Somali'de petrol rezervi ne kadar?
Erdoğan'ın 'Teklif geldi' açıklamasına Somali Petrol Bakanı ne diyor?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Somali'nin Türkiye'ye petrol arama çalışmalarına katılma teklifi geldiğini açıkladı. Somali hükümeti ise henüz hiçbir anlaşma imzalanmadığını, Türkiye ile ilişkiler iyi olsa da hiçbir şirkete özel bir durum olmadığını, önce ülkede yasanın geçmesi gerektiğini söylüyor.
Bazı petrol sahalarının ruhsatı ise yıllar öncesinden yabancı şirketlere verilmişti. Peki Somali açıklarındaki rezerv ne kadar ve Türkiye için önemi ne?
"Şu anda bize mesela Somali'den teklif var. 'Bizim denizlerimizde petrol var. Libya'da bu çalışmayı yapıyorsunuz ama bizim buralarda da bu çalışmayı yapabilirsiniz' diyorlar. Bunlar bizim için de çok önemli. Dolayısıyla burada yapacağımız çalışmalarda bizim oralarda da atacağımız adımlar olacaktır."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 19 Ocak'ta Berlin'deki Libya Konferansı'nın dönüşünde uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlarken, Somali açıklarında petrol arama çalışmalarına Türkiye'nin de katılmayı planladığının sinyalini bu sözlerle vermiş, davetin Somali'den geldiğini söylemişti.
Erdoğan'ın "Somali'den teklif var" sözlerini sorduğumuz Somali Petrol ve Maden Bakanı Abdüreşit Muhammed Ahmed ise öncelikle petrol yasasının cumhurbaşkanı tarafından onaylanması gerektiğini, ardından şirketlerin petrol arama çalışmaları için teklif vereceğini ve tüm tekliflere açık olduklarını söylüyor:
"Petrol yasası meclisten geçti, Ocak ayı sonunda Cumhurbaşkanı tarafından onaylanacak. Yasa nihai haline gelmeden önce yapılacak işler var. Biz bu süreç tamamlanana kadar bekleyeceğiz."
BBC Türkçe'ye konuşan Abdüreşit Muhammed Ahmed, Türkiye'ye yapılan çağrının detaylarıyla ilgili soruya da şu yanıtı verdi:
"Şubat ya da Mart ayında denizlerimizde petrol aranması için teklifleri almaya başlayacağız. Türkiye ile ilişkilerimiz çok iyi ama hiçbir şirkete özel bir durum yok, her ülkeden ya da her şirketten gelen tekliflere açık olacağız. Teklif ve anlaşma süreci tamamen şeffaflık içinde ilerleyecek."
Somali'de petrol arama anlaşmaları üzerine tartışmalar sürüyor
Somali'de muhalefet, Somali'ye Türkiye başta olmak üzere diğer ülkelerden ya da uluslararası kurumlardan gelen yardımların ve fonların şeffaflık içinde yönetilmediği konusunda Somali hükümetini eleştiriyor.
İç savaştan sonra kurulan Somali hükümeti petrol araması için ilk kez 2013'te yabancı bir şirketle anlaşma imzalamıştı. O tarihten bu yana ne kadar gelir elde edildiği ve bu gelirin kaydının tutulup tutulmadığıyla ilgili tartışma sürüyor.
Yeni hükümet 2019'un Şubat ayında petrol arama faaliyetlerinin aynı yılın sonunda başlayacağını duyurduğunda, Somalili milletvekilleri hükümetin "hızlı davrandığını" belirterek öncelikle petrol yasasının geçirilmesi çağrısı yaptı.
Hükümetin petrol yasasının geçirilmesi ve anlaşmaların denetlenebilir olacağına yönelik vurgusunun arkasında bu tartışmalar var.
Somali'de 1991'de başlayan iç savaş güçlü bir merkezi hükümetin yokluğunda 20 yıl sürmüş; 2012'de ilk kez uluslararası alanda tanınan bir hükümet kurulmuştu.
1991 öncesi var olan petrol yasası ve kurumu geçerliliğini kaybetti.
Şubat 2019'da Somali açıklarındaki 75 bin kilometre karelik alanda 30 milyar varil petrol kaynağı olduğu belirtilen 15 parselin uluslararası enerji şirketlerinin arama ve sondaj faaliyetlerine açılacağı duyuruldu.
Bu 15 parselin tümü merkezin hükümete bağlı Somali'nin güneye bakan kıyılarında.
Şubat ayında Somalili Bakan Abdireşit Muhammed Ahmed'in yaptığı duyuru sırasında bir de takvim verildi. Buna göre teklifler 7 Kasım'a kadar verilecek ve şirketlere karar verilip anlaşmalar imzalandıktan sonra 1 Ocak 2020'de yürürlüğe girecekti. İlk üretimin de 2027'de başlaması planlanıyordu.
Bu takvim doğrultusunda Mayıs 2019'da Federal Parlamento'nun alt kanadı olan Millet Meclisi, yeni Petrol Yasası'nı ve Gelir Paylaşım Anlaşması'nı onayladı. Parlamento'nun diğer kanadı olan Senato ise, tartışmalar sebebiyle yasayı gecikmeli olarak 6 Ocak 2020'de onayladı.
BBC Türkçe'ye konuşan Petrol Bakanı'nın "Cumhurbaşkanı Ocak ayı sonunda onaylayacak" dediği yasa, işte bu yasa.
Buna göre petrol şirketlerinin tekliflerini değerlendirecek ve süreci yönetecek olan Somali Ulusal Petrol Şirketi'nin (SONOC) kurulması gerekiyor.
Erdoğan'ın sözleri sonrası Somali'nin devlet televizyonu SNTV'nin, Somali hükümetinin resmi açıklaması olarak Salı günü yayımladığı ifadeler de aynı konuya vurgu yapıyordu:
"Türkiye'yle kardeşçe bir işbirliğimiz var ancak iki ülke henüz açık denizde petrol arama anlaşmasına varmadı. Somali petrol arama anlaşmaları imzalamaya başlamadan önce yapılacak çok iş var."
Eski anlaşmalar geçerliliğini koruyacak
Somali, 1988 yılında ExxonMobil ve Royal Dutch Shell ortaklığıyla bir anlaşma imzaladı. Buna göre bu şirketler Somali açıklarında arama faaliyeti yapacak; bulunan petrolden elde edilen gelir Somali hükümetiyle bu ortaklık arasında eşit olarak bölüşülecekti.
Anlaşmaya göre bu ortaklık, 5 parselin ruhsatını aldı.
Ancak iç savaşın başlamasıyla birlikte anlaşma "olağanüstü hal sebebiyle" uygulanamaz hale geldi.
Petrol varlığının kesinleşmesi sonrası Shell EP Somali ve Mobil Araştırma Somali Anonim Şirketi adı altında ülkeye geri dönen şirketler, yerel basının yazdığına göre, bugüne kadarki kira bedeli olarak Somali'ye 1.7 milyon dolar ödedi.
2013'te de İngiltere'deki Muhafazakar Parti'nin eski liderlerinden Lord Michael Howard'ın 0.001 sermayeyle kurduğunu İngiltere borsasına bildirdiği, daha önce sismik araştırma faaliyeti tecrübesi olmayan Soma Petrol ve Gaz Şirketi, kurulduktan bir ay sonra Somali hükümetiyle bir anlaşma imzaladı.
Anlaşmaya göre Soma, sismik araştırma yaparak Somali açıklarındaki yeraltı kaynaklarını araştıracak ve karşılığında 12 parselde ya da 60 bin kilometre karede sondaj yapmak için başvurabilecek.
Shell ve Exxon ortaklığının da sondaj ruhsatı aldığı 5 parsel var.
Kasım 2019'da Petroleum Economist adlı internet sitesi için bir yazı kaleme alan Bakan Abdireşit Muhammed Ahmed, parsel sayısının artacağının sinyalini verdi:
"Birçok şirket yaklaşık 20 bin kilometrekarelik 15 parsel için yapılacak ilk ruhsatlandırma turunda teklif vermeye hazırlanıyor."
Somalili bakan, sismik araştırma yapılan alanın 122 bin kilometre kare olduğunu, bundan sonra ruhsatlandırılacak her bir bloğun yaklaşık 5 bin kilometre kare olacağını da aynı yazıda ifade etti.
Bu durumda üzerinde çalışılacak alan 24 parsele kadar çıkabilir.
Petrol yatakları ne kadar zengin?
Somali açıklarında petrol arama çalışmaları 1945'te başladı ancak o dönem sömürge olan ülkedeki siyasi değişiklikler sebebiyle, 1990'lara kadar sadece 6 kuyuda çalışma yürütülebildi.
2010'ların başında, Somali'nin güneyindeki Mozambik ve Tanzanya'nın açıklarında bulunan yeraltı kaynaklarından sonra, dikkatler Somali'ye döndü. Somali açıklarının Yemen açıklarına benzeyen bir jeolojiye sahip olduğunu belirten uzmanlar, suların altında en az 2.7 milyar varillik bir petrol yatağı olabileceğini açıkladı.
Bu sırada Soma şirketi de o güne kadar fark edilmemiş olan üç alanda daha petrol olabileceğini duyurdu.
Bunun üzerine Somali hükümeti, sismik veri toplayan ve uluslararası alanda birçok müşterisi olan İngiliz Spectrum Geo şirketiyle anlaşarak petrol arama faaliyetlerine hız kazandırdı.
2015'te çalışmalarına başlayan Spectrum Geo ve Somali Petrol ve Maden Bakanlığı, araştırmanın sonuçlarını Şubat 2019'da açıkladı. Bu toplantı, ruhsatlandırma için tekliflerin açılacağını duyurdukları Londra'daki toplantıydı.
Buna göre 122 bin kilometre karelik bir alanda inceleme yapılmıştı. Spectrum Geo, risk içermeyen 30 milyar varillik petrol potansiyeli bulunduğunu ve Somali Federal Hükümeti'nin işbirliğine açık olduğunu duyurdu.
Dünyada en fazla kanıtlanmış petrol rezervine sahip ülke olan Venezuela, 302 milyar varil petrole sahip.
11. sırada gelen Nijerya'da 37 milyar varil kanıtlanmış rezerv varken, 12. sırada 30 milyar varille Kazakistan geliyor.
Uluslararası Enerji Ajansı'na göre 2019'da dünya genelinde günlük petrol tüketimi 100 milyon varili geçiyordu. Türkiye'nin günlük petrol tüketimi ise günlük yaklaşık 1 milyon varil. Bunun çok büyük bir kısmını ithal ediyor.
Dünyada kanıtlanmış petrol rezervi 1.729.000.000.000 varil.
Somaliland'de Türkiye'den enerji şirketi
İç savaş boyunca etnik olarak çok çeşitli grubu barındırmayan ve nispeten istikrarlı olan Somaliland 1991'de tek taraflı bağımsızlığını ilan etti. Uluslararası toplum Somaliland'i özerk bölge olarak kabul etse de Somali hükümetinin bölge üzerinde hiçbir kontrolü bulunmuyor.
1998'de de yine kuzeydeki diğer eyalet, Puntland tek taraflı bağımsızlık ilan etti. Ancak Puntland de uluslararası toplum tarafından Somali'nin bir eyaleti olarak kabul ediliyor.
Somali hükümeti, petrol sahalarının ruhsatlandırılması görüşmeleri sırasında, Somaliland ya da Puntland ile enerji şirketlerinin imzaladığı anlaşmalarına tepki gösterdi.
Somaliland, 2012'de, henüz Somali'de merkezi hükümet yeni oluşturulurken, Türkiye'den bir enerji şirketiyle, Çukurova Grubu'nun çoğunluk hissesine sahip olduğu Genel Enerji'yle anlaşma imzaladı.
40 bin 300 kilometre karelik alanda sismik araştırmalar yürüten Genel Enerji'nin internet sayfasında, Yemen'in sahasına benzeyen Somaliland açıklarında "yüksek kapasitede petrol kaynağı olma ihtimali" olduğu yazıyor.
Türkiye, Somali'ye en fazla yatırım yapan ülkelerden
"Dünyanın en önemli hidrokarbon yatırım olanakları nerede diye sorulsa, birçok insan Somali demezdi. Fakat Somali gittikçe daha büyük potansiyeli olan, güvenli ve mali olarak çekici bir alan haline geliyor. Eğitim, sağlık ve güvenlik alanında yapılacak yatırımlar, şu an en büyük önceliğimiz."
Bakan Abdüreşit Muhammed Ahmed, 6 Kasım'da yazdığı yazıda, ülkesinin enerji sektöründe yatırım yapılacak duruma geldiğini ancak daha fazla yatırıma ihtiyaçları olduğunu bu sözlerle anlatıyordu.
İç savaşta güç kazanan ve ülkenin bazı yerlerini kontrol edebilecek güçteki, Başkent Mogadişu'da geniş çaplı saldırılarını sürdüren El Kaide bağlantılı Eş Şebab örgütüne karşı mücadelenin karada ilerlediğini, denizde ise korsanlarla savaşın sonuç verdiğini de yazıyordu:
"Ruhsatlandırmanın yapılacağı denizlere baktığımızda, korsan sorununun yıllar önce çözüldüğünü görebiliriz. Zira Spectrum da çalışmalarını yapıp veri toplarken hiçbir sorunla karşılaşmadı."
Somali'nin Eş Şebab örgütüne karşı verdiği savaşta en büyük destekçilerinden biri de Türkiye. Bu sebeple Türk vatandaşları, sıklıkla Eş Şebap'ın saldırılarının hedefi oluyor.
Yurt dışındaki en büyük askeri üssü Somali'de olan Türkiye, burada Birleşmiş Milletler'in seçip onayladığı ve Eş Şebap'a karşı operasyonlar yürüten Somalili askerlere eğitim veriyor.
Türkiye'nin, bakanın ihtiyaç olduğunu duyurduğu eğitim ve sağlık alanında da büyük yatırımları var. Mogadişu'daki en modern hastane, Türkiye tarafından yapılan Recep Tayyip Erdoğan Hastanesi. 1000'in üzerinde Somalili öğrenci de Türkiye'de eğitim gördü.
Türkiye'nin en büyük büyükelçiliği de Mogadişu'da.
Bunların yanında altyapı alanında da Türkiye'nin yatırımları var. Mogadişu Havalimanı ve Deniz Limanı'nın işletmesini Türk şirketleri yürütüyor.
Tüm bunların sonucunda Türk şirketlerinin Somali'deki yatırımları 100 milyon dolara ulaşıyor. Türkiye ve Somali arasındaki ikili ticaret hacmi de 2019'un ilk 10 aylık döneminde 206 milyon dolara ulaştı.
Afrika'da 2005'ten bu yana daha etkili bir politika izleyen Ankara, Libya'ya da eğitim amaçlı asker göndermek ve Akdeniz'deki doğal kaynakları araştırmak için anlaşmalar imzaladı. Somali'nin kuzeyindeki Cibuti'de Suudi Arabistan, Eritre'de de Birleşik Arap Emirlikleri'nin askeri üssü bulunuyor.
Bu ülkelerin kuzeyindeki Sudan'la da Türkiye'nin yakın ticari ve askeri ilişkisi var. Suakin Adası'nın yeniden inşasını üstlenen Türkiye, "güvenliği sağlamak amacıyla" burada da asker bulunduruyor.
Kişi başı milli gelirim 478 dolar olduğu Somali'de, 2017'de toplam nüfusun yüzde 17'sinin elektriğe erişimi vardı. Şehirlerde yaşayanların yüzde 35'i, kırsal kesimde yaşayanların ise yüzde 4'ü elektrik kullanabiliyor.
Ece GöksedefBBC Türkçe
BBC TÜRKÇE