Selvi, bugünkü köşe yazısında 29 Ekim'de Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen resepsiyondan izlenimlerini yazdı.

Erdoğan'ın  “Bazı ülkeler, milli güvenliklerine tehdit olarak gördükleri teröristleri her nerede olursa olsun bulup ortadan kaldırıyorlar. Öyleyse, Türkiye’nin de aynı hakka sahip olduğunu kabul ediyorlar demektir” ifadelerini hatırlatan Selvi, şöyle devam etti:

Bir sinyal gibiydi adeta. Bu sözlerin mürekkebi kurumadan Erdoğan’a, bu sözlerinden “Mazlum Kobani’nin Türkiye’ye iadesini mi kast ettiği” soruldu. Erdoğan, “Niye acele ediyorsun? Bu işlerin haberi verilir mi, Amerika haber vere vere mi geldi?” diye karşılık verdi.

"Bu işler davul zurna çalarak olmaz. Ama belli ki PKK ile mücadelede 'lider konseptine' geçilmiş durumda" diye yazan Selvi, şöyle devam etti:

ABD’nin Bağdadi operasyonu ise Türkiye’ye gerekçe olmuş. ABD, Usame bin Ladin’i de ortadan kaldırdı. Ama bize Öcalan’ı “asılmamak” şartıyla vermişti. O artık eski Türkiye’ydi. Şimdi yeni bir irade var. ABD’ye hak olan Türkiye’ye niye olmasın? Bir bakmışsınız ki Erdoğan kameraların karşısına geçmiş; Mazlum Kobani, Cemil Bayık ya da Murat Karayılan’ın etkisiz hale getirildiği haberini veriyor. Sinyal Erdoğan’dan geldi, ne yapayım...

Independent Türkçe, Hürriyet