Şehit eşi Hasret öğretmen, kızı ve öğrencileriyle hayata tutunuyor

"Yasımı yaşamadım"

Şehit eşi Hasret öğretmen, kızı ve öğrencileriyle hayata tutunuyor




Şehit eşi Hasret öğretmen, kızı ve öğrencileriyle hayata tutunuyor

Öğretmen Hasret Kılıç, "Anne olarak öğretmen olmak kesinlikle büyük bir avantaj. Şehit eşi öğretmen olmak da o çocukların büyüyeceğini, bu vatana iyi hizmetler yapacağını düşünerek işinizi, görevinizi yapıyorsunuz." dedi.

İsmihan Özgüven / AA

Fırat Kalkanı Harekatı kapsamında 2017'de Suriye'nin kuzeyindeki Bab bölgesinde terör örgütü DEAŞ ile yaşanan çatışmada şehit olan uzman çavuş Gökhan Kılıç'ın geride bıraktığı öğretmen eşi Hasret Kılıç, kızı ve öğrencileriyle acısını unutmaya çalışıyor.

Eşinin şehit olmasından yaklaşık üç hafta sonra anne olacağını öğrenen Hasret öğretmen, şu an 4 yaşında olan kızı Zeynep Hüma ve öğrencileri sayesinde hayata tutunuyor.

Psikolojik danışman ve rehber öğretmen olarak 7 yıldan bu yana görev yapan Hasret Kılıç, henüz baba kavramının ne demek olduğunu bile bilmeyen kızı Zeynep ve öğrencilerinin en iyi şekilde yetişmesi için mücadele ediyor.

Şehit Zeki Dağ İlkokulunda görev yapan Hasret Kılıç (29), AA muhabirine, henüz 3,5 aylık evliyken eşinin Bab bölgesinde terör örgütü DEAŞ ile yaşanan çatışmada şehit olduğunu anımsattı.

O zamanlar Ceyhan ilçesinde bir lisede görev yaptığını anlatan Kılıç, acı haberin ardından adeta dünyasının karardığını aktardı.

"Yasımı yaşamadım"

Henüz acısının taze olduğu günlerde hamile olduğunu öğrendiğini dile getiren Kılıç, "Ben özellikle Zeynep Hüma'nın doğacağını öğrendikten sonra yasımı yaşamadım. Eşim şehit olduktan birkaç ay sonra hemen göreve döndüm. Zor bir süreçti ama bir şekilde ayakta durmak zorundayız. Yasımı yaşamadım, benim bir emanetim vardı ve onu en iyi şekilde dünyaya getirmek ve büyütmekle yükümlüydüm." diye konuştu.

Kılıç, zor günlerde dünyaya getirdiği bebeğiyle hayata daha sıkı tutunduğunu ve onun sayesinde kendini güçlü hissettiğini anlattı.

Görevine bir ilkokulda eşini kaybetmesinden birkaç ay sonra başladığını aktaran Kılıç, şöyle devam etti:

"İlk aşamada biraz zordu. Ciddi bir problemin içerisindeyim bana gelenlerse benim gözümde daha kolay çözülebilir şeylerdi. İlk aşamada anlamakta zorluk yaşadım, ama okulda olmak, öğrencilerle birlikte olmak benim daha iyi ve kolay iyileşmemi sağladı. çalışmak ve bir şeylere adapte olmak beni daha iyi yaptı. Çocuğum doğduktan sonra bir süre ücretsiz izin almıştım. Tekrar döndüğümde benim için daha iyi olmuştu, işimi severek yaptığım için kolay adapte oldum. Anne olduktan sonra çocuklara bakış açım daha da farklılaştı. Çocuklarla bir şeyler konuştuğum zaman 'evet benim çocuğum da bunu yaşayabilir' mantığıyla yaklaştım. Anne olarak öğretmen olmak kesinlikle büyük bir avantaj. Şehit eşi öğretmen olmak da o çocukların büyüyeceğini, bu vatana iyi hizmetler yapacağını düşünerek işinizi, görevinizi yapıyorsunuz, saygılı bireyler yetiştirmek için çabalıyoruz."

Hasret Kılıç, öğretmenliği çok sevdiğini, okulda öğrencilerle bir arada olmanın kendisini mutlu ettiğini söyledi.

"Zeynep babanın olmadığı bir dünyaya geldi"

Kızı Zeynep'in henüz babasının eksikliğinin farkında olmadığını ifade eden anne Kılıç, şunları kaydetti:

"Şehitlik sürekli gittiğimiz, ziyaret ettiğimiz bir yer. Zeynep orayı biliyor ama orada babası olduğunu henüz fark edemedi. Çünkü Zeynep doğduğunda babanın olmadığı bir dünyaya geldi. Dede, anneanne, dayı ve annenin olduğu bir evde büyüdü o yüzden babanın eksikliğini fark etmedi. Şehitliğe gidiyoruz evet oralarda dolanıyor, dolaşıyor ama henüz hiçbir şeyin farkında değil."

AA