Şamil Tayyar ile Rektör Ali Gür tartışması büyüyor!

15 TEMMUZ AÇIKLAMASI

Şamil Tayyar ile Rektör Ali Gür tartışması büyüyor!


Şamil Tayyar ile Rektör Ali Gür tartışması büyüyor!

AK Parti MKYK Üyesi Şamil Tayyar, eski Gaziantep Üniversitesi Rektörü Ali Gür'ün iddialarına yanıt veremedi. Twitter’da engelledi, hakaret etti.

HABER MERKEZİ

 Eski Gaziantep Üniversitesi Rektörü Ali Gür'ün, Aydınlık söyleşisinde işaret ettiği AK Parti MKYK üyesi Şamil Tayyar yanıt veremedi, hakaret etti. Ardından Gür'ü sosyal medya hesabında engelledi. Gür ise Tayyar'ın reddettiği tüm açıklamaları delillendirerek “Hakkında deliller ortadayken neden derin bir soruşturma yürütülmüyor? Kaç defa canlı yayında yargıyı ve güvenlik birimlerini açık tehdit ederek suç işlemesine rağmen yargı sessiz kalarak neden sorunu kronikleştiriyor?” dedi.

TAYYAR'IN SİCİLİNİ ANLATTI

 Prof. Dr. Ali Gür “Vaizlikten Teröristliğe Bir İhanetin Portresi” kitabı üzerine yaptığımız söyleşimizde AK Parti'deki bazı isimlere dikkat çekmiş, Şamil Tayyar için şunları söylemişti: “Ergenekon-Balyoz ile ilgili medyadaki paylaşımlarından dolayı aldığı cezalardan ve tutuklanmaktan kurtulmak için AK Parti’de siyasetin gölgesine sığınan, 10 kitabından 7 tanesini FETÖ’ye yakınlığı ile bilinen Timaş yayınevinde bastıran ve NT gibi FETÖ kitabevlerinde 'bestseller' olarak raflara konulan, FETÖ medyasının/programlarının aranan ismi olan, FETÖ adına propaganda yürüten, Kanal 24’te 20.12.2013 tarihli 'Söz Bitmeden' adlı programda FG için 'Fikirlerine değer verdiğim bir din adamıdır' diyen, 17/25 Aralık döneminde bile 'Benim tek referans noktam var, o da sayın Fethullah Gülen’dir, hoca efendidir' diyecek kadar kutsayan, (...) Şamil Tayyar’ın siyasetin gölgesinde hiçbir şey olmamış gibi yargısız infazlarına devam etmesi kamuoyunda FETÖ ile mücadele hususunda tereddütler oluşturmakta ve FETÖ’nün siyasi ayağının neden gündeme alınmadığı sorgulanmaktadır.

15 TEMMUZ AÇIKLAMASI

 “Diğer taraftan Şamil Tayyar’ın 15 Temmuz gecesi, 'Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan derhal görevden alınmalı ve yargılanmalıdır.' diyerek olayın sıcak anında bile FETÖ’nün algısına yönelik faaliyet yürütmesi dikkat çekicidir.”

'İSPATLARSA ÖZÜR DİLERİM'

 Söyleşinin yayımlanmasının ardından Şamil Tayyar sosyal medya hesabında açıklama yaparak Gür'ü hakaretlerle hedef aldı: “Ülkenin farklı bir gündemi varken, durup dururken kim niye üzerime saldı bilmiyorum ama bu müptezel eski rektörün, 15 Temmuz gecesi Hakan Fidan için ‘yargılanmalı’ dediğim iddiası külliyen yalandır. Bu yalan üzerine aklınca bir de senaryo üretmiş. MİT’e sevimli gözüküp FETÖ iddialarından sıyırmaksa hevesi, bilemem. Arşivlerde kalsın diye yazıyorum. İddiasını ispat etmezse artık kendisini ‘şerefsiz Ali’ olarak anacağım. İspat ederse tüm iddialarımdan vazgeçip özür dileyeceğim.”

 Tayyar, paylaşımın ardından Gür'ün sosyal medya hesabını engelledi. Tayyar'ın sadece “Hakan Fidan yargılanmalı” sözlerini reddetmesi dikkat çekti. Tayyar 15 Temmuz'un hemen ardından dönemin MİT Başkanı Hakan Fidan ve dönemin Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'ı hedef almıştı. Tayyar Beyaz TV'de katıldığı yayında MİT'in 15 dakikayla saldırıdan kurtulan Cumhurbaşkanı Erdoğan'a “yerinizde kalmanız daha önemli” diye mesaj gönderdiğini iddia etmiş, “Ben olsam istifa ederdim” demişti. Tayyar, Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'ın girişime katıldığını, bunun anlaşılmaması için boynunun moraltıldığını ve istifa etmesi gerektiğini söylemişti. Bir başka açıklamasında da Akar'ın yargılanmasını istemişti.

'TÜMÜNÜ KABUL ETMİŞ DEMEK'

 Ali Gür, Tayyar'ın paylaşımına yanıt verdi. Tayyar'ın 15 Temmuz dönemindeki söz konusu açıklamalarının olduğu haber sitelerini de ekleyerek şunları yazdı: “Beni engelleme acziyetini gösterdiği için iletirsiniz. Şeref ve haysiyetten nasibi olmayan biri kalkmış şeref sorgulaması yapıyor. Sayfalarca kaynakları ile birlikte ortaya konulan iddiaların tümünü kabul etmiş sadece Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan yargılansın demediğini gündeme getirmiş. Bu da bir şeydir.  Böylece diğerlerinin tümünün doğru olduğundan emin olduk. Ayrıca hem Hulusi Akar’ı hem de Hakan Fidan’ı suçladığı hatta Hulusi Akar’ın boynundaki morlukları kendisi tarafından yaptırıldığını ve yargılanması gerektiğini açıkça canlı yayında söylemiştir. Haber linkini ve programı buraya koyup kamuoyunun aklına havale ediyorum. Her ikisini de ağır suçlayıp sonra da ben demedim diyecek kadar omurga sorunlu olan birinin rehabilitasyon sürecine katkı sağlamak isterdim ancak gerçekten ümitsiz vaka.”

ADALET BAKANINA ÇAĞRI

 FETÖ firarisi Ekrem Dumanlı'nın Tayyar ile ilgili açıklamalarını da hatırlatan Ali Gür şöyle devam etti: “Şamil Tayyar kim mi? Birlikte TSK ve millete operasyon çektikleri yakın arkadaşlarından firari terörist Ekrem Dumanlı bakın nasıl anlatıyor. Dikkatinizi çekerim video Haziran 2020'de yayınlanıyor. Eşime ve bana her türlü linç girişiminde bulunan sistemli ve koordineli bir şekilde hakkımızda iftiralardan müteşekkil ihbarlar yapan, suç duyurularında bulunan, evimize haciz koyduran, ölümle tehdit eden ve vahşileşen FETÖ elemanları Şamil Tayyar’a dokunmuyor ve nazikçe sadece kırgınlıklarını dile getiriyorlar. Neden acaba? Tayyar, FETÖ’nün baş elemanlarından Mustafa Ünal’a yetiştirmesi için çocuğunu teslim ediyor. Buyurun izleyin siz karar verin.”

'SAVCILARIMIZDAN AYNI HASSASİYETİ BEKLİYORUZ'

 Gür, Dumanlı'nın sözkonusu videosunu eklediği ve Adalet Bakanlığını da etiketlediği açıklamada şunları söyledi: “Şamil Tayyar ve tetiklediği avanelerinin attığı her iftira ve yaptıkları her ihbar için bizler hakkında her defasında hiçbir şey bulamamalarına rağmen aynı iftiralardan dolayı yıllarca açık/gizli çok sayıda soruşturmalar yürüten savcılarımızın aynı hassasiyeti bunlar için de göstermelerini bekliyoruz. Bizim hayatımız her defasında didik didik edilirken bunlar hakkında bu kadar deliller ortadayken neden haklarında derin bir soruşturma yürütülmüyor? Kaç defa canlı yayında yargıyı ve güvenlik birimlerini açık tehdit ederek suç işlemesine rağmen yargı sessiz kalarak neden sorunu kronikleştiriyor? Kanser hücresinin yayılmasının ana nedeni teşhiste geç kalınması ve gerekli tedbirlerin alınmamasıdır. Seyirci kalıp tüm vücudu sardıktan sonra neden böyle oldu demenin kimseye faydası olmayacaktır. Ş. Tayyar’ı bizzat yakın arkadaşlarından dinleyelim.”

AYDINLIK