Saygı Öztürk’ü savunan Kılıçdaroğlu, CHP’li başkana karşı Yusuf İnan’ı savunmamıştı?
Kılıçdaroğlu ve CHP, Yusuf İnan'dan ve 714 gündür babalarından ayrı kalmış Elif ve Ayşe'den özür dileyecek mi?
Saygı Öztürk’ü savunan Kılıçdaroğlu, CHP’li başkana karşı Yusuf İnan’ı savunmamıştı?
Tarih mi tekerrür ediyor, olaylar mı?
Sözcü Gazetesi yazarı Saygı Öztürk Trabzon’daki sıradışı hikayeyi köşesinde yazdı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tepki gösterdi ve konu TBMM’y,e CHP Grubuna taşındı. Grup’ta konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu;
"Trabzon’da bir kişi işçi kadrosuyla işe giriyor. KPSS’ye girmeden memur yapılıyor. Özel kalem müdürü yapılıyor, oradan memurluk veriliyor. Beyefendi güçlü bir torpile sahip. Daha sonra Ankara’da kültür müdürü oluyor. Bunlarda ahlak yok!"
“Saygı Öztürk yazdıysa doğrudur. İçişleri Bakanı'nın, Öztürk'ten özür dilemesi lazım.” dedi.
Anadolu’da “Sözün zorunu söyleyip, kolayını karşı tarafa bıraktı” diye bir söz vardır. Sayın Kılıçdaroğlu da öyle yaptı.
Benzer bir olayı ben de yaşadım. Olayın kahramanı CHP’li bir ilçe belediye başkanı. Başkana bir köşe yazımda sordum.
“Sayın Başkan, sizinle tanıştıktan sonra evi, arabası, lüks yaşantısı, makam ve mevkisi olan bir Asiye tanıyor musunuz?”
O köşe yazısından sonra olay büyüdü. Adliyeye taşındı. CHP Genel Merkezi’ni huzursuz etti.
Kılıçdaroğlu, o ilçeye kardeşini gönderdi. Kardeşi İzmir’e gelip o ilçeye yerleşti. Olayların tüm arka planını öğrendi ve gitti. Bir sonraki seçimde o başkan aday gösterilmedi. Benim önerdiğim bir kişi aday gösterildi.
Ben o soru neniyle İzmir Adliyesi’nde yargılandım ve mahkum oldum. (Ak Parti Hükümeti'ne ve Sayın Adalet Bakanı'na duyurulur. O dosya şimdi bile incelense, CHP'lileri ve Kılıçdaroğlu'nu utandırır. )
Basın özgürlüğü:
Madde 3- Basın özgürdür. Bu özgürlük; bilgi edinme, yayma, eleştirme, yorumlama ve eser yaratma haklarını içerir.
Basın Kanunu varken, bir gazeteci, bir soru sorduğu için nasıl mahkum edilir?
Sayın Adalet Bakanı Abdülhamit Gül merak etmiyor mu?
Asiye adında bir bayan çıktı geldi. O yazıda bahsi geçen, başkan ile tanıştıktan sonra evi, arabası, lüks yaşantısı, makam ve mevkisi olan Asiye benim dedi. O başkan ile birlikte benden tazminat kazandılar. (Ak Parti Hükümeti'ne ve Sayın Adalet Bakanı'na duyurulur.)
Kılıçdaroğlu, CHP’li başkana sus ve edebinle otur demedi. Yusuf İnan’dan özür dile de demedi.
Ben elimde fotoğraflar, video kayıtları, belediyenin kamera kayıtları, dekontlar, bir çok delil, hatta belediye bürokratı şahitler varken ailelerin zarar görmemesi için mahkemeye sunmadım. Çünkü başkan aile babasıydı.
Sayın Kılıçdaroğlu, bu olayı ve arka planını biliyordu, olaya müdahale etmedi.
Bu sözler Kılıçdaroğlu’na ait:
Trabzon’da bir kişi işçi kadrosuyla işe giriyor. KPSS’ye girmeden memur yapılıyor. Özel kalem müdürü yapılıyor, oradan memurluk veriliyor. Beyefendi güçlü bir torpile sahip. Daha sonra Ankara’da kültür müdürü oluyor. Bunlarda ahlak yok!
Sayın Kılıçdaroğlu’nun yukarıda özetlediği olayın tıpatıp aynısını ben de yazdım. CHP düşmanı ilan edildim.
Kılıçdaroğlu, CHP’li İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nda KPSS’ye girmeden memur yapılanların listesini yayınlamamı ister mi?
İsterse, eski köşe yazılarımı arşivden çıkarıp yayınlayacağım.
Avukatın nasıl zabıta yapıldığını, bir kez bile zabıta üniforması giymeden belediyenin hukuk kadrosunda avukat olarak işe başlatıldığını anlatmamı ister mi?
KPSS’ye girmeden devlet memuru yapılanların hangi CHP’linin yakın akrabası olduğunu yazmamı ister mi?
CHP’li İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın KPSS’siz devlet memuru üretmede ne kadar mahir olduğunu Kılıçdaroğlu bilmiyor mu?
İçişleri Bakanlığı bilmiyor mu?
Herkes biliyor.
Ben, üzerinden çok zaman geçtiği için kişi isimlerini yazmadım. Amacım kimseyi rencide etmek, kötü duruma düşürmek değil.
Siyaset temiz yapılmalı. Sadece karşı tarafa vurmak için yapıldığı zaman Türk Milleti inanmıyor. Mührü de ona vermiyor.
Burada suçlu olan CHP değil, Ak Parti hükümetidir.
Ben bir gazeteci olarak doğruları yazdım. Ak Parti iktidarı, beni CHP + FETÖ fanatiklerine ezdirdi.
Kılıçdaroğlu, eğer samimi ise, CHP’li başkanların Yerel Gündem gazetesine hakkı olan reklamları neden vermediklerini açıklasın.
Yine samimi ise, İzmir Adliyesi’nde Yusuf İnan’a yapılan Adli Mobbingleri TBMM gündemine taşısın.
Yusuf İnan hakkında somut hiçbir suç delili olmadan, nasıl KIRMIZI BÜLTEN çıkarıldığını, arkasındaki CHP’li isimleri TBMM kürsüsünden sorsun!
Bana inanmıyorsa, İGC ve TGF eski Başkanı CHP İzmir Milletvekili Atilla Sertel’e sorabilir. Atilla Sertel kamuoyuna olmasa bile kendisine doğruları söyler. Zira kendisi de o kirli yapıların hedefi olmuştu.
CHP ne zaman iktidar olur?
1- İzmir’i kaybettiği zaman.
2- Geçmişiyle yüzleştiği zaman.
3- Hak-Hukuk tanıdığı zaman.
4- Özür dileme erdemi ve cesareti kazandığı zaman.
YUSUF İNAN / ŞEHİTLER ÖLMEZ
Twitter: @Yusufinan2023
İnstagram: yusufinan2023
E-Mail: [email protected]