Şentop: Yargı paketlerini ve infaz düzenlemesini bekledik, aksi halde 5 ismin vekilliği düşecekti
'AYM’ye bireysel başvurusu var ama o kesinleşmeye engel değil'
TBMM Başkanı Mustafa Şentop, CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu, HDP Diyarbakır Milletvekili Musa Farisoğulları ve Hakkari Milletvekili Leyla Güven’in milletvekilliklerinin düşürülmesine ilişkin Habertürk'ten Kübra Par'ın sorularını yanıtladı.
'Eğer Yargıtay kararı yeterli ise neden bugüne kadar Genel Kurul’a getirilmedi? Yargı kararı bekletilebilir mi? Bekletilebilirse ne oldu da dönem sonu beklenmeden şimdi gündeme taşındı?'
Hukukçu olmadıkları için anlamıyorlar. Karışıklık şuradan çıkıyor. Anayasanın bir 83. Maddesi var bir de 84. Maddesi var. 83 dokunulmazlık, 84 milletvekili dokunulmazlığının düşmesiyle alakalı. İkisinde farklı hükümler var. 83. Madde'de 'Alınan cezanın infazı dönem sonuna bırakılır' deniliyor. 84’te ise 'Hakkında kesin hüküm verilmiş milletvekiliyle ilgili karar Genel Kurul’a bildirilir' deniliyor. Bu ikisi aynı şey gibi zannediliyor. Halbuki yazımda bir problem var. Milli Güvenlik Konseyi zamanında bir anlatım bozukluğu ortaya çıkmış. Fakat gerek o dönemki hukukçular, gerek sonraki Anayasa hukukçuları bu ikisinin farklı şeyler olduğunu söylüyorlar. 83. madde 'Milletvekili olmaya engel olmayan suçların infazı milletvekilliği sonrasına bırakılır' anlamına geliyor. Hukuki yorumu bu. Yani 1 yılın altında ve Anayasa'nın 76. maddesinde belirtilen suçlardan ceza almışsa -mesela terör suçları ve yüz kızartıcı suçlar değilse- örneğin basit yaralama söz konusuysa, infaz dönem sonrasına bırakılır.
84’deki ise milletvekili seçilmeye engel suçlardan alınan cezaları kapsıyor. 1 yıl üstü cezalar ve 1 yıl altı olsa da 76. Maddede seçilmeye engel suçlar için verilen cezalar. Mesela Figen Yüksekdağ’a 10 ay ceza verilmişti fakat terör suçları kapsamında olduğu için okundu ve düştü milletvekilliği.
Dolayısıyla milletvekili seçilmeye engel olmayan bir ceza ise dönem sonuna bırakılır, çünkü okunsa da vekilliği düşmez. Milletvekilliği seçilmesine engel suçlarda ise 'Genel Kurul’da okunur' deniliyor olması 'Okunsun' anlamına gelir kanun dilinde.
'AYM’ye bireysel başvurusu var ama o kesinleşmeye engel değil'
CHP’li Enis Berberoğlu ile ilgili Cumhurbaşkanlığı tezkeresi 26 Kasım 2018’de, HDP’li Leyla Güven ve Musa Farislioğulları ile ilgili tezkere ise Ocak 2020’de Meclis’e gönderildiği hatırlatılan Şentop, 'Biri 18 ay diğer 4 buçuk ay meclis Başkanlığı’nda bekletilmiş. Niye düne kadar beklediniz o halde?'
Bu doğru. 4.5 ayın 48 gününde Meclis zaten toplandı, onu bir düşmek lazım. Daha önce farklı uygulamalar olmuş. 3 gün içinde okunan da var, 56 gün sonra okunan da var. İncelemeler yapılıyor. Mesela bize gelen dosyalarda bazen eksiklikler oluyor, bunların iadesi söz konusu olabiliyor.
Enis Berberoğlu’nunki çok bekletildi, doğrudur. 4 ay benden önce Binali Yıldırım Bey zamanında bekletilmiş. Ben gelince durumu inceledik. AYM’ye bireysel başvurusu var ama o kesinleşmeye engel değil.
Düne kadar bekleme durumu daha çok 'Milletvekilinin lehine bir şey olabilir mi acaba?' düşüncesinden kaynaklanıyor.Daha önceki dönemlerde de olmuş. Mesela kanunlarda zaman zaman değişiklikler oluyor. Türk Ceza Kanunu'nda değişiklik tartışmaları başlayınca 'Acaba ceza alan vekillerin durumunu etkileyen bir değişiklik olur mu?' diye düşünmek gerekiyor. Çünkü Genel Kurul’da okunduktan sonra geri dönüşü yok.
'Milletvekilinin lehine olabilecek bir düzenleme olabilir mi' diye baktık çünkü yargı paketi ve afla ilgili tartışmalar vardı. Örneğin HDP’li iki milletvekili ile ilgili başka dosyalar vardı. Biri Ocak 2019’da geldi, diğeri Haziran 2019’da geldi. Yargı paketi ve infaz düzenlemesine dair tartışmaların sonucunu bir görelim dedik. Nitekim cezalarının istinafta kesinleşme söz konusu iken ifade hürriyeti bağlamında temyiz hakkı tanındı. Dolayısıyla hükmün kesinleşme durumu ortadan kalktı. Normal şartlarda dünkü isimlere onlar da eklenecekti ve 5 ismin milletvekilliği düşecekti. Beklememiz sayesinde onlar lehine bir durum ortaya çıktı. Peki buna yetkim var mı? Aslında yok. İstesem geldiği anda Genel Kurul’da okuturum, ama bu anlamda bir teamül var. Yargı paketleri Ekim ayı gibi netleşmişti. Sonrasında da yargı bunu nasıl uygulayacak diye görmek için bekledik.
'Niye şimdi?' diye soruyorsunuz. Şimdi değil. Ocak gibi bu konularla ilgili değerlendirmelerimizi yaptık, çünkü yargı paketinin mahiyeti ortaya çıktı. Fakat daha sonra infazla ilgili düzenleme gündeme geldi. O süreçte infazla ilgili çalışmalar yapıldı. Onun kapsamı tartışıldı derken, onu da biraz daha beklemekte fayda var diye düşündük. O adımdan sonra da zaten pandemi dolayısıyla Meclis tatile girdi ve 48 gün sonra faaliyete geçti. Faaliyete geçer geçmez ilk haftada daha önceki düşüncemizi uygulamış olduk.
Anayasa Mahkemesi’nden Yargıtay kararını bozacak bir karar çıkarsa milletvekilliği düşmüş olacak. Anayasa Mahkemesi’ne başvurmuş olmaları kesin yargı kararına mani değil midir?
Hayır, Anayasa 'Kesinleşmiş hüküm giyer' diyor.
SPUTNIK