Şentop’un, İstanbul Sözleşmesi’nin iptali tartışmalarına Montrö örneği vermesine tepki gösterildi

‘USULDE PARALELLİK’

Şentop’un, İstanbul Sözleşmesi’nin iptali tartışmalarına Montrö örneği vermesine tepki gösterildi




Şentop’un, İstanbul Sözleşmesi’nin iptali tartışmalarına Montrö örneği vermesine tepki gösterildi

TBMM Başkanı Mustafa Şentop, sözleşmeleri feshetme yetkisinin cumhurbaşkanında olduğunu belirterek, bunun Montrö Boğazlar Sözleşmesi için de geçerli olduğu yönündeki sözleri tepki çekti.

İstanbul Sözleşmesi’nin, Cumhurbaşkanı Kararı ile feshedilmesine yönelik tartışmalar sürüyor. Hukukçuların, “idari tasarruf ile yasama yetkisinin gasp edildiği ve Meclis’in onayladığı bir sözleşmeden idari karar ile çıkılamayacağı” yönündeki açıklamalarına karşın Meclis Başkanı Mustafa Şentop, söz konusu kararı savundu. Cumhurbaşkanının, bir anlaşmadan, onaylandıktan sonra vazgeçebileceğini söyleyen Şentop, “Bir cumhurbaşkanı ‘Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nden çekildim, Montrö’yü tanımıyorum, feshettim’ diyebilir mi” sorusuna ise “Yapabilir. Mümkün-muhtemel arasında fark var. Yeterli miktar yoğurt bulursanız, Marmara Denizi’ni de karıştırırsanız ayran yapmak mümkündür” yanıtını verdi.

‘USULDE PARALELLİK’

Şentop’a tepki gösteren hukukçu Bülent Yücetürk, anayasa gereği uluslararası anlaşmaların onaylanmasının, Meclis’in bir yasa ile uygun bulmasına bağlı olduğunu vurgulayarak, “Usulde paralellik’ ilkesi gereği yapılan uluslararası sözleşme, aynı usulle Meclis kararı ve bir kanunla ancak kaldırılabilir” dedi. Yücetürk, “Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’yle, uluslararası bir sözleşmenin yürürlükten kaldırılması yetkisinin cumhurbaşkanına verilmesi anayasaya aykırıdır. Buna dayanarak yapılan işlem yok hükmündedir” ifadelerini kullandı. Yücetürk şöyle konuştu: “?Görevi Meclis’in itibarını korumak ve Meclis’i işlevselleştirmek olan Meclis Başkanı’nın Cumhurbaşkanı kararı ile Meclis’i devre dışı bırakacağı yönündeki yorumu dayanaksız ve çok tehlikelidir. Bu bir yol haline gelirse ülke tamamen keyfi ve hukuka aykırı bir yönetim anlayışına teslim olur. Bu, kabul edilemez bir durumdur.”  

‘ÇAĞRI VE RÜŞVET’

Hukukçu Celal Ülgen ise “İstanbul Sözleşmesi’nden tek taraflı ve gece yarısı çıkma kararından sonra bu işin içinde başka bir gizli ajandanın da bulunduğunu tahmin ediyorduk” derken, hedeflerden birinin de Montrö’den çıkmak olduğunu söyledi. İstanbul Sözleşmesi’ni feshetmek ile Montrö’den çıkmanın arasında önemli farklar olduğunu vurgulayan Ülgen, “Bu sözleşmenin 85 yıl sonra Cumhurbaşkanlığı Kararı ile kaldırılabileceğini söylemek hukuk tanımazlığın en canlı örneklerinden biridir” dedi. Ülgen, “Montrö’yü kaldırma yolundaki bu beyan, bozulan ABD ilişkileri için yeni bir çağrı ve yeni bir rüşvet içeriğindedir. Türkiye’nin jeopolitik geleceğini ilgilendiren ulusal yararlarımızın olduğu Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nden çıkma söylemlerinin nasıl bir tehlike yaratacağını iktidarın ve ulusumuzun bilmesi gerekmektedir” ifadelerini kullandı.

‘ALIŞTIRIYORLAR’

Emekli Tümgeneral Ahmet Yavuz, konunun Meclis Başkanı tarafından konuşulması nedeniyle iki konunun öne çıktığını söyledi. İlkinin, konunun ciddiyeti olduğunu vurgulayan Yavuz, “Demek ki böyle bir plan var, yavaş yavaş alıştırılıyor” dedi. İkinci olarak ise yetki tartışmasına dikkat çeken Yavuz, “Meclisimize başkanlık eden bir şahsiyetin, Meclis’in egemenlik alanına giren bir yetkiyi cumhurbaşkanına gönüllü olarak devretmesi, bir çelişkiyi içinde barındırıyor. Ama bunları yadırgamıyoruz” ifadelerini kullandı. Montrö’nün önemine de işaret eden Yavuz, “Lozan, Montrö ve Hatay’ın anavatana kavuşturulması... Bu üçü de Türkiye’nin tapu senedidir” dedi. 

Emekli Tümamiral Cem Gürdeniz, Şentop’un açıklamalarının Türkiye’nin ve mavi vatanın geleceğini son derece büyük tehlikeye attığını söyledi. Montrö’nün ortadan kalkmasının yaratacağı sonuçları, KKTC’den; Mavi Vatandan vazgeçmekle ya da güneyimizde kukla bir Kürt devletinin kurulmasına izin vermekle eşdeğer gören Gürdeniz, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Son 85 yıldır bu sözleşme sayesinde Karadeniz, her an için bölge dışından gelen 40’tan fazla savaş gemisinin bir barut fıçısına dönüştürdüğü Basra Körfezi olmamıştır.” 

‘ANAYASA 90. MADDE’

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Şentop’un açıklamalarının anayasal gerçekliği yansıtmadığını belirterek, “Cumhurbaşkanı’nın bozabileceği anlaşmalar, anayasanın 90. maddesinde sayılan Meclis onayına ihtiyaç olmayan anlaşmalardır” dedi. Altay, “Almanya da Hitler’e böyle bir yetkiyi vermişti, ülkenin başına ne belalar açtığı ortada. TBMM Başkanımızın yasama yetkisini tek adama altın tepside sunması beni incitiyor. Şentop’un, bu ucube sistemin şövalyeliğine soyunması incitiyor” değerlendirmesinde bulundu. 

Eski İçişleri Bakanı Sadettin Tantan ise “TBMM Başkanı 1936’da meclisin imza kararı aldığı Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin tek bir kişinin iradesi ile iptal edilemeyeceğini bilmelidir” dedi ve geçmişine, bugününe ve geleceğine sahip çıkamayan bir meclis başkanı bu şekilde konuşamaz diyerek Şentop’u istifaya çağırdı.

CUMHURİYET