"Salgın AİHM'nin iş yükünü artırabilir"

Koronavirüs salgını mahkemenin çalışmalarını nasıl etkiliyor?

"Salgın AİHM'nin iş yükünü artırabilir"




Deutsche Welle'nin sorularını yanıtlayan AİHM'nin yeni başkanı Robert Spano, korona salgını nedeniyle mahkemenin iş yükünün artabileceğini düşünüyor.

Deutsche Welle: 47 üyeli Avrupa Konseyi'nin insan haklarını izleyen organı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) başkanlığını kısa bir süre önce devraldınız. Bu zor bir dönemde gerçekleşen görev değişimi. Koronavirüs salgını mahkemenin çalışmalarını nasıl etkiliyor?

Robert Spano: Zor ve çalkantılı geçen bu zamanda bunun bir fırsat olabileceğini görmenin önemli olduğunu düşünüyorum. Birçok kişinin temel insan haklarını hatırladığını görüyoruz. Demokrasinin ve hukuk devleti ilkesinin değerini anlıyorlar. Bu dayanışma ve bağlı olduğumuz köklere dönüş zamanı. AİHM de bu senaryonun bir parçası. Mart ayının ortasından bu yana salgının işimize yansıyan etkilerini görüyoruz. Modern teknolojileri kullanarak, çok sıkı bir planlama yaparak, yargıç ve diğer çalışanların işbirliğinde, tabiri caizse, bu gemiyi yürütüyoruz. Şimdi ikinci aşamaya geliyoruz. Yeni çalışma araçlarımızı nasıl kullanacağımızı göreceğiz.

Salgın nedeniyle mahkemeye başvurular olacağını ve mahkemenin iç işleyişinde bu nedenle değişiklikler olacağını düşünüyor musunuz? İnsanlar sokağa çıkma kısıtlamaları sırasındaki önlemler nedeniyle şikayette bulunacak mı?

Bu olabilir. Önlemlerin mahremiyet hakkı, yaşam hakkı, serbest dolaşım hakkı ve toplanma özgürlüğüne etkileri olduğu aşikâr. Ancak bundan etkilendiğini düşünenler önce ulusal mahkemelerine başvurmalı ve iç hukuk yollarını tüketmeli, eğer Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) uyarınca insan haklarının ihlal edilmesi söz konusuysa. Nihayetinde Avrupa'daki halklar için yolumuz açık. Ancak şu anda Strasbourg'a gelip gelemeyecekleri konusunda bir değerlendirme yapamam. Toplumda kriz olduğunda kişisel çıkarlarla toplumsal çıkarlar arasında bir gerilim yaşanıyor. Bu da zaten AİHS'nin temelini oluşturuyor.

Mahkeme davalardaki tıkanıklıklar nedeniyle kötü bir üne sahip. Şu anda mahkemenin gündeminde 60 bin vaka var. Neden böyle? Neden böylesine dev bir iş yükü var?

Bunun yanıtı kolay değil. Mahkemeye taraf olan 47 ülke var ve mahkeme yaklaşık 800 milyon kişi üzerinde yargı yetkisine sahip. Sorumluluk alanı çok geniş ve mahkemeye erişim çok kolay. Başvuru yapmak ücretsiz, kolayca başvuru yapılıyor. Başvuruların kabul edilmesi için konulan koşullar da çok zor değil. 2011 yılında 160 bin yanıt verilmemiş başvuru vardı, yapılan reformlarla bu sayıyı 60 bine indirdik. Ancak hâlâ yoğun şekilde incelenmesi gereken çok sayıda karmaşık vaka var. Bizim kaynaklarımız sınırlı. AİHM'de 47 yargıç, 300 savcı ve 350 de uzman çalışıyor.

Rusya, Ukrayna, Türkiye ve Romanya en çok şikayet edilen ülkeler. Bu, bu ülkelerde yargının güvenilir şekilde işlemediğinin bir işareti mi, yoksa insanların yargıya duyduğu güvensizlik mi?

Tek tek ülkeler üzerinden konuşamam, bu uygun olmaz. Ama AİHS'nin uygulanışına ilişkin farklı aşamalar içinde olan 47 üye ülke söz konusu olduğunu söyleyebilirim. Bunun da tarihi ve kültürel nedenleri var. AİHS'nin olumlu etkileri oldu, ancak bazı ülkelerde belirli siyasi hedefler, yargının reformdan geçirilmesi ya da hukuk devleti ilkesi söz konusu olduğunda gerilimler yaşandığını görüyoruz. Üye ülkeler ve nihayetinde mahkeme de siyasi önlemlerle AİHS'nin birbirine uyumlu olup olmadığı konusunda karar vermek zorunda.

Robert Spano

AİHM'nin yeni başkanı Robert Spano

Daha fazlasını okumak için: AİHM'de Türkiye'nin 2019 karnesi 

Rusya, Türkiye, ayrıca Büyük Britanya gibi bazı üye ülkelerden mahkemenin haddini aştığı ve bir "aktivist" gibi davrandığı yönünde şikayetler var. Bu eleştirilere ne diyorsunuz?

Mahkeme her zaman eleştirilmiştir. Bir yandan ileri gittiği söylenir, öte yandan, örneğin sivil toplum kuruluşları tarafından, yeterince ileri gitmediği için eleştirilir. Eleştiri her zaman oluyor, bu doğal bir durum. Ama biz İnsan Hakları Mahkemesi olarak kişilerin tek tek hakları ile toplumsal çıkarlar arasında kalan çok zorlu konularla uğraşıyoruz. Benim bu konuda söyleyebileceğim tek şey, mahkemenin AİHS'nin ilkelerine uygun şekilde işini yapmak zorunda olduğu. Mahkemeyi aktivist ya da çekimser olarak adlandırmak hak verilebilir bir durum değil.

İzlandalı bir hukukçu olan Robert Spano (47) ist 18 Mayıs'tan bu yana Strasbourg merkezli Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin başkanı. Mahkeme, 47 üyeli Avrupa Konseyi'nin bir organı olarak Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne uyulup uyulmadığını denetliyor.

Bernd Riegert

Deutsche Welle Türkçe