Şebnem Bursalı da mı FETÖ Borsası Kurdu?
Şebnem Bursalı ve Özışık kardeşlerle ilgili yazmazsam, Şebnem Bursalı benim yurt dışı çıkış yasağını kaldıracakmış!
YUSUF İNAN YAZDI...
Şebnem Bursalı da mı FETÖ Borsası Kurdu?
Son üç yıl içinde yaşadıklarım roman olacak kadar ilginç. Öyle ilginç olaylarla, öyle entrikalarla karşılaştım ki anlatılmaz.
FETÖ mağduru iken, FETÖ ile suçlandım.
Şebnem Bursalı gibi Pensilvanya’ya gitmedim, FETÖ lideri ile fotoğraf da çektirmedim.
FETÖ ile üst düzeyde mahkemelik oldum. Hakkımda doğrudan iki adet ceza, iki de tazminat davası açtırdılar. Dolaylı açılan dava ve soruşturmaların sayısını bilmiyorum.
Onları Adalet Bakanı Sayın Abdülhamit Gül biliyor!
*
*
O zaman neden böyle bir suçlamaya muhatap oldum?
Üç yıldır bu sorunun cevabı arıyorum.
Tam beynimdeki kablolar yanmak üzereyken, Hadi ve Süleyman Özışık kardeşlerin İzmir’deki kankası aradı.
Şebnem Bursalı benimle görüşmek istiyormuş. Sabah beri Özışık kardeşlerle konuşup görüşmüş, eğer kabul edersem, Şebnem Bursalı ile beni buluşturacaklarmış.
"Şebnem Bursalı ben cezaevinde iken hakkımda iftira ve hakaret dolu köşe yazısı yazdı, twitterdan da hakaret mesajları paylaştı.
Ben o kadar onursuz muyum ki, Şebnem Bursalı ile buluşacağım" dedim!
Yok, dedi.
Sen Şebnem Bursalı ve Özışık kardeşlerle ilgili yazmayacaksın, Şebnem Bursalı senin yurt dışı çıkış yasağını kaldıracak.
İşte sana fırsat, dedi.
"Sen bugüne kadar çoktan evine, ailene, çocuklarına kavuşurdun ama Şebnem Bursalı ve Özışık kardeşlerle ilgili yazdığın için onlar taş koydu" dedi.
"Sana fırsat. Sus bu iş bitsin.
"Şebnem Bursalı, sarışın hatun senin işini çözecek" dedi.
"5 Temmuz 2021 akşamı “ Sayın Cumhurbaşkanı canlı yayında konuşurken, PKK’lılarla birlikte senin fotoğrafın fona verildi, tüm dünyaya meşhur oldun”.
Sen Şebnem Bursalı ve Özışık kardeşlerle ilgili yazdın, onlar da sana böyle cevap verdiler, dedi.
Ben de böyle bir şey olabilir mi?
Bu yapılan;
“MİT ve güvenlik güçlerinin terör örgütleri ile ilgili mücadelesine şaibe bulaştırmak!
Şüphe uyandırmak.
Türkiye Cumhurbaşkanı'nın açıklamalarını etkisizleştirmek.” dedim.
Daha sonra Şebnem Bursalı, Hadi ve Süleyman Özışık ekibinin beni Haber Türk televizyonuna çıkarabileceğini söyledi.
Hem de canlı yayına çıkaracaklarmış!
Peki ne için?
Susmam karşılığında!
Susarsam, yurtdışı çıkış yasağı kaldırılacakmış.
Ben bu duruma bir anlam veremedim.
Bu olay, bir tür FETÖ borsası anlamına gelmiyor mu?
Ben Şebnem Bursalı ve Özışık kardeşlerle ilgili yazmayacağım, onlar da yurt dışına çıkış yasağını kaldırtacaklar!
Sevgili Şebnem Bursalı, bu adamı bana sen mi gönderdin?
Hadi ve Süleyman Özışık, İzmir’deki kankanızı bana siz mi gönderdiniz?
Ta başından beri bana kumpası siz mi kurdunuz?
Sayın Cumhurbaşkanı’nı siz mi yanılttınız?
Sevgili Şebnem Bursalı, kendini kurtarmak için bana tuzak kurup sen mi iftira attın?
*
*Bir Şebnem Bursalı'nın FETÖ liderini ziyaret edip çektirdiği fotoğrafa, bir de benim FETÖ ile üst düzeyde mahkemelik olduğum evraklara bakınız... FETÖ pisliği kim , siz karar verin!!!
Hakimlere ve savcılara siz mi baskı yaptrınız?
Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı, sizden korktuğu ve çekindiği için mi, "Bu dosya ile sana ceza veremeyiz ama az bir ceza vermezsek bizim başımız belaya girecek?" dedi.
Beşikteki çocuklarım sizin yüzünüzden mi üç yıldır Ukrayna'da şehir dışında ıssız bağ evinde yaşam mücadelesi veriyor?
Elif ve Ayşe bebekler sizin kumpaslarınız yüzünden mi üç yıldır baba hasreti çekiyor?
Benim evimi, ocağımı siz mi söndürdünüz?
Ailemi siz mi dağıttınız?
Lütfen bu sorulara cevap verin!
Eğer bu kirli süreçte dahiliniz varsa, beşikteki çocukların ahı sizi yakar!
Bundan kurtulamazsınız.
5 Temmuz 2021 günü kabine toplantısı sonrasında Sayın Cumhurbaşkanı konuşurken fona benim fotoğrafımı siz mi koydurdunuz?
Fotoğrafın altına sahte ismi siz mi yazdırdınız?
Amacınız;
MİT ve güvenlik güçlerinin terörle mücadelesine şaibe bulaştırmak mıydı?
Şüphe uyandırmak mıydı?
Türkiye Cumhurbaşkanı'nın açıklamalarını etkisizleştirmek miydi?
Yoksa, amacınız sadece benden intikam almak mıydı?
Lütfen söyleyin!
Bu işin neresindesiniz?
ŞEBNEM BURSALI VE ÖZIŞIK KARDEŞLERLE ARAMIZDA NE OLDU?
Ben Şebnem Bursalı’nın da, Özışık kardeşlerin de düşmanı değilim. Ben her üçüne de kötülük yapmadım.
Şebnem Bursalı'yı Yeni Asır Genel Yayın Yönetmeni olduğu dönemde eleştirdim. Çünkü, Yeni Asır Gazetesi İzmir’deki CHP’li Belediye Başkanlıkları’nı eleştirmiyor, belediyelerdeki usulsüzleri görmezden geliyordu. Bunun dışında Şebnem Bursalı ile ilgili karalayıcı bir haber yazmadım. Yeni Asır’ı zirveye taşı, TBMM'ye milletvekili olarak git, dedim.
Bir sabah rahmetli Işılay Saygın geldi. Haydi gidiyoruz, Şebnem'in bir kahvesini içelim sizi barıştırayım, dedi.
Işılay Saygın bizim ailemizden biriydi. Onu kırmadım. Birlikte Şebnem Bursalı’nın kahvesini içtik.
Şebnem Bursalı, "benden ne istiyorsun" dedi.
Ben de, "İzmir’e sahip çık. Yeni Asır’ı batırma, etkisizleştirme, CHP’li Belediye Başkanlıklarını koruma adına İzmir'e ihanet etme" dedim.
"Eğer o şekilde bir yayın politikası izlersem, bize kimse reklam vermez. Zaten Yeşil Sermaye diyorlar, reklam gelirleri azaldı" dedi.
Fazla kalmadık, kahveler bitince ayrıldık.
Işılay Saygın, Şebnem benim kardeşim, sen de öyle. Lütfen Şebnem’e dokunma, dedi.
O günlerde babası da vefat etmişti, ben de Şebnem Bursalı’yı bir daha eleştirmedim.
Yeni Asır her geçen gün etkisizleşti, kimse okumaz hale geldi, tirajı da düştü.
Yeni Asır gibi bir gazete ne İzmir'e, ne de Ak Parti'ye fayda sağlamadı.
Şebnem Bursalı ile aramızda bir problem varsa, olay bu!
İYİ Parti İzmir Milletvekili Aytun Çıray, benim yazım üzerine Yeni Asır’ın etkisini kaybettiğini anlatan bir köşe yazısı yazdı. Bana destek verdi. Kendisi o günlerde olan olaylara şahittir.
ÖZIŞIK KARDEŞLERLE NE SORUN YAŞADIM?
Hadi ve Süleyman Özışık kardeşlerle ilgili benim bir sorunum olmadı. Şebnem Bursalı’ya bir kötülük yapmadığım gibi, Özışık kardeşlere de kötülük yapmadım.
Onlarla aramızın açılması şu şekilde oldu.
Özışık kardeşler ile Ekrem Dumanlı, Fethullah Gülen'i internetteki eleştirel yayınlardan koruma yasası denilecek bir yasa üzerinde çalışıyorlardı.
Atilla Sertel, taslak metni bana gönderdi. Taslağı görünce hemen eleştirel bir köşe yazısı yazdım ve yerelgundem.com sitesinde yayınladım.
Yazıyı, Türkiye'deki tüm gazeteci ve yazarlara, milletvekillerine, tanınmış etkili isimlere ve dönemin Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül’e mail ile gönderdim.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Ekrem Dumanlı ile Özışık kardeşlerin çıkarmak istediği yasayı çöpe attı, Dumanlı ve Özışık kardeşleri de kabul etmedi.
Hadi Özışık, o olay üzerine bana bir mail göndererek, bunun hesabını ödeyeceksin, dedi.
Özışık kardeşlerle aramızdaki olay da bu!
Şebnem Bursalı ve Özışık kardeşler bu olaylar nedeniyle bana kumpas kurmuşlarsa, yargıya müdahale edip, beni cezaevinde yatırmış, çocuklarımı babasız bıraktırmışlarsa, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı yanıltmışlarsa, hepsini Allah’a havale ediyorum.
Eğer böyle bir şey yapmamışlarsa, Elif ve Ayşe bebeklerin ahı onlara ulaşmaz!
Yapmışlarsa, eninde sonunda alev olur yakar!
Onları FETÖ lideri de kurtaramaz!
YUSUF İNAN / ŞEHİTLER ÖLMEZ
Twitter: @Yusufinan2023
İnstagram: yusufinan2023
E-Mail: [email protected]