Siyasette "minnoş" polemiği... AKP'den Akşener'e tepki

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in Erdoğan'a yönelik sözlerine AKP sözcüsü Ömer Çelik'ten tepki geldi.

Siyasette "minnoş" polemiği... AKP'den Akşener'e tepki




Siyasette "minnoş" polemiği... AKP'den Akşener'e tepki

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in Erdoğan'a yönelik sözlerine AKP sözcüsü Ömer Çelik'ten tepki geldi.

  

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, ABD Başkanı Joe Biden'ın 1915 olaylarını "soykırım" olarak tanımlamasının üzerinden Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan'a yüklendi. 

"Vatandaşlarımızın gözü kulağı doğal olarak Erdoğan’a çevrildi. Ama bir baktık ki kafası bozulana posta koymakla övünen dünya lideri gitmiş, yerine pek bir terbiyeli pek bir şeker, pek bir minnoş ‘mister Erdogan’ gelmiş" ifadelerini kullanan Akşener'e AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik tepki gösterdi.

AKP'DEN AKŞENER'E TEPKİ

Çelik, Akşener'in ifadelerini kınarken şunları söyledi: 

"Bugün İyi Parti Genel Başkanı Sn Akşener’in düzenlediği grup toplantısında, Sn Cumhurbaşkanımız hakkında kullandığı ifadeleri kınıyoruz. Sn Cumhurbaşkanımız hakkında siyasi muhalefet kavramıyla asla bağdaşmayacak şekilde çirkin ifadeler kullanılması siyasi ahlakla bağdaşmaz. Bu açıklamalarda ABD Başkanı Biden’a tepki göstermek değil Biden üzerinden Sn Cumhurbaşkanımızı hedef almak gibi bir kasıt açıkça kendisini göstermektedir."

TÜM DÜNYA ŞAHİTTİR

Erdoğan'ın Türkiye'nin şan ve şerefini koruduğuna tüm dünyanın şahit olduğunu söyleyen Çelik şu ifadeleri kullandı: 

"Biden’dan daha çok Cumhurbaşkanımızı hedef alan ifadeler kulanılmasının maksadı açıktır. Kendi siyasi müttefikleri HDP doğrudan milletimize soykırım iftirası ile yüzleşmeyi önerirken sustular. Bütün enerjilerini dışardan gelen her saldırıyı Cumhurbaşkanımıza karşı kullanmak için harcıyorlar. Cumhurbaşkanımızın Türkiye Cumhuriyeti’nin şan ve şerefini nasıl güçlü bir mücadele ile koruduğuna milletimiz ve tüm dünya şahittir. Her vesileyle Cumhurbaşkanımıza saldıranlar ise bu mücadelenin yıpratılması için çalışıyorlar."

ANA SEBEP: KARABAĞ

Erdoğan'a yönelik saldırıların Karabağ'dan dolayı olduğunu öne süren Çelik şu şekilde konuştu: 

"Dış dünyada son zamanlarda Cumhurbaşkanımıza yapılan saldırıların ana sebebi, Karabağ’da Azerbaycan’a verdiğimiz destek ile Türkiye’nin yakın bölgesindeki jeopolitik stratejisinde geri adım atmamasıdır. Keşke muhalefet adına konuşanlar bu husumet cephesinin parçası olmasaydı. Dolayısıyla dış politikamızın bizi bu noktaya getirdiğini öne süren muhalefet, aslında milli çıkarlarımızdan vazgeçmeyi, geri adım atmayı teklif etmekte, dış politikada bağımlılığı bir politika olarak benimsiyor gözükmektedir."

İZAHA MUHTAÇ DEĞİL

"Cumhurbaşkanımızın Türkiye Cumhuriyeti’nin hak ve menfaatlerini koruma konusunda tavizsiz ve kararlı olduğu izaha muhtaç değildir" diye yazan Çelik sözlerini şöyle bitirdi:

"Birileri bu konularda sadece husumet diliyle konuşurken, Cumhurbaşkanımız milletimizin diliyle en kararlı politikalara imza atmaktadır. Cumhurbaşkanımıza karşı kullanılan çirkin ifadeler sadece Milletimize iftira atan dış çevrelere destek vermekten ibarettir. Milletimiz nezdinde bir hükmü ve değeri yoktur. Milletimize ve tarihimize yönelik iftiraya “ama”sız tepki gösteremeyen, sözde milliyetçilik adına milli çıkarlarımızdan vazgeçmemizi salık verenlerin tutumunu milletimize ve tarihe havale ediyoruz."

AKŞENER NE DEDİ?

Akşener, "Dünya lideri gitmiş, yerine pek bir terbiyeli pek bir şeker, pek bir minnoş ‘mister Erdogan’ gelmiş" ifadelerini kullanarak şunları söyledi: 

"ABD Başkanı Biden’ın ‘sözde soykırım’ açıklaması milletimizi derinden yaraladı. Vatandaşlarımızın gözü kulağı doğal olarak Sayın Erdoğan’a çevrildi. Ama bir baktık ki kafası bozulana posta koymakla övünen Dünya lideri gitmiş, yerine pek bir terbiyeli pek bir şeker, pek bir minnoş ‘mister Erdogan’ gelmiş. Rüzgâr esse atarlanan Sayın Erdoğan, çıkıp da şöyle hakkıyla bir ‘Ey Biden sen kimsin be’ çekmek yerine ‘Sayın Biden’ demekle yetinmek zorunda kalmış. Hatta milletimiz için ar meselesi olan bu meselenin aslında Sayın Erdoğan için Haziran’da yapılacak görüşmenin maddelerinden sadece biri olduğunu da bu vesile ile öğrenmiş olduk. Oysa Türk Milleti, tarihine atılan bu çamura karşı devletin başından dirayetli bir duruş bekliyordu."

KORKMA, CESARETİNİ TOPLA 

ABD'ye nota verilmediğini dile getiren Akşener şunları kaydetti: 

"Rıza Zarrab için seferber olanların, en azından bir nota vermesini bekliyordu. Müzik noktasına bile razıydık. Kürecik ve İncirlik üsleriyle ilgili bir hamle bekliyordu. Güvenlik ve iş birliği protokollerini masaya yatırmasını bekliyordu. Sayın Erdoğan ise, Biden’a kibarca sitem edip vere vere Ermenistan’a yaptırım sinyali verdi. Sayın Erdoğan yemezler. Ermenistan bu yalanı yüz yıldır söylüyor. Üstelik Erivan ile zaten bir ilişkin yok. Ayrıca o sözü de Paşinyan değil ailecek evinde görüştüğün kadim dostun Joe Biden söyledi. Sen beş bin yıllık Türk Devletini temsil ediyorsun. Korkma, cesaretini topla ve çık, milletimizin beklentisine göre, iki çift laf et, iki adım at."

YENİ TÜRKİYE YENİK TÜRKİYE

ABD Başkanı Lyndon B. Johnson'ın İsmet İnönü'ye yönelik kaleme aldığı mektuba verilen tepkiyi hatırlatan Akşener sözlerine şöyle devam etti: 

"İşin en ironik yanı da ne biliyor musunuz? Kürsü delikanlısı Sayın Erdoğan, nefret ettiği rahmetli İnönü’nün, Johnson mektubuna koyduğu postayı, Biden’a koyamıyor. Beğenmediği rahmetli Ecevit’in, dünyayı karşısına alma pahasına, Kıbrıs’ta gösterdiği dirayeti, Biden’a karşı gösteremiyor. Zerre hazzetmediği rahmetli Demirel’in, İncirlik Üssü’ne Türk Bayrağı çeken o dik duruşunun, yanından bile geçemiyor. O diline sakız ettiği eski Türkiye’nin başbakanlarının, memleketin zor zamanlarında gösterdikleri devlet insanlığının, kırıntısını gösteremiyor. Yazıklar olsun. Maalesef artık şu bir gerçek ki; Sayın Erdoğan’ın bize yutturmaya çalıştığı 'Yeni Türkiye', aslında 'Yenik Türkiye’dir.' AK Parti’nin bu millete reva gördüğü, ekonomide bitik, dış politikada ise ezik Türkiye’dir. Buna izin veremeyiz. Buna izin vermeyeceğiz."

ÖYLE KAÇIP SAKLANMAK YOK 

Erdoğan'a sandık çağrısı yapan Akşener sözlerini şu şekilde bitirdi: 

"Sayın Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti bir kabile devleti değildir. Damadını sevdiğin kadar Türkiye’yi de seveceksin. Rıza Zarrab’ı kolladığın kadar devletini de kollayacaksın. O beş müteahhidin kesesini dert ettiğin kadar, milletinin kesesini de dert edeceksin. Atadığın beceriksiz bakanların arkasında durduğun kadar, millet ve memleket çıkarlarının da arkasında duracaksın. Öyle kürsüden tarih nutukları atıp, bildiğimizi bize anlatarak konuyu geçiştirmek yok. Öyle kuyruğu kıstırıp milletimize hazirandaki görüşmeyle oyalamak yok. Bağırma işini küçük öfkeli ortağına havale edip, öyle kaçıp saklanmak yok. Türk Milleti senden 40 yılda bir devlet insanlığı bekliyor. Ya oturduğun koltuğun ciddiyetiyle durumun gereğini yap, ya da beceriksizliğini kabul et, özür dile ve memleketi seçime götür.”

Akşener grup toplantısının ardından Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu'nu, Saadet Partisi Genel Merkezi'nde ziyaret etti. İki lider yaklaşık 2 saatlik görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

HDP MESELESİ ÇOK CIVIDI

Akşener, HDP'ye sessiz kaldığı iddiasının sorulması üzerine şunları ifade etti:

 "Bu HDP meselesi çok cıvıdı. Gerçekten cıvık bir hale geldi. HDP'nin söylediğine, bu ülkenin içinde buna Kürtler de dahil olmak üzere bir vatandaş, 'aferin ne kadar iyi yaptınız' derse ben de adımı değiştiririm. Dolayısıyla pek çok sivil toplum kuruluşu, HDP, bu konuda Türkiye'nin dışında yer aldılar. Türkiye'nin dışında yer almak demek bu milletin geleceği üzerinde söz sahibi olmaktan vazgeçmek demektir. Evet, 'lanet olsun bunu diyenlere', hoşunuza gitti mi? Tamam." 

KARAMOLLOĞLU'NDAN AÇIKLANMA

Karamollaoğlu, tam kapanma döneminde esnafın durumunun ayrıca değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, "Esnafın, hizmet sektörünün ve üretim sektörünün derdiyle doğru dürüst bu güne kadar hiç ilgilenilmedi. Başka yerlerde bir takım kararlar alınırken, önce kararın doğuracağı zararların bertaraf etmek için bir takım adımlar atılır, arkasında da karar deklare edilir. Burada esnafın, içinde yaşadığı problemleri nasıl çözeceği konusunda hiçbir teklif, temenni ortada yok. Bu Türkiye’nin en ciddi problemlerinden birisi. Ben bir takım teklifleri hazırlayacaklarını düşünüyorum. Geç kalacaklar ama geç kalmak hiç yapmamaktan iyidir kanaatindeyim" ifadelerini kullandı.

Odatv.com