Şehit Kızından Babasına Duygu Dolu Mektup

Şehit kızı Begüm Özcan'ın babasına yazdığı duygu dolu mektup salonda bulunanları ağlattı.

Şehit Kızından Babasına Duygu Dolu Mektup

İzmir'in Aliağa İlçesinde, Ted Aliağa Koleji Tarafından Hazırlanan 18 Mart Çanakkale Zaferi'nin 93. Yılı ve Şehitleri Anma Etkinliğinde, 8. Sınıf Öğrencisi Şehit Kızı Begüm Özcan'ın Babasına Yazdığı Duygu Dolu Mektup Salonda Bulunanları Ağlattı.

 

İzmir'in Aliağa İlçesinde, TED Aliağa Koleji tarafından hazırlanan 18 Mart Çanakkale Zaferi'nin 93. yılı ve Şehitleri anma etkinliğinde, 8. sınıf öğrencisi şehit kızı Begüm Özcan'ın babasına yazdığı duygu dolu mektup salonda bulunanları ağlattı.

TED Aliağa Koleji'nin ilk olarak 18 Mart'da Petkim Kültür Merkezi'nde düzenlediği ve büyük ilgi görmesi üzerine Aliağa Kaymakamı Emir Osman Bulgurlu tarafından ikinci kez sunulması istenen anma programının TÜPRAŞ Aliağa Halk Eğitim Merkezi'ndeki gösteriminde gözyaşı ve gurur birbirine karışırken, unutulmaz dakikalar yaşandı.

TED Aliağa Koleji Öğrencilerinin unutulmaz sunumu, Çanakkale Şehitleri, büyük önder Mustafa Kemal Atatürk ve Silah arkadaşları için saygı duruşu ile başladı. Salonda bulunan öğrenciler, İstiklal Marşı'nı büyük bir coşku ile seslendirdi. TED Aliağa Koleji Edebiyat öğretmeni Rengin Kolca'nın Çanakkale Savaşlarının önemine ilişkin yaptığı konuşma büyük ilgi gördü. Daha sonra TED Aliağa Koleji öğrencileri, Çanakkale Savaşlarını gün gün kronolojik olarak canlandırdı. Prof. Dr. Murat Tuncay'ın yazdığı 'Çanakkale Çanakkale' adlı oratoryo küçük büyük herkese duydu dolu anlar yaşattı. 8. Sınıf öğrencilerinden Begüm Özcan'ın şehit babasına yazdığı mektup ise herkesi duygulandırdı.

Aliağa Kaymakamı Emir Osman Bulgurlu, Şehit Kızı Begüm'ü kutladı. Kaymakam Bulgurlu yaptığı açıklamada; "Çanakkale Zaferi, Yeni Türk Devletinin önsözüdür. Çanakkale 253 bin Türk insanının toprak olarak, kendilerini toprağa vererek, şehit olarak bu toprakları vatan yaptığı günün başlangıcıdır. Bu toprakları kendi kanlarıyla vatan yapmışlardır. Eğer toprak uğrunda ölen varsa vatandır. Vatanını korumak için canını hiç düşünmeden veren Türk milleti tarihte çok devlet kurmuştur. Onun içindir ki bu kutsal topraklar söz konusu olduğunda 1071'de canımızı verdik, 1299 canımızı verdik 1915'te verdik, Çanakkale'de verdik, Dumlupınar'da verdik. Bugün de veririz yarın da veririz" dedi.

TED Aliağa Koleji 8. Sınıf öğrencilerinden Begüm Özcan'ın şehit babasına yazdığı mektup: "Sevgili Babacığım, Yıllar yıllar geçiyor, her şey değişiyor, her şeyden öncede ben değişiyorum. Değişmeyen tek şey değişimin kendisiymiş ya. Ama benim hayatımda hiç değişmeyen ve asla değişmeyecek olan tek ve en acı gerçek; senin kaybın. Yoksun baba; yanımda, tenimde, saçımın telinde yoksun. Kalbimde, ruhumda, beynimde olsan da yaşamımın hiçbir anında, hiçbir üzüntümde, hiçbir mutluluğumda, hiçbir sevincimde, hiçbir hayal kırıklığımda sen yoksun. Varlığın, bedenin yok. Elbette ki her şey maddesel olarak var olmak değil, ama ben seni hiç tanımadım ki! Gülüşünü, konuşmanı, sesinin tonunu, kahkahanı hiç görmedim, duymadım ki! Hep düşünüyorum yanımda olsaydın ağzından "yavrum, kızım" sözcükleri nasıl çıkardı? Bu duygu dolu sözler benim yüreğimi nasıl ısıtırdı? İnsanların nefret ettiği sözcükler olur mu? Benim var: Baba. Çünkü ben bu sözcüğü "hiçbir zaman" doya doya, dolu dolu söyleyemedim. Bunu duyacak, gözlerinin içi gülecek ve beni çok büyük bir sevgiyle kucaklayacak bir babam olmadı hiç. Evet tüm bunlar benim üzüntülerim, yokluklarım. Ama tüm bu büyük acının yanında bana en büyük onuru, şerefi yaşattın: Ben bir Şehit kızıyım. Bugün ölümünün tam 10.yılı. Şu anda yanında, sevgi dolu kucağında olamasam da tam baş ucundayım . O soğuk mezar taşının tozunu ellerimden ateş çıkarcasına yıkıyorum babacığım. Gittin baba, gittin. Ben daha üç yaşındayken, seni sevmeye, tanımaya başlarken. Ben karısını, minicik bebeğini vatanı için bir yana bırakan, canını vatanına feda eden, cesur, yiğit, yüreği vatan sevgisiyle dopdolu gencecik bir üsteğmenin kızıyım. Ağlamamalıyım. Senin ak saçlı bir dede olduğun günleri hiçbir zaman göremeyeceğim; ama sen benim anılarımda, hatıralarımda hep o yakışıklı, gururlu, cesur ve gepgenç üsteğmen olarak kalacaksın. Bu, çok onur verici baba. Bir tek kez seni görüp seninle tanışma ve konuşma şansına sahip olsaydım sana sadece teşekkür etmek isterdim. Annemi ve beni senden yoksun bıraktın; ama bana da, Çocuklarıma da, torunlarına da inanılmaz bir gurur yaşatan ve yaşatacak olan 'Şehitlik' ünvanını kazandırdın. Teşekkür ederim babacığım, teşekkür ederim.Begüm Özcan TED Aliağa Koleji 8. Sınıf Öğrencisi"