “başarısız” değil… Örneğin, her ne kadar Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Rusya’nın taleplerine uyan şirketlerin AB yaptırımlarını ihlal etmiş olacakları yönünde tehditkar açıklamalar yapsa da Almanya, Macaristan ve Slovakya gaz şirketleri, Rusya talepleri doğrultusunda işlem yapıyorlar. Financial Times, Avusturya ve İtalyan şirketlerinin (örneğin ENI) de bu yönde hareket etmeyi planladıklarını yazıyorlar. Dolayısıyla, Rusya’nın bu konuda eli şimdilik güçlü görünüyor. Ayrıca, Rusya’nın 2021 yılında AB üyesi ülkelere sağladığı gaz miktarının 155 milyar metreküp olduğu dikkate alınırsa, en fazlası 10 milyar metreküplük katkı sağlayabilecek Baltık Gaz Boru Hattı ve benzeri “alternatiflerle” AB üyesi ülkeleri Rus gazı ve petrolü almaması konusunda daha fazla baskılamanın, yarardan çok zarar getireceği göz önünde bulundurulmalıdır. Kâğıt üzerine yazılan her “seçeneğin”, bugünden yarına derde deva olamayacağı ve ayrıca miktar olarak da yetersiz olduğu kabul edilmelidir. Irak’ın kuzeyinden ya da İsrail’den gaz getirilmesi gibi “seçenek”lerin yanı sıra kaynaklarının AB enerji karışımı içinde yenilenebilir enerji kaynaklarının payının arttırılması gibi hedefler; zamanlama, miktar ve maliyet gibi unsurlar dikkate alındığında, hayli sıkıntılı seçeneklerdir.

Mevcut gelişmeler nedeniyle vadeli (spot) piyasalarda (TTF) gerçeküstü değerlere tırmanan gaz fiyatları, sadece Avrupa’lı tüketicileri değil, gaz talebi artan ve bunun da önemli miktarını spot piyasadan almak zorunda kalan Türkiye’yi de vurmaktadır. Kuzey Akım 2 hattı işletmeye alınsaydı, süreç bu noktalara gelmeyecekti. Dilerim kısa sürede akılcılık, hırsların önüne geçer ve özellikle ithalatçı ülkeler ve onların tüketicileri, bir nebze olsun rahat nefes alabilirler.