Sağlık sektöründe üniversite-sanayi iş birliği

Yerli Diş Teknolojisinde Hedef 50 Milyon Dolar

Sağlık sektöründe üniversite-sanayi iş birliği


Yerli Diş Teknolojisinde Hedef 50 Milyon Dolar

Dental biyomalzeme alanında Türkiye’de bir ilk gerçekleşti. Antibakteriyel nano kompozit diş dolgu malzemelerinin yüzde 100 yerli üretimi için Yıldız Teknik Üniversitesi, Yıldız Teknoloji Transfer Ofisi ve yerli sermayeli UMG Uysal Medikal/Avrupa İmplant firması iş birliği yaptı. Türkiye ekonomisinin kalkınmasına hizmet eden bu önemli buluşun, patent lisans sözleşmesi 20 Kasım Çarşamba günü Yıldız Teknik Üniversitesi Davutpaşa Kampüsü’nde düzenlenen törenle imzalandı. Türkiye’nin 11’inci Kalkınma Planı’nda yer alan yerli üretim ve girişimci üniversite hedeflerine hizmet eden bu proje ile beş yılın sonunda dünya dental kompozit pazarından 50 milyon dolar gelir elde edilmesi hedefleniyor.

Dental biyomalzeme alanında Türkiye’de bir ilk gerçekleşti. Antibakteriyel nano kompozit diş dolgu malzemelerinin yüzde 100 yerli üretimi için Yıldız Teknik Üniversitesi, Yıldız Teknoloji Transfer Ofisi ve yerli sermayeli UMG Uysal Medikal çatısı altındaki Avrupa İmplant firması iş birliği yaptı. Türkiye ekonomisinin kalkınmasına hizmet eden bu önemli buluşun patent lisans sözleşmesi 20 Kasım Çarşamba günü düzenlenen törenle imzalandı. Türkiye’nin üniversite-sanayi ekosistemi için dönüm noktası sayılan bu teknoloji transferinin imza töreni Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bahri Şahin ve Yıldız Teknopark Genel Müdürü Prof. Dr. Mesut Güner’in ev sahipliğinde gerçekleşti. Etkinliğe, Yıldız Teknik Üniversitesi Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Afife Binnaz Yoruç Hazar ve Dr. Aysu Aydınoğlu, Türkpatent Başkan Danışmanı Mehmet Tarakçıoğlu, TÜBİTAK Temeg Grup Koordinatörü Dr. Alp Eren Yurtseven katıldı.

11’inci Kalkınma Planı’na hizmet

Yıldız Teknik Üniversitesi Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Afife Binnaz Yoruç Hazar ve Dr. Aysu Aydınoğlu’nun çalışmaları sonucu ortaya çıkan bu önemli buluşun yerli ve milli bir ürüne dönüşmesiyle; Türkiye’nin stratejik bir teknik alanda dışa bağımlılığının azalması ve uluslararası bir marka yaratılması mümkün olacak. Türkiye’nin 11’inci Kalkınma Planı’nda yer alan yerli üretim ve girişimci üniversite hedeflerine hizmet eden bu buluş, üniversite patentinin sanayiye lisanslanması adına çok önemli bir örnek teşkil ediyor.

İç pazarın yüzde 60’ı hedefleniyor

Uluslararası araştırmalar global restoratif kompozit dolgu malzemeleri pazar hacminin 2022 yılında 509.1 milyon dolar ticaret hacmine ulaşacağını öngörüyor. Türkiye’de 2017 yılında bu alanda 24.504.839 dolar ithalat gerçekleşti. Sağlık Bakanlığı verilerine yapılan işlemlerin yüzde 58’ini dolgu malzemeleri oluşturuyor. Bu oranın önümüzdeki yıl üç katına çıkması öngörülüyor. Türkiye’de ve dünyada restoratif diş hekimliği pazarı gelişim gösteriyor. Kompozit dolgu pazarının da bunun içerisinde önemli bir yer tuttuğu görülüyor. Bu ürün ile öncelikle yerli pazarın ihtiyacına cevap verilmesi hedefleniyor. Bugün yerli implantlar iç pazarın yüzde 60’ını karşılıyor. Orta vadede kompozit dolgu malzemeleri için de böyle bir oran hedefleniyor. Kompozit dolgu malzemeleri hem estetik hem de sağlık kaygısından dolayı her geçen gün diğer dolgu malzemelerinin yerini alıyor. Bu veriler de gösteriyor ki bu buluş, iç pazarda önemli bir açığı dolduracak.

“Girişimci olmak zorundayız”

Törene katılan Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bahri Şahin konuşmasında bu iş birliğinin önemine vurgu yaptı. Şahin, “Yıldız Teknik Üniversitesi, akademisyenleriyle, Teknopark’ıyla bir bütün olarak çalışıyor. Burada bir ekosistem var. Üniversite-sanayi iş birliğinin güzel bir örneğini sergiliyoruz. Patent lisans sözleşmesine konu olan proje üzerinde çok uzun zamandır çalışılıyor. Emeği olan herkesi kutluyorum. Onlardaki bu heyecanı görebiliyorum. Hepimizde bu heyecan devam ediyor. Bu heyecana bütün paydaşların katkı sağlamasını istiyoruz. Bu tür projeler üniversitemize aidiyet duygusunu da artırıyor. Günümüzde en önemli konu yenilikçilik ve girişimcilik. Sanayinin gelişmesi için girişimcilik şart. Biz kendi girişimcilerimizi yetiştirmeliyiz ve buna destek vermeliyiz. Bu başarımızın ardında devletimizin desteği var. Arkamızda bir güç var ve biz bunu hissediyoruz. Türkiye’nin milli üretim hedefleri doğrultusunda ilerliyoruz. Dünya üniversiteleri kendi Ar-Ge’lerini yapıyor. Bugünkü lisans sözleşmesi de bunun bir örneği. Bunun artması gerekiyor.” diye konuştu.

“Kendi kaynaklarımızı üretiyoruz”

Yıldız Teknopark Genel Müdürü Prof. Dr. Mesut Güner de şunları söyledi: “Değişmeyen tek şey değişim. Çağa ayak uydurmamız gerektiğine inanıyoruz. Uyduramazsak geri kalırız. Üniversitemiz de ayak uydurmak zorunda. Girişimci bir üniversite olmadığınız takdirde rekabet etme, gelir kaynakları oluşturma imkânınız kalmaz. Biz bugün girişimci bir üniversite olduğumuzu söylüyoruz. Akademisyenlerimizin alın teriyle geliştirdiği bir fikri ticarileştiriyoruz. İlerleyen zamanda devletin bütçesine gerek kalmadan kendi imkânlarımızı oluşturacağız. Yüksek katma değerli ürünler üreteceğiz. Türkiye’nin ihraç ettiği teknoloji gelirlerimizin sadece yüzde 3,5’ini oluşturuyor, dünya ortalaması ise yüzde 16,7. Bizim bilgiyi daha fazla ticarileştirmemiz gerekiyor. Burada karşılıklı kazan-kazan var. Bütün paydaşlar kazanıyor. Türkiye’nin 11’inci Kalkınma Planı’na hizmet ediyor. Bu iş birlikleri sayesinde yurt dışından ithal ettiğimiz ürünü kendimiz üretecek ve bunu ihraç edeceğiz. Bu projenin tüm paydaşlarına ekonomiye ve teknolojiye verdikleri destekten dolayı teşekkür ediyorum.”

“Teknoloji atılımı yaptık”

Buluş sahiplerinden Yıldız Teknik Üniversitesi Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Afife Binnaz Yoruç Hazar buluşun ortaya çıkış hikâyesini şu şekilde anlattı: “Sağlık sektöründe bir ilki gerçekleştirdik. Ülkenin teknoloji atılımı yaptığı bugünlerde böyle bir buluşa imza atmak çok gurur verici. Buluşun hikâyesi 1990’lı yıllara dayanıyor. Marmara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nde hepimizin başkanı olan Prof. Dr. Hasan Alkumru ve ekibiyle birlikte restoratif dental malzemeler konusunda araştırma yaparken sorular sormaya başladım.

Çalışmalarımızı gerçekleştirdiğimiz sırada gördük ki neredeyse malzemelerin çoğunu yurt dışından ithal ediyoruz; yüzde 99 civarı şu anda 95’ler civarında. Zaman içerisinden “Neden biz bu malzemeleri kendi yerel kaynaklarımızla üretmiyoruz?” sorusu gelişti. Bu soruya hep cevap aradım. Bugün yanıtlamış olmaktan dolayı çok mutluyum. Bize inanan, destek veren herkese teşekkür ediyorum. Artık dünyada teknoloji savaşları başladı. Buna hazır olmak gerekiyor. Hep birlikte bu savaştan galip çıkacağımıza inanıyorum.”

50 milyon dolar gelir hedefi

UMG Uysal Medikal/Avrupa İmplant Satış ve Sistem Müdürü Fatih Uysal da önemli rakamlar paylaştı. Uysal şunları söyledi: “Türkiye dental pazarı 500 milyon dolar büyüklüğe sahip. Pazardaki ürünlerin yüzde 80’i ithal yüzde 20’si yerli ürünlerden karşılanıyor. Son yıllarda hükümetin yerlileşme hamlesiyle birlikte pazarın büyüklüğünün 2023 yılında 1 milyar dolara ulaşması tahmin ediliyor. İhtiyaçların yüzde 40’ının da yerli ürünlerden karşılanması hedefleniyor. Son beş yılda yerli dental implantın payı yüzde 50’yi aştı ve bu oran gittikçe artacak. Bugün burada bir ilk gerçekleşiyor. Yüzde 100 yerli bir işbirliği ile üniversite patenti sanayiye lisanslanıyor. Ürünü iki yıl içerisinde piyasaya sunmayı planlıyoruz. Bu sayede dış ticaret açığını azaltmak hem de milli geliri artırmayı hedefliyoruz. Paramızın ülkemizde kalmasını sağlayacağız. Dünya dental kompozit pazarının büyüklüğü 500 milyon dolar. Beş yıl içinde bu pastadan 50 milyon dolar almayı planlıyoruz. Yıldız Teknopark ile yürüttüğümüz süreç boyunca inovasyon konusunda çok şey öğrendik. Bu çalışmanın başka kurumlara da ilham olmasını diliyorum.”