Tesadüf olduğuna asla inanmıyorum!..
CHP heyetinin Irak’ın kuzeyine yaptığı ziyaret ve orada gerçekleştirdikleri görünen/görünmeyen temasların ardından CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Kürt sorunu”nun çözümü için muhatap olarak HDP’yi göstermesi… Ardından, HDP eski Eş Genel Başkanı Sezai Temelli’den gelen “İmralı”yı adres gösteren çıkışı…
(HDP’nin 27 Eylül’de açıklayacağı deklarasyon öncesine bunların denk düştüğünü de aklımızdan çıkarmayalım)
Suriye’den gelen acı şehit haberleri… Vee, SÖZCÜ gazetesinden Saygı abinin (Öztürk) duyurduğu komando birlikleri, özel kuvvetlerde görev yapmış, Suriye Harekat Bölgesi’nde bulunmuş 3 generalin istifası ve ardından bu sayının 5’e yükseldiği… 5 general niçin istifa ettiğinin sorusuna hâlâ cevap veren yok!..
★★★
Pek çok konuda olduğu gibi Suriye’de olup bitenler hakkında da uyutulduğumuzu avaz avaz yazıyorum.
HDP’nin hem CHP ile hem de AKP ile pazarlıklar yürüttüğünü Ankara’da bilmeyen yok. Üstelik HDP homojen bir yapı da değil. Farklı fraksiyonların bir arada tutulduğu bir örgüt. HDP içinden Sezai Temelli’ye “zamansız konuştun” uyarıları yapıldı. HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Kılıçdaroğlu’nun Kürt sorunu ve HDP ile ilgili açıklamalarını olumlu bulduklarını belirterek, “Çözümün adresi Meclis’tir, hiçbir aktör göz ardı edilemez” dedi. Edirne Cezaevi’nde bulunan eski HDP eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş da bu tartışmalara Twitter üzerinden katıldı. Demirtaş, mesajlarda şöyle dedi:
“Benim bildiğim HDP, Kürt sorunu dahil olmak üzere, Türkiye’nin tüm sorunlarının çözümüne taliptir, irade sahibi siyasi bir aktördür ve elbette muhataptır. Çözümün adresi de doğal olarak TBMM’dir.”
Ortada kabak gibi duran tek gerçek var:
HDP her tarafla aynı anda pazarlık ediyor!..
Bana sorarsanız, ayak izlerinden takip edebildiğim kadarıyla ibre AKP’den daha fazla yana. Sarayın iktidarını sürdürebilmesi ve Tayyip Erdoğan’ın yeniden Cumhurbaşkanı seçilebilmesi için tek şans HDP ile ittifak olarak görülüyor. Saray, “Elimizdeki son kart MHP’yi bırakmak” havası içinde.
★★★
Siyasetçilerin pek umurunda değil ama 5 generalin TSK’dan istifa gerekçelerinin açığa kavuşması lazım. Çünkü, o isimler Suriye’de olup bitenleri ve her türlü abuklukları gören ve bilen isimler…
Tarihe not düşmek için yazıyorum:
15 Temmuz 2016 hain darbe girişimini milat alarak bundan sonraki dönemde TSK’da, FETÖ’cü hainlerin dışında, yaşanan tasfiyeleri (emekliye sevk etme ve istifaya zorlama) dikkate aldığımızda net olarak şu tablo ortaya çıkıyor; FETÖ’ye karşı geçmişte ve darbe girişimi esnasında ve sonrasında direnen ne kadar Atatürkçü, milliyetçi Türk subayı ve özellikle de general/amiral varsa hepsi sistematik olarak emekli edilmiş, istifaya zorlanarak ilişikleri bir şekilde sonlandırılmıştır. Peki “bunun nedeni nedir?” derseniz; akla ilk gelen cevap şudur: Çok yüksek mevkilerdeki bir kısım kripto FETÖ’cüler 15 Temmuz’un rövanşını almak istemekte ve bunda da çok başarılı oluyorlar. Bu günlerde TSK’da yaşanan 5 generalin istifaları da aslında bununla bağlantılı gibi gözüküyor. 2019 yılında da yine Suriye bölgesine atanan generallerden ikisi bölgedeki uygulamaların askeri stratejiyle bağlantısı olmadığını, tamamen birilerinin şahsi talepleri doğrultusunda olduğunu görmüşler ve istifalarını vermişlerdi. TSK’nın 15 Temmuz’dan sonraki süreçte en seçilmiş generalleri, albayları emekli etme/istifaya zorlanma nedenleriyle TSK’dan uzaklaştırılmış ve ordumuzun moral ve motivasyon gücü diplere sürüklenmişti. Askerler şu soruyu soruyor; TSK şu anda Suriye’de etkin bir güç mü? Yoksa “Dostlar alışverişte görsün” durumu mu söz konusu? Sürekli faili belirsiz gruplarca askerlerimiz şehit ediliyor ama sorulan sorulara Savunma Bakanlığı sessiz. Niye?.. Bu bölgedeki üst düzey askerler mutlaka bunu biliyor ve bu nedenle de istifa ediyor olabilirler mi?
AKP artık gidiyor… TSK yeniden eski gücüne kısa sürede ulaşabilmesi için, yeni yönetime gelecek olanların bence ilk yapması gereken hayati önemi haiz icraat şu olmalı; 15 Temmuz’dan sonra FETÖ ile mücadele ettikleri net olan general ve amiraller derhal, kaybettikleri yıllar da göz önüne alınarak ve rütbeleri eşitleriyle aynı seviyeye getirilerek TSK’ya süratle kazandırılmalı. Çoğunun bunu kabul edeceğinden hiç kuşkum yok. Ve yine hemen liyakati olmadan, bir kısmı da tarikat bağlantılı olan, “Ben TSK’nın değil, AKP’nin generaliyim” diyenlerin de TSK’dan kanunlar çerçevesinde uzaklaştırılması elzemdir. Bunlar yapılmadan bu ve benzeri istifaların arkası gelecektir diye düşünüyorum.
https://www.korkusuz.com.tr/sarayin-guvenlikci-kanadinin-cani-cok-sikkin.html
AHMET TAKAN / KORKUSUZ
Önceki İçerik
Sonraki İçerik
Editor Mayıs 28, 2021 0
Editor Kasım 18, 2024 0
Editor Kasım 11, 2024 0
Editor Kasım 20, 2024 0
Editor Kasım 23, 2024 0
Editor Kasım 23, 2024 0
Editor Kasım 23, 2024 0
Editor Kasım 23, 2024 0
Editor Şubat 6, 2020 0
FOTOĞRAF GÜNDEME OTURDU
Editor Haziran 15, 2020 0
Veriler, kadınların tecritte yalnızlık çekmesinin erkeklerden daha olası olduğunu...
Editor Kasım 9, 2020 0
'Faizler artmazsa TL kayıplarını geri alamaz'
Editor Ekim 18, 2019 0
"Hiçbir gerekçe hak ihlallerinin önüne geçmemeli"
Editor Nisan 25, 2020 0
Türkeş’in sesinden iftar duası sosyal medyada büyük ilgi gördü.
Editor Aralık 17, 2019 0
Peki erken seçim işi nereden çıktı?
Editor Eylül 20, 2020 0
İdlib, Suriye’de muhaliflerin elindeki son bölge.
Editor Ağustos 5, 2021 0
Orhan Gürdal Türk Silahlı Kuvvetlerinde (TSK) astsubaylıktan tümgeneralliğe yükselen...
Editor Kasım 17, 2019 0
Bunlar "TTYD Doktora Bursu" ve "Murat Dedeman Yüksek Lisans Bursu olarak adlandırılacak.
Editor Aralık 24, 2020 0
Teklifte ne var?