“Seçimin kazananı milliyetçilik oldu”

“Türkiye siyasi olarak çok büyük bir kriz yaşıyor”

“Seçimin kazananı milliyetçilik oldu”


“Seçimin kazananı milliyetçilik oldu”

14 Mayıs’ta yapılan Cumhurbaşkanlığı ve 28. Dönem Milletvekili Seçimi’ne katılımın yüksek olduğuna dikkat çeken Duke Üniversitesi Siyaset ve İktisat Bilimleri Öğretim Üyesi Doçent Bahar Leventoğlu, “Seçim sonuçları değişim isteyen kesim için hayal kırıklığı yaratırken, seçimin kazananı milliyetçilik oldu” dedi.

Bahar Leventoğlu Stüdyo VOA yayınında seçim sonrası değerlendirmelerini paylaşırken, “Milliyetçi oyların oranına baktığımızda milliyetçi oylar tek bir yere gitmiyor. İYİ Parti’ye, MHP'ye ve üçüncü cumhurbaşkanı adayı Sinan Oğan'a gidiyor ve bunların oyları toplandığında yüzde 23-24 gibi bir oyla, bütün oyların dörtte biri gibi bir orana ulaşıyor. Baraj sorunu yaşayacağı söylenen, hatta bu yüzden yüzde 10 barajının yüzde 7’ye indirildiği söylenen MHP tek başına kendi logosu ile seçime girerek yüzde 10 oy aldı“ dedi.

"Kullanılan söylem milliyetçilik duygularını diğer sorunların üzerine taşıdı"

Bahar Leventoğlu, seçim kampanyası döneminde Cumhur İttifakı 'nın kullandığı söylemin belirli bir kesimde karşılığı olduğu görüşünü dile getirdi.

“Ülkenin bölünme tehdidi olduğuna, devletin beka sorunu olduğuna dair söylem, özellikle HDP'ye karşı sistematik bir şekilde yürütülen ötekileştirme kampanyası, hatta partiyi terörle özdeşleştirme ve Millet İttifakı'nı da terörle ilişkilendiren söylem, demek ki belli bir kesimde milliyetçi duyguları ülkenin diğer sorunlarının üzerine taşıdı.” diye konuştu.

“Türkiye siyasi olarak çok büyük bir kriz yaşıyor”

Bahar Leventoğlu, “Benim görebildiğim seçim sonuçlarında özellikle sağ seçmenin büyük bir kısmı için bir rejim problemi yok. Türkiye tarihinin en büyük krizlerinden birini yaşıyor. Türkiye aynı zamanda siyasi olarak çok büyük bir kriz yaşıyor. Çünkü güçler ayrılığı bu partide cumhurbaşkanlığı sisteminde ortadan kalkmış durumda. Yargı sistemi bağımsızlığını yitirmiş durumda. Özgürlükler günden güne azalıyor“ ifadelerini kullandı.

Leventoğlu, depremin ardından müdahale ve yardım çalışmalarında hükümete yönelik eleştirilerin olmasına rağmen, Cumhur İttifakı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın afet bölgelerinde üstünlüğünü korumasını da değerlendirdi.

Leventoğlu, “Artık devletleşmiş bir hükümet var karşımızda. Bu devlet en kritik zaman olan 48 saatte deprem yörelerine ulaşamadı ama buna rağmen oralarda bile Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Cumhur İttifakı’na oylar alabildi. Peki bu nasıl oldu? Sadece kimlik siyasetiyle ve milliyetçilikle açıklayamayız ama Cumhur İttifakı’nda, özellikle AKP'nin çok uzun süredir sistematik şekilde yaptığı sosyal yardımlar, kamu sektörü işleri ve bunlara sahip olanların başka bir cumhurbaşkanı altında bunu kaybedeceğinden korkmaları, uygulanan seçim ekonomisi, yapılan zamlar, EYT’lilerin haklarının verilmesi, deprem bölgesinde de depremzedelere verilen sözler işe yaramış görünüyor“ sözleriyle ortaya çıkan tabloyu değerlendirdi.

"Devletleşmiş bir partiye karşı yüzde 45 oy almak başarısızlık değil"

Muhalefetin rakibinin iktidar partisi ve görevdeki cumhurbaşkanı olduğuna işaret eden Bahar Leventoğlu, “Devletin bütün olanaklarını kullanan, medyanın büyük kısmını kontrol eden ve 20 küsur yıldır ülkeyi yönettiği için artık devletleşmiş bir parti var ve onlara karşı yüzde 45 oy alabilmek bile bence başarısızlık değil” dedi.

“Millet İttifakı daha fazla bir şey yapamazdı. Evet aday geç açıklandı ve bu konuda eleştiriler oldu. Ama Kemal Kılıçdaroğlu daha aday olmadan önce Türkiye'de hiç görülmemiş takdir edilesi şeylere imza attı, iktidar dışındaki merkez sol milliyetçi ve muhafazakar partileri ve liderleri bir araya getirebildi. Bu Türkiye'de bir ilk“ diyen Leventoğlu, “Bütün farklı kesimleri kucaklayabildi ve görüldüğü kadarıyla merkez solun dışındaki, CHP dışındaki solu da ikna edebildi. Zaten Güneydoğu’da aldığı çok yüksek oylar bu desteğin göstergesi. Fakat İç Anadolu ve Karadeniz gibi daha muhafazakar, milliyetçi seçmenin çoğunlukta olduğu bölgelerde oy alamadı“ dedi.

CHP’nin oylarında küçük bir yükseliş olduğunu dile getiren Leventoğlu, “Burada DEVA, Saadet ve Gelecek Partileri’nin katkısı biraz görülebilir ama çok çok da fazla değil bence. Ama bunun yanı sıra HDP'ye gitmiş emanet CHP oyları vardı, HDP'yi yüzde 10 barajını arttırma amacında verilmiş olan fakat şimdi baraj da yüzde 7’ye düşürüldüğü için o oyların bir kısmı geri geldi, CHP oylarının bir kısmı da CHP'nin kendi listelerinden muhafazakar adaylara yer vermesini çok beğenmeyerek, Türkiye işçi Partisi’ne gitti ve CHP'nin oyu yüzde 25.8“ ifadelerine yer verdi.

Anketlerin yanıldığını söyleyen Bahar Leventoğlu, anketlerin Kılıçdaroğlu’nun önde olduğunu göstermesinin sandığa gitmeyecek olan AKP seçmenini son anda sandığa gidip Erdoğan'a oy vermeye cesaretlendirmiş olabileceğini kaydetti ve katılımın yüksek olmasının Cumhur İttifakı’na yaradığını düşündüğünü ifade etti.

“Yurtdışı oylar arttı ama sonuçlar sürpriz olmadı”

2018'de yüzde 44 olan yurtdışında kayıtlı seçmenlerin sandığa gitme oranının yüzde 52’ye çıktığını belirten Bahar Leventoğlu, oy vermenin uzak mesafeler nedeniyle kolay olmadığını hatırlatarak, bu artışın küçümsenmeyecek bir artış olduğunu dile getirdi.

Leventoğlu yurtdışı oylarda bir sürpriz yaşanmadığını, “Avrupa'dan Cumhur ittifakı ve Erdoğan; Amerika'dan Millet İttifakı ve Kemal Kılıçdaroğlu çıkar“ tahminin doğru çıktığını sözlerine ekledi.

voa