Sigara İçmek, Kemik Kırıklarında Tedaviyi Engelliyor

SİGARADAN UZAK DURUN

Sigara İçmek, Kemik Kırıklarında Tedaviyi Engelliyor


Sigara İçmek, Kemik Kırıklarında Tedaviyi Engelliyor

Gözde İzmir Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Serhat Yıldırım, kemik kırıklarında doğru tedavi uygulamanın önemine dikkat çekerek, sigaranın kemik kaynama sürecini engellediğini söyledi.

Kemik kırıklarının vücuttaki yeri ve hastanın yaşı gibi faktörlerle birlikte farklı şekillerde tedavi edildiğini söyleyen Op. Dr. Serhat Yıldırım, dengeli beslenen ve sigaradan uzak duran kişilerin tedavilerinin daha başarılı olduğunu ifade etti.

Kemik kırığının tanı ve tedavisi hakkında bilgi veren Op. Dr.Yıldırım, “Tanı için öncelikle muayene önemlidir. Hastaya çekilen röntgende kırığı saptadığımızda kaynama için önemli iki konu mevcuttur. Birincisi kırığın optimum hareketsizliği, yani kaynayacak olan kemiğin iyileşme süresince hareket etmemesidir. Basit bir şekilde alçı ve atellerle kemiğin hareketsizliğini sağlıyoruz.

Eğer daha kompleks bir kırıksa, eklem içi açılanması veya kayma varsa, ameliyatsız alçı ile tedavi denenmiş ve başarısız olunmuşsa, ameliyatla bunun hareket etmemesini ve uygun konuma gelmesini sağlıyoruz. Tedaviyi, açık veya kapalı cerrahi yöntemiyle yapabiliyoruz. Ameliyatla kırık kemikleri doğru konuma getirerek çeşitli tespit materyalleriyle hareket etmemesini sağlıyoruz. Kapalı ameliyatta kırık hematomu korunduğu için kaynama süreci de daha iyi oluyor.

SİGARADAN UZAK DURUN

Op. Dr. Serhat Yıldırım, “Öncelikle yumuşak kaynama dokusu oluşuyor sonra sert dokuya dönüşerek istediğimiz kaynamayı elde etmiş oluyoruz. Kaynama süresi kırığın yerine ve kişinin yaşına ve eşlik eden hastalıklarına göre değişmekle birlikte 3-4 hafta sürüyor. Bu süre içinde sert kaynama dokusu oluşmaya başlar. Kemik kaynaması için uygun biyolojik ortam lazımdır. Hastada önlenebilir kemik kaynamasını etkileyen faktörlerin en başında sigara gelmektedir. Sigara, kemik kaynamasına engel olduğu ve tedaviyi önlediği için bırakılmalıdır. Eğer kemikte 3-6 ay geçmesine rağmen grafide kaynama belirtileri yoksa kaynamamadan söz etmek gerekir. Kaynamama tedavisi için de uygun hareketsizlik baştan sağlanamadıysa öncelikle bu sağlanmalıdır. Uygun biyolojik ortam yoksa kemik grefti denilen başka bir kemikle oradaki biyolojik ortamı iyileştirerek kemik kaynamasını da sağlıyoruz” diye konuştu.

DOĞRU BESLENİN

Doğru beslenmenin de kırık tedavisinde faydalı olduğunu kaydeden Op. Dr. Serhat Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kemik kaynamasında kalsiyum açısından zengin gıdalar faydalı olur. Kırık kaynaması sonrasında hareketsizliğe bağlı olarak o bölgede kaslarda bir zayıflama görülebilir. Kaynama süreci kadar egzersiz ve fizyoterapi aşaması da çok önemlidir. Eklem hareket açıklığı ve kas kuvvetini sağlayacak tamamlaycı bir tedavi gerekmektedir. Çocuk ve erişkinlerin kırıkları ve tedavi şekilleri de farklıdır. Çocuklarda sürekli büyüyen bir kemik yapısı vardır. İleride daha büyük sorunlara yol açmaması için düzgün tedavi edilmesi önemlidir. Yaşlılarda da kaynama genç birine göre daha geç olabilmektedir. El bileği ve kalça kemiği gibi bazı kırıkların beslenmesi bozulduğu için bu kırıklar daha dikkatli ve özenli tedavi edilmelidir”