Savaşların bedelini çocuklar ödüyor
SAVAŞIN MAĞDURLARI
Savaşların bedelini çocuklar ödüyor
Sadece 2018 yılı için, 30 milyon çocuk şiddet ve güvensizlik nedeniyle evlerinden alındı. Bu çocuklar korkunç düzeyde süren insan hakları ihlâlleriyle karşı karşıya kalıyor.
Ali Arayıcı*
ABD emperyalizminin, tek kutuplu dünya hegemonyasını elinde bulundurması ve buna karşı çıkan Rusya'nın izlediği emperyalist yayılmacı politikaların sonucu olarak; Ukrayna-Rusya şavaşı ortaya çıktı. Rusya ordusu, sahte ve gayri meşru gerekçelerle Ukrayna topraklarına girdi. Emperyalist süper güçlerin karşı karşıya gelmesi söz konusu değil. Kendi çıkarları için, vekil devletleri kullanıp savaştırarak bol bol silah satıyorlar.
SAVAŞIN MAĞDURLARI
Doğal olarak, bu savaşlardan en çok yeni doğan ya da eğitim-öğretim çağındaki çocuklar, kadınlar, yaşlılar ve savunmasız insanlar etkileniyor. Savaş sırasında ve sonrasında, on binlerce çocuk aç-susuz ve anne-babasız kalıyor. Anne-baba sevgisinden yoksun büyüyor. Sakat kalıyor, yaşamını yitiriyor. Milyonlarca çocuk, eğitim-öğretim ve insanca yaşama olanaklarından mahrum kalıyor.
Savaş mağduru çocuklar, savaş ve çatışma sırasında ve sonrasında kendilerine rağmen; bombardımanların, çatışmaların ve yoksunlukların sonuçlarına maruz kalıyor. Ne yazık ki, bunlar sivil mağdurlar arasında yerini alıyor. Bu durumda olan çocuklar, birkaç kategoride incelenebilir.
1- Sığınmacı çocuklar: Savaş, çatışma, şiddet, doğal afetler nedeniyle; çocuklar ve aileleri ülkelerinden kaçarak komşu ülkelere sığınıyor. Daha sonraları, bulundukları ülkelerde belirli bazı haklara sahip oluyor.
2- Yerinden edilmiş çocuklar: Çoğu zaman savaş nedeniyle ülkelerinin dört bir yanına dağılıyor. Bununla beraber, bir de refakatsiz çocuklar var. Bunlar, çatışma nedeniyle ailelerinden ayrılan çocuklar. Sahipsiz ve izole bir durumdalar.
3- Silahlı çatışmaya katılan çocuklar: Bu çocuklar, 18 yaşından küçük çocuk askerler. Yoksulluktan, istismardan ya da ayrımcılıktan kaçmak için; zorla ailesinden kaçırılarak askere alınıyorlar. Dünyada bu çocukların toplam sayısı, 3-5 milyon arasında. Genel olarak, bu çocuklar savaşçı, kurye, hamal, aşçı ve cinsel hizmet sağlamak için kullanılıyor.
OLAN ÇOCUKLARA OLUYOR
UNICEF (Birleşmiş Milletler Uluslararası Çocuklara Acil Durum Fonu) tarafından yayınlanan yeni bir rapor, milyonlarca çocuğun günlük yaşamını savaş, çatışma, yoksulluk ve yoksunluğun belirlediği dünyamızın “trajik” ve aynı zamanda içler acısı bir resmini çiziyor. Raporda belirtilen rakamlar, son derece ürkütücü ve şaşırtıcı.
Bu bağlamda sadece 2018 yılı için, 30 milyon çocuk şiddet ve güvensizlik nedeniyle evlerinden alındı. Savaş bölgelerinde kalan çocuklar, savaşmak için askere alınma, canlı kalkan olarak kullanılma, yetersiz beslenme, tecavüze uğrama, zorla evlendirilme ve şiddete maruz kalma başta olmak üzere korkunç düzeyde süren insan hakları ihlâlleriyle karşı karşıya kalıyor.
Üstelik, 30 milyon çocuk dünya üzerinde pek çok ülkenin toplam nüfusuna eşit. Bu çocukların durumu toplumsal yapıları derinden sarsıyor ve etkiliyor. Bu çocuklar sadece şiddetten kaçıyorlar. Bu sayısal veriye, bulundukları ülkelerde hâlâ daha zor koşullarda yaşayan çocuklar dahil değil.
UNICEF'e göre, bu dünya için “yıkıcı” ve üzücü bir durum. Dünyada farklı ülkelerde yaşanan savaş ve iç çatışmalarda “en savunmasız durumda olan ve en çok acıyı çekenler çocuklar”, kadınlar ve yaşlılar oldu.
NE YAPILMALI?
Bugün, Ukrayna, Myanmar, Irak, Suriye başta olmak üzere, Orta Doğu ve Afrika'nın bazı savaş bölgelerinde çocuklar; savaşlar nedeniyle, baskı altında, açlıkla mücadele ediyor, ölüm-kalım savaşı veriyor. Bunların çoğunun, savaşlarla birlikte insani temel hizmetlere gereksinimi var.
Silahlı çatışmada yer alan ya da çatışma mağduru çocuklar, özel ve uzun süreli bakıma gereksinme duyuyor. Bu durum karşısında, acil durum alanlarına müdahale edilmeli ve temel insani yardım hemen sağlanmalı. Eylemler, çatışmaya paralel olarak ya da acil durumdan yeniden yapılanmaya geçildiği dönemlerde gerçekleştirilmeli.
UNICEF, dünya çocuklarına gereksinme duydukları yerde beslenme ve su sağlamanın yanı sıra; sağlık ve eğitim-öğretime erişimlerini sağlıyor. Hizmet ettikleri her yerde, çocuk dostu ortam ve alanlar yaratarak yardımcı olmaya çalışıyor. Amaç, çocukların yaşadıkları travmaların ardından dengelerini koruyabilmek ve geleceğe olan inançlarını yeniden kazanmalarına yardımcı olmak.
Çatışmaların ilk mağdurları, en çok iz taşıyanlar çocuklar. Savaş mağduru çocuklar için, acil yardım yeterli değil. Her seferinde, çocuklara psiko-sosyal destek verilmeli. Çocukların geleceği ve insanca yaşamaları için, derhal harekete geçilmesi gerekir. Öncelikle, barışı inşa etmenin yolları aranmalı ve güven ortamı sağlanmalıdır. Böylesi bir eylem, savaş halindeki ülkeler ve uzun yıllardır acı çeken halklar için bir meydan okuma ve güçlü bir mesaj vermedir.
Savaşta yaralanmalar ve travmalar, ömür boyu sürecek birçok iz bırakabilir. Tüm gelecek kuşak çocukları yok edebilir. Birlikte yaşamamızı sağlayan temel değerleri yeniden keşfetmek, insanlığın en önemli görevleri arasında olmalıdır. Bu bağlamda insan temel hak ve özgürlüklerine, çocuk haklarına saygı duyulmalı, hukukun üstünlüğünü yeniden inşa etmeli ve bunları sonuna kadar savunmalıdır.
* Prof Dr. Ali Arayıcı/Paris
DUVAR