Saadet Partisi lideri Karamollaoğlu: 28 Şubat mantığı yine işbaşında
Saadet Partisi lideri Karamollaoğlu basın toplantısında hükümet politikalarını hedef aldı
Saadet Partisi lideri Karamollaoğlu basın toplantısında hükümet politikalarını hedef aldı
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu haftalık basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Konuşmasında Doğu Türkistan sorununa değinen Saadet lideri, “Doğu Türkistan, hem Türk dünyasının hem de tüm insanlığın kanayan yarasıdır. Dünya, Çin’in Doğu Türkistanlılara yaptığı zulme sessiz kalıyor” dedi.
"Doğu Türkistan’daki zulüm lekesi Çin’in yakasından düşmez. Çin, tüm dünyayı adeta aptal yerine koyuyor” ifadelerini kullanan Karamollaoğlu, bölgede yaşananların uluslararası bir komisyon tarafından takip edilmesini istedi.
“Kutuplaşma, bu ülkeye zarar verir”
Toplumda bir kutuplaşma yaşandığını kaydeden Karamollaoğlu, “Tarihten ders almak mecburiyetindeyiz. Kutuplaşma, bu ülkeye zarar verir. Herkes bilmeli ki avukatlar arasındaki kutuplaşma bu ülkeye zarar verecektir” şeklinde konuştu.
AK Parti’nin TBMM’ye sunduğu “Çoklu baro” teklifinin kamplaşmaya ve kutuplaşmaya destek sağlayacağını savunan Karamollaoğlu, "Adaletin hangi fikirde olursa olsun; siyasallaşmasının karşısındayız. Biz, baroların siyasallaşmasına karşıyız. Adalet, siyasallaşarak düzelmez. Cenâb-ı Hâkk'ın bile zorlamadığı bir konuda siz, toplumu kendiniz gibi düşünmeye zorlarsanız bundan hem siz hem de toplum zarar görür” dedi.
İstanbul Şehir Üniversitesi’nin de bu kutuplaşmanın bir neticesi olarak kapatıldığını belirten Saadet Partisi Genel Başkanı, “Adalette, emniyette, şimdi de ilim yuvalarında kutuplaşma yaşanıyor.Şehir Üniversitesi açılışının eski resimlerine bakıyoruz; Erdoğan, Davutoğlu, Gül orada. Hep beraber güle oynaya açılışını yaptılar. Şimdi işler değişti” ifadelerini kullandı.
"İşi hak edene vermemek hak edene, hak etmeyene vermek ise tüm ülkeye zulümdür”
Son atanan üniversite rektörlerine de değinen Karamollaoğlu, rektörlerin akademik yeterliliklerinin olmadığını savunarak, "Siz, böyle rektörlerin akademisyen yetiştireceğine nasıl inanıyorsunuz? Özellikle üniversitelerde liyakate önem verilmediği için geleceğimizi tehlikeye atıyoruz. İşi hak edene vermemek, hak edene zulümdür; hak etmeyene vermek ise tüm ülkeye zulümdür” diye konuştu.
28 Şubat sürecindeki hataların benzerlerinin yapıldığı görüşünde bulunan Karamollaoğlu şunları söyledi:
28 Şubat'ta bir baskı vardı. 'Konuşanın tepesine vurun' mantığı vardı; şimdi aynı mantık yine iş başında. 28 Şubat'ın en büyük hatalarını bugün yine yaşıyoruz. Tüm bu yaşananların neticesinde, ülkemizin geleceğinden endişe ediyorum. Çünkü zulüm başladığında çığ gibi büyür. Bir yerde zulüm başlarsa orada hayır beklemek mümkün değildir. Bu millete zulmetmeyin.
"Problemleri swap anlaşmalarıyla çözemezsiniz”
Çiftçiye hazineden yıllık yüzde 1 pay vereceğini iddiasının hiçbir zaman tam olarak gerçekleşmediğini belirten Karamollaoğlu, swap tartışmalarıyla ilgili ise "Swap, ekonomiyi güçlendirmek demek değildir; geçici olarak para arayışı içinde olmaktır. Türkiye‘nin problemlerini swap anlaşmalarıyla çözemezsiniz” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin ekonomik yönden ayağa kalkabilmesinin bütün yatırımlarını üretime döndürmesi ile mümkün olacağını vurgulayan Karamollaoğlu, iktidar bunu hâlâ idrâk edemediğini öne sürerek, “Bu milleti hoyratça bankalara mahkum edenler, tek kazananın da bankaların olduğunu görecekler. Türkiye’nin bu ölü yatırım ve borçlandırma yapılanmasından vazgeçmesi gerekiyor” dedi.
Karamollaoğlu, son günlerde depremlerin sıklaştığını da hatırlatarak depremle ilgili alınması gereken tedbirlerin alınmadığını, toplanma yerlerinin yüzde 90’ının ortadan kaldırıldığını belirtti.
Independent Türkçe