SAMSUN KHK’LILAR PLATFORMU: "AİHM'İN YÜKSEL YALÇINKAYA KARARI PİLOT KARAR NİTELİĞİNDEDİR"

"DEVLETİN TEMELİ OLAN ADALET YIKILMIŞTIR"

SAMSUN KHK’LILAR PLATFORMU: "AİHM'İN YÜKSEL YALÇINKAYA KARARI PİLOT KARAR NİTELİĞİNDEDİR"


SAMSUN KHK’LILAR PLATFORMU: "AİHM'İN YÜKSEL YALÇINKAYA KARARI PİLOT KARAR NİTELİĞİNDEDİR"

MEHMET REBİİ ÖZDEMİR / ANKA

Samsun KHK’lılar Platformu üyeleri, AİHM'in Yüksel Yalçınkaya ile ilgili verdiği kararın uygulanmamasına tepki gösterdi. Samsun Adliyesi önünde platform adına açıklama yapan Emel Çakır, "Belirtmek isteriz ki Yüksel Yalçınkaya kararı, öncü dairede alındığından pilot karar niteliğindedir. Bu dava sadece başvurucuya değil, 15 Temmuz sonrası aynı format yargılamaya ve mahkumiyete maruz kalan on binlerce kişiye uygulanacak bir ölçü birimi ve kalıptır" dedi.

Samsun KHK’lılar Platformu, Samsun Adliyesi önünde açıklama yaptı. Platform adına konuşan Emel Çakır, şunları söyledi:

"DEVLETİN TEMELİ OLAN ADALET YIKILMIŞTIR"

"Bugün burada, AİHM büyük dairesinin, KHK'lı öğretmen Yüksel Yalçınkaya ve aynı durumdaki KHK’lılar hakkında, öncü karar niteliğindeki kararını dosyalarımıza eklemek ve kamuoyunu bilgilendirmek için toplandık. OHAL döneminde bir gece yarısı yayımlanan KHK’lar ile kamu kurumlarından 130 bin, özel sektör ve bakanlık ihraçları ile toplamda 500 bin emekçi ihraç edilmiştir. Ayrıca, iktidar yandaşı olmadıkları için, uyduruk gerekçelerle, 2 milyondan fazla kişi terör soruşturması geçirmiş, çocukları dahil yokluğa, ağaç köküne mahkum edilmiştir. Yetmemiş özel sektörde çalışmaları yasaklanmış, yurt dışına çıkışları engellenmiş, 153 çeşit hak ihlaline maruz bırakılmıştır. Bu süreçte 93 kişi intihar etmiş, 146 kişi cezaevinde ve kolluk elinde ölmüş, 19 kişi bilmediği işlerde çalışırken hayatını kaybetmiştir. OHAL kararları, toplamda 952 canımıza mal olmuştur. AİHM, 26 Eylül 2023 tarihinde açıkladığı Yüksel Yalçınkaya kararı ile başvurucunun AİHS’nin (Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi) 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının, 7. maddesinde düzenlenen ‘kanunsız ceza olmaz’ ilkesinin, 11. maddede düzenlenen toplantı ve dernek kurma özgürlüğünün ihlaline karar verdi. Belirtmek isteriz ki Yüksel Yalçınkaya kararı, öncü dairede alındığından pilot karar niteliğindedir. Bu dava sadece başvurucuya değil, 15 Temmuz sonrası aynı format yargılamaya ve mahkumiyete maruz kalan on binlerce kişiye uygulanacak bir ölçü birimi ve kalıptır.   AİHS madde 46'ya göre sözleşmeye taraf olan üye ülkeler için AİHM kararları bağlayıcıdır. Türkiye'de AİHS ne taraf olduğu için gerek madde 46 gerekse Anayasa madde 90 nedeniyle AİHM kararlarını uygulamakla mükelleftir. Yüksel Yalçınkaya kararı, yıllardır haykırdığımız hukuksuzlukların, dünyanın en yetkin mahkemesi tarafından tescillenmiş halidir. Ancak gelinen noktada AİHM tarafından verilen 3 maddede ihlal kararları Yargıtay ve yerel mahkemelerce hiç edilmiş, devletin temeli olan adalet kökünden yıkılmıştır.

"HUKUKSUZLUĞUN BEDELİNİ TÜM VATANDAŞLAR ÖDEYECEK"

Bundan sonra olması gereken, Yargıtay ve Adalet Bakanlığı’nın ilgili kararda tespiti yapılan ihlalleri tüm dosyalarda acilen uygulaması, haksız hukuksuz yıllardır hapis yatan arkadaşlarımızın özgürlüğüne kavuşmasıdır. Anayasa Mahkemesi’nin önüne gelen dosyalarda KHK’lılar için kısmen olumlu verdiği kararlar, yerel mahkemelerce hukukun etrafından dolaşıp uygulanmamış veya idare tarafından dikkate alınmamıştır. Yine AYM'nin söz konusu KHK’lılar olunca veremediği kararlar en üst mahkeme olma sıfatına gölge düşürmüştür. Bizzat yargının içinden bir başsavcı tarafından HSK'ya yazılan mektuplar, mahkeme salonlarından çekilen selfiler, kurulan borsalar, hukuksuzluğun geldiği noktayı gözler önüne sermektedir. Son olarak AYM'nin Milletvekili Can Atalay için verdiği hak ihlali kararına karşılık Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin içtihadı hukuksuzluğun geldiği noktayı görmemiz için yeterlidir. Bir anayasal zorunluluk olan AİHM Yüksel Yalçınkaya ve AYM'nin Can Atalay kararı bir an önce uygulanmalıdır. Aksi devam ederse ülkemiz hem hukuken hem ekonomik olarak çıkmaza girecek, bedelini tüm vatandaşlar ödeyecektir. KHK’lılar olarak verdiğimiz mücadelenin sadece işe dönüş olmadığını, tüm ötekilere, muhaliflere ve ülkemize gelmesi gereken hukuk ve demokrasi mücadelesi olduğunun altını çiziyoruz. Gasp edilen işimizi, özgürlüğümüzü haklarımızı geri istiyoruz. Mücadelemizi son KHK'lı hakkını alana kadar Emek ve Demokrasi bileşeni dostlarımızla omuz omuza sürdüreceğiz ve kazanacağız. Ülkenin geleceğine yön veren politika yapıcılar, karar vericiler, STK’lar Barolar ve toplumsal muhalefet, size sesleniyoruz; gelin hep birlikte AYM'ye yapılan hukuksuzluğa karşı durduğumuz, kamuoyu oluşturduğumuz gibi, AİHM kararlarını uygulamayan Yargıtay ve siyasi güce de aynı kararlılıkla karşı duralım. Biz birlikte güçlüyüz. Emek, demokrasi ve insan hakları mücadelemize duyarlı kamuoyuna saygıyla duyurulur."

 ANKA