Sabah gazetemizi alıp okuyanlara GÜNAYDIN…

Öğle saatlerinde sayfalarımızı karıştırmaya fırsat bulanlara da TÜNAYDIN…

Siz, anladınız ne demek istediğimi!..

★★★

Bu sefer yazının flaşını en sona bırakacağım…

Türkiye’yi karış karış dolaşan İYİ Parti lideri Meral Akşener, Ardahan’da SÖZCÜ Gazetesi yazarı Deniz Zeyrek’e çok önemli açıklamalarda bulundu. Akşener’in sözlerinde, Cumhurbaşkanlığı adaylığı ile ilgili bölümler doğal olarak ön plana çıktı. Akşener’in, Cumhurbaşkanı seçimlerine ilişkin olarak, “Ben tek adayla (Erdoğan ve HDP adayının karşısında tek muhalefet adayı) gidilmesinin faydalı olacağını düşünüyorum ve o adayın belirlenmesi sürecini ben tıkamayacağımı söyledim” ifadeleri yoğun olarak mercek altına alındı. Cumhur İttifakı ve yandaşlarının “Millet İttifakı’nın adayı kim olacak?”, “Millet İttifakı’nda adaylık krizi” diye kendi içlerindeki kargaşayı ört bas edecek çomaklamaları karşısında Akşener’in o sözlerinin flaşa çıkarılmasını yadırgamıyorum. Ancak, Meral Akşener’in Deniz Zeyrek’e yaptığı açıklamalarda çok daha önemli mesajların olduğunu ve satır aralarının çok iyi okunmasını gerektiğini düşünüyorum. Çünkü, uzun süredir Ankara siyasi kulislerinde dönüp dolaşan iddialara ışık tutacak nitelikteydi o satır araları…

★★★

İYİ Parti lideri Meral Akşener’in Deniz Zeyrek ile söyleşisini hatırlatalım;

-Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendisini bir kez daha CHP’yle birlikte olduğu için eleştirdiğini, anımsattık. İkiletmeden yanıt verdi: “Kimse Tayyip Erdoğan’ın düşmanı değil. Bir günde atmak zorunda olduğu imza sayısı dahi şu andaki sistemin değişmesi için yeterli bir neden. Sistem getirdi, denendi ve ülkeyi uçurumun kenarına getirdi. Böyle bir sistem yer yüzünde yok. Bu sistemin başında olduğu ve bu sistemi istediği için önce Sayın Erdoğan değişecek. Destek istiyorsa bu mümkün değil.”

-Akşener’e şunu da sordum:

“Diyelim ki Cumhurbaşkanlığı’nı muhalefetin adayı kazandı ama TBMM’de anayasa değişikliği yapacak çoğunluğu bulamadınız. O zaman sizin Cumhurbaşkanı da aynı yetkilerle mi görev yapacak?”

Önce “Anayasa değiştirecek çoğunluğu da alacağız” dedi.

Ancak, ben “ya olmazsa” diye ısrar edince de şu yanıtı verdi:

“Emin olun muhalefete düşmüş bir Tayyip Erdoğan, parlamenter sisteme geçme dilekçesini vermek için bizden evvel davranacaktır.”

★★★

★★★

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, AKP’nin hiç hoşuna gitmeyen laiklik çıkışı yaptı. Ancak kazın ayağı öyle değil!.. Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın laiklik karşıtı hal ve hareketleri yeni bir şey mi?.. AKP’den gelen anayasa ve Türkiye Cumhuriyeti temellerinden laikliğin çıkarılması atakları dünkü olay mı?..

Bilmediğiniz şeyler var!.. Seçim barajının yüzde 7’ye düşürülmesindeki vardıkları mutabakat sadece bir görüntüden ibaret. AKP ile MHP daraltılmış bölge sisteminde ve ittifak içi baraj konusunda hâlâ derin görüş ayrılıkları yaşıyor. Bir de siyasi partilerin seçime girmesinde teşkilatlanma şartlarının ağırlaştırılması var; o konuda da pazarlıklar sürüyor. MHP’nin canını sıkan konulardan biri de AKP’nin el altından HDP ile yürüttüğü pazarlıklar…

Gelelim bugünkü yazının flaşına;

Sarayın kozmik odalarında sadece “Ne olursa olsun bu seçim bizim olsun” formülleri üzerinde çalışılmıyor. Kulağıma gelenlere göre; Meral Akşener’in Cumhurbaşkanı adayı olmasının önüne geçecek bazı düzenleme ve formüller üzerinde de duruluyor. Ekim ayı kuvvetli fırtınalı geçecek!..

AHMET TAKAN / KORKUSUZ