Siyasette bu yaz tufan…

Anadolu’da bir söz vardır; bir parti inişe geçti mi, ipler dokuz yerden kopar…

Siyasette bu yaz tufan…




Mustafa Balbay

Siyasette bu yaz tufan…

Anadolu’da bir söz vardır; bir parti inişe geçti mi, ipler dokuz yerden kopar…

AKP’nin 2015’ten bu yana adım adım gerileyişi zorlama planlarla tersine çevrildi, daha güçlüymüş gibi gösterildi. 7 Haziran 2015 seçimlerinde 258 milletvekili çıkardı, tek başına iktidar gücünü kaybetti. Bu sonucu beğenmediler, “halk hatasını düzletsin” dediler. Pek çok yanı gölgede olan sürecin sonunda 1 Kasım 2015’te seçimler yenilendi. Yüzde 5 MHP’den, yüzde 3 HDP’den yüzde 1 öteki partilerden olmak üzere yüzde 9 oy devşirilerek sandalye sayısını 317’ye çıkarıp yeniden tek başına iktidar gücüne ulaştı.

Süreç, MHP’nin desteğinde sistemi zorlayarak devam etti. Ancak bunun da yetmediği görülüyor. Daha yasakçı, daha baskıcı yöntemler gerekiyor ki AKP-MHP iktidarı, “seçeneksiz” devam etsin.

***

Bayramdaki üç konuşma, AKP’deki çürümeyi su yüzüne çıkardı.

DEVA partisi Genel Başkanı Ali Babacan:

“Süper kahramanlar fantastik çizgi filmlerde olur… İktidara geldiğimiz gün ilk işimiz hapisteki düşünce suçlularını serbest bırakmak olur. Onlara, artık serbestsiniz. Özgürce düşünüp yazın ki herkes düşündüğünü özgürce ifade etsin diyeceğiz.”

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu medya birlikleri üstüne gelince, 15 Temmuz penceresi açtı:

“Ben ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan 2015 Yüksek Askeri Şûra öncesi bastırdık, 2016’da darbe girişimi sürecinde tutuklanan Mehmet Dişli’nin emekliye sevk edilmesi gerektiğini söyledik. Öyle de olacaktı, son gece liste değişti…”

Bir cümlede o kadar çok şey var ki…

AKP’den 30 Ekim 2019’da istifa eden İstanbul milletvekili Mustafa Yeneroğlu’nun bayramlık sözleri şöyleydi: 

“Son bir yılda utancımdan çocukların yüzüne bakamıyorum… İnsanların önemli bir bölümü hadlerini bilmesi gereken toplumsal bir gruba dönüştürülmüş… Zamanla gördüm ki toplum kutuplaşmaya matuf ve kendi zihin dünyasında hukuk dışında başka kategoriler var. Ben buna düşman hukuku diyorum!”

5 yıla yakın süre AKP saflarında Meclis’te yer alan, bugün DEVA Partisi’nde aktif siyasete devam eden Yeneroğlu’nun “içeriden” gördüğü bu!

Bu üç konuşmanın her biri ayrı yazı konusu sonuçlar içeriyor. Ortak paydası ise şu:

AKP’deki çürüme kokunun dışarıya da taştığı boyuta ulaşmış durumda!

***

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın AKP Genel Başkanı olarak bu durumu görmemesi olanaksız. Kendisini hep iktidarda kalmak üzerine konuşlandırdığı için “çıkış” arıyor. 

Bu çıkış erken seçim olur mu?

Erdoğan’ın sahaya inmeye hazırlanması, Bahçeli’nin Seçim Yasası’nı değiştirme kararnamesi açıklaması, içeride bir planın işlemeye başladığını gösteriyor. 

Babacan ve Davutoğlu’nun büyüyüp büyümeyeceği ayrı konu; siyasette yer almaları AKP’nin gerçek yüzünün ortaya çıkmasını sağlama bakımından önemli. Belki de Bahçeli, parti değiştirmenin yasaklanmasını, bu iki partinin daha fazla büyümemesi, geleceğe dair umut olmaması için istiyor. 

DEVA ve GP’nin seçime girmesinin engellenmesi durumunda CHP’nin devrede olup olmayacağı bu sürecin bir parçası.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, görüşmemiz sırasında buna ilişkin şunu söyledi:

“Bizim bu partilerle organik bir ilişkimiz, herhangi bir ortak çalışmamız elbette yok. Ben şunu söylüyorum; eğer bu partilere yönelik bir kumpas kurulursa, bunu bozarız. Yasalara göre kurulmuş her partinin seçime katılması demokrasinin gereğidir. Bu tür oyunları geçmişte de bozduk, gelecekte de bozarız… Çırpınışları gidici olmanın göstergesinden başka bir şey değil.”

Bayramda bunlar olduysa, sonrasını öngörmek zor değil… Korona sonrası hayat ne zaman normalleşir diye merak ediyoruz ama siyaset çoktan mevsim normallerine geldi…

Bu yaz tufan…

MUSTAFA BALBAY / CUMHURİYET