Sayın Adalet Bakanı, Bekleten ve Geciken Adalet  şimdi de Korona oldu!

Delilsiz, belgesiz, iftira ve bir kumpas ile başlayan mağduriyet serüveni 861 gündür devam ediyor.

Sayın Adalet Bakanı, Bekleten ve Geciken Adalet  şimdi de Korona oldu!




Bekleten ve Geciken Adalet  şimdi de Korona oldu!

Adalet Bakanı Abdülhamit Gül çok güzel konuşmuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan da destek vermişti. Demokrasi, hukuk ve ekonomi seferberliği başlatıyoruz demişti.

Adalet Bakanı Gül açıklamalarına devam etti; Gül, “Bu anlamda mağdurun, mazlumun, güçsüzün hak ve hukuk temelinde korunması ve gözetilmesi gerekmektedir. Adalet sistemi, güçsüzü koruyabildiği ölçüde, mağdurun ve mazlumun gözyaşını silebildiği ölçüde kendinden söz ettirir. “dedi.

Bırakın adalet yerini bulsun, isterse kıyamet kopsun. Yargı konjonktüre, birilerinin dediğine bakmaz. Yargı dosyaya, vicdanına, hukuka, Anayasa'ya bakar” diyerek, toplumun büyük bölümünün beklentisini dile getirdi.

Faruk Erem’in Adalet, yanıldığını anlayınca geri veremeyeceğini hiç almamalıdır’ sözünü tekrar hatırlattı. Pardon’ dediğinizde içeride tutuklu kalan kişinin o günleri, ticari itibarı geri gelmiyor. Asıl olan tutuksuz yargılamadır. Tutukluluk istisnadır.” dedi.

Sayın Bakan konuşurken kendisine hayran oluyorum. İş icraata gelince Adalet Bakanı Gül istifa etse, daha iyi olacak diye düşünüyorum.

861 gün önce başlayan hukuk ve adalet mücadelemde bir arpa boyu yol alamadım.

Delilsiz, belgesiz, iftira ve bir kumpas ile başlayan mağduriyet serüveni 861 gündür devam ediyor.

Hukuk mücadelesinin 325 gününü cezaevinde, kalan 536 gününü de başka bir ülkede yaşayan aileme, çocuklarıma ve evime hasret geçirdim.

Çocuklarım Ukrayna’da şehir dışında, ıssız bağ evinde, ben kendi vatanımda çile çektim.

Ağır Ceza Mahkemesi az bir ceza vermezsek bizim başımız belaya girer, dedi. Heyet üyeleri de mahkeme başkanını tasdik etti.

İstinaf hemen düzeltir, dedi.

İstinaf mahkemesi dosyaya yaklaşık bir yıl sonra baktı. Karar vermesi gerekirken, Ağır Ceza Mahkemesinin kararını iptal ederek, 6 ay sonraya duruşma günü verdi.

Eşime ve kızlarıma, çok yakında eve döneceğim, dedim.

Türkiye Cumhurbaşkanı Yargı Reformu Strateji Belgesini açıkladı. Yargıda reform yapacaklar. Yargı Reform Paketi çıkar çıkmaz evdeyim!

TBMM Genel Kurulunda ele alınan yargı paketinin en önemli maddelerinden biri olan ve "Haber verme sınırlarını aşmayan veya eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmaz" ilkesini getiren hüküm, kabul edildi. Bu değişiklik Terörle Mücadele Kanununun 7. maddesine eklendi.

Yargı Reform Paketi çıktı.

Paketi takan yok!

Olması gereken, Yargı Reform Paketinden etkilenen dosyalar ivedi olarak incelenir ve o davalar düşürülerek mağduriyetler giderilir.

Adalet Bakanı Abdülhamit Gül'ün, güven veren, ulaşılabilir ve hızlı adaleti böyle olmalıydı.

Ama olmadı!

Yargı Reform Paketi çıkmış veya çıkmamış, hiçbir şey değişmedi.

Beklemeye devam!

Biz beklerken Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’den “Geciken adalet adalet değildir” açıklaması geldi.

Mağdurların gazını aldı!

Sonrasında Adalet Bakanı ortadan kayboldu.

Günler haftaları, haftalar ayları derken İstinaf Mahkemesinin verdiği duruşma günü geldi.

Çocuklara, 18 Kasım’da evdeyim inşallah dedim. Eşimle  birlikte çocuklara iki yıl önce aldığım montların küçük gelip gelmeyeceğini kontrol ettik.

Montlar küçülmüştü.

Olsun yenilerini alırım, üzülme, dedim.

Ben Ukrayna’dan Türkiye’ye gelirken Ayşe beşikteydi. Elif de 2.5 yaşında. Ayşe beni hatırlamıyor. Sadece telefonda babası olduğumu biliyor. Bu sürecin bir etkisi olarak 4 yaşına girmesine rağmen konuşamıyor.

Elif benimle konuşuyor. Türkiye’den gelirken kendisine çorap, toka, bot, büsküvi ve çikolata almamı  istedi.

Hepsini liste yaptım! Mahkemeden çıkar çıkmaz alacakları alıp,  İstanbul'dan Ukrayna'ya uçacağım. Bir saat sonra Ukrayna'dayım. Bir saat sonra da evdeyim!

İzmir İstinaf Mahkemesi’ne gittim ki, duruşma 2.5 ay daha ertelenmiş!

Peki neden?

Heyetten birisi korona olmuş!

Ben şimdi bu durumu çocuklara nasıl anlatabilirim ki?

Erişilebilir adalet, Korona oldu!

860 günlük hukuk mücadelesi Korona’ya takıldı!

Mahkeme demoklesin kılıcı gibi YURTDIŞINA ÇIKIŞ YASAĞI KOYDU, istinaf mahkemesi de kaldırmadı.

Ukrayna’da doğal felaket oldu, evin çatısı uçtu. Çocuklarım kış günü kar ve yağmur altında kaldı. İstinaf Mahkemesine dilekçe yazıp, yurtdışına çıkış yasağını kaldırmasını istedim.

Mahkeme dilekçeye bakmadı bile.

Coronavirus salgını başladı. Ev şehir dışında olduğu için alışverişe gidip gelmek zorlaştı. Dolmuşlar da çalışmadı. Eşimin gözleri de görmüyor. Eşimin annesi, babası, kardeşi de yok.

21. Yüzyılda, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül'ün erişebilir, hızlı adaleti Türk ve Müslüman kızı Elif ve Ayşe’yi Ukrayna’da ıssız bir bağ evinde ölüme terk etti.

Haksız ve hukuksuz olarak 525 gün cezaevinde yatıran 19. Ağır Ceza Mahkemesi başkanı, bu dosya ile sana ceza veremeyiz ama az bir ceza vermezsek bizim başımız belaya girer, demişti.

Ey Adalet Bakanı Abdülhamit Gül,

Ey kuzunun kırılan ayağının hesabının kendisine sorulacağını söyleyen, 2 kız, 2 erkek çocuk babası, 8 torun sahibi Cumhurbaşkanı  Sayın Erdoğan;

*

Ben şimdi ne yapayım?

Adalet, adalet diyorsunuz, adaletiniz çalışmıyor.

Reform, reform diyorsunuz, reformlarınız işe yaramıyor.

Çocuklar 861 gündür babalarının gelmesini bekliyor!

Ben şimdi ne yapayım?

Akçay’dan tekneye binip Yunan adalarına mı kaçayım?

Yunanlılara sığınıp oradan çocuklarıma mı gideyim?

Söyleyin ne yapayım?

861 gün beklemişsin, 2.5 ay daha bekle mi, diyeceksiniz?

2.5 ay sonra tüm heyet korona olursa, ben çocuklarıma, aileme ne zaman kavuşacağım?

Ben sizin iktidarınızda adaleti unutayım mı?

Kendi kurduğum partinin iktidarında yaşadığım soykırımla ilgili kitap mı yazayım?

Siz söyleyin, ben onu yapayım?

*

Sahte dosya düzenleyenlerden, sahte  Kırmızı Bülten çıkaranlardan, devleti küçük düşürenlerden, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı ve MİT'i itibarsızlaştıranlardan,  Ukrayna'da Türk bayrağını indirip çöpe atan Ahıska Çetelerinden hesap soramadınız.

Kendi partinizin kurucusunu, beşikteki kız çocuklarını, öksüz ve yetim bir kadını  ezip geçtiniz.

Hala adalet ve reform diyorsunuz!

Bunu  Allah da kabul etmez, kul da!

YUSUF İNAN / ŞEHİTLER ÖLMEZ

www.sehitlerolmez.com

Twitter@Yusufinan2023

İnstagramyusufinan2023

E-Mail: [email protected]