Silah yönetmeliğinde değişiklik: "Silahla ilgili suçları artırabilecek bir düzenleme"
Mühendis ve mimar da silah taşıyabilecek
Silah yönetmeliğinde değişiklik: "Silahla ilgili suçları artırabilecek bir düzenleme"
Uzmanlar, "Ateşli Silahlar Yönetmeliği"nde yapılan değişiklikle silah ruhsatı kapsamının genişletilmesinin bireysel silahlanma açısından tehlike oluşturduğuna dikkat çekiyor.
"Ateşli Silahlar Ve Bıçaklar İle Diğer Aletler Hakkında Yönetmelik"te değişikliğe gidildi. Resmi Gazete’de yayınlanmasıyla yürürlüğe giren yeni yönetmeliğe göre, Cumhurbaşkanlığına bağlı kurum ve kuruluşların en üst yöneticileri de silah ruhsatı alabilecek. Ayrıca, Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu Başkanı, üyeleri ve bu görevde bulunmuş olan kişiler ile büyükşehir belediyesi genel sekreteri, il özel idaresi genel sekreteri ve yine bu görevde bulunmuş olanlar da silah taşıyabilecek. Öte yandan yönetmelikte, demirbaş tabanca verilmesine ilişkin olan bölümde yer alan "subay", "astsubay" ve "uzman jandarma çavuşlar" ibaresine, "uzman erbaş" da eklendi.
Bireysel silahlanmayla mücadele eden Umut Vakfı’ndan Dr. Ayhan Akcan, yapılan değişiklikle silah taşıma ruhsatı öncelikli meslek gruplarının genişletildiğini söylüyor. "Eskiden 57'ye yakın silah taşıma ruhsatı olan meslek grubu vardı, bu daha da günümüze uyarlanmış ve genişletilmiş. Gümrük muhafaza, infaz koruma memurları, cumhurbaşkanlığı çalışanları gibi tartışma konusu olan alanlar vardı, onlar da kapsama dahil edilmiş" diyor. Akcan’a göre yapılan değişiklikte en önemli noktalardan biri, ateşli silahla işlenen suçlardan mahkum olanların infazın üzerinden beş yıl geçtikten sonra ruhsat başvurusu yapabilecek olması. Akcan, "Beş yıl sonra bu kişilerin tekrar ruhsat alabilecek olması tabii sakıncalı" diye ekliyor.
Mühendis ve mimar da silah taşıyabilecek
Yeni yönetmeliğe göre, özel güvenlik teşkilatı kurulmayan kurum ve kuruluşlarda görevli bekçiler görev yerinin dışına çıkarmamak şartıyla görev sırasında demirbaş silahlarını taşıyabilecek. Posta ve telekomünikasyon tesislerinin yapım, işletme, bakım, onarım ve muhafazası ile bu tesislere ait bina ve yolların onarım işlerinde görevli yüksek mühendis, mühendis, mimar, eksper, teknisyen, hat bakıcısı, şoför, şoför dağıtıcısı, muhafız, şehirlerarası seyyar memur ve posta dağıtıcıları da görev yaptıkları sırada demirbaşa kayıtlı silahları taşıyabilecek.
Öte yandan, TRT Genel Müdürlüğü radyo ve televizyon verici istasyonları ile radyolink istasyonlarında ve enerji nakil hatlarında çalışan başteknisyen ve teknisyenlerle bu tesislerin bakım, onarım ve muhafaza hizmetlerini yürüten başmühendis, mühendis, uzman, başteknisyen, şefteknisyen ve teknisyenlerine de silah taşıyama yetkisi verildi.
Kadına şiddet maddesi: "Gerekli ama yetersiz"
Yeni yönetmelikte ayrıca, hakkında tedbir kararı bulunan şiddet faili erkeklere silah ruhsatı verilmesine ve yenilemesine ilişkin işlemlerinin bekletilmesi ve silahlarının tedbir kararı kalkıncaya kadar emanette tutulması da yer alıyor. Mor Dayanışma’dan avukat Sezen Ezer, değişikliğin gerekli olsa da yeterli olmadığını söylüyor. Silah ruhsatı verilen kişi kapsamını artıran düzenlemeye konulan söz konusu maddenin olumlu bir gelişme olarak değerlendirilemeyeceği kanaatinde:
"Şiddet gören kadın, 6284 Sayılı Kanun kapsamındaki tedbirlerde failin silah aldığı, silah kullandığı ya da mesleği gereği silah bulundurması gerektiği durumlarda silahının kolluk kuvvetine teslimini isteyebiliyordu. Bu maddenin eklenmesi zaten gerekliydi ama kadınlar açısından tehdit oluşturmasını engelleyecek ne yazık ki bir düzenleme değil."
Avukat aynı zamanda maddede silahın emanette tutulmasının "tedbir süresince" olduğuna da dikkat çekiyor. "Buradaki ilk sıkıntımız zaten kadınların tedbir almadaki zorluğu. Yani yargı sürecinde tedbir almadaki sıkıntıyı göz önünde bulundurduğumuz zaman, kanunun işlemesi birinci sorunumuz. İkincisi de, bir kez tedbir verildikten sonra ikinci kez o tedbirin uzatılması sırasında da kadınların yaşadığı sıkıntılar devam ediyor" diye konuşuyor.
"Değişiklikler olumlu değil, tehlikeli"
Dr. Ayhan Akcan’a göre, yapılan değişiklikler olumlu olmamakla beraber bireysel silahlanma açısından da tehlike oluşturuyor. "Silah ruhsatının kapsamı daha da genişletilmiş ve kolaylaştırılmış. Keşke Türkiye'de sadece polis ve jandarma dışında kimsede silah olmasa. Taşıma ruhsatını arttırdığınızda maalesef silahla ilgili suçlarda artış oluyor" diyor. Akcan, bireysel silahlanmanın önüne geçecek bir düzenleme olması ve buna ilişkin tedbirler alınması gerektiğini ifade ediyor. Yeni yönetmelik için "Cinayet, yaralama, gasp gibi olaylarda caydırıcı olan hiçbir madde yok. Bunu da vurgulamakta fayda var" diyor.
Burcu Karakaş
Deutsche Welle Türkçe