Bakan Soylu, "Dört yıldır göbeğimizin bağı çatladı. Interpol diye bir kuruluş var; kızdık olmadı, bağırdık olmadı, kavga ettik olmadı, mücadele ettik olmadı, protesto ettik olmadı. Kırmızı bülten çıkarıyoruz, kabul etmiyorlar; askıya alıyorlar, düşürüyorlar. Ve netice itibarıyla, Zekeriya Öz'ü de istiyoruz, Adil Öksüz'ü de istiyoruz, istemediğimiz yok, hepsini istiyoruz, kale almıyorlar" diye konuştu.

15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin ardından 16 Temmuz sabahı Ankara'daki Akıncı Üssü yakınlarında yakalanan Adil Öksüz, 18 Temmuz'da Sincan Batı Adliyesine götürülmüş ve adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı. Öksüz, Akıncı Üssü iddianamesinde Fethullah Gülen'in ardından iki numaralı şüpheli olarak yer almıştı.

Eski özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz'ün ise hakkında çıkarılan yakalama kararının hemen öncesinde 2015 yılında Sarp kapısından çıkış yaparak Gürcistan'a gittiği, oradan da Avrupa'ya geçtiği kamuoyuna yansımıştı.

Türkiye'nin bültenleri Avrupa'da tartışma yaratmıştı

15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin ardından Türkiye'nin darbeyle ilintili oldukları gerekçesiyle çok sayıda muhalif isim hakkında kırmızı bülten çıkarması Avrupa ülkelerinde tartışma yaratmıştı.

2017 yılında Alman vatandaşı yazar Doğan Akhanlı'nın Türkiye'nin kırmızı bülteni nedeniyle tatil için gittiği İspanya'da gözaltına alınması üzerine Alman Dışişleri devreye girmiş ve Interpol Akhanlı hakkındaki kırmızı bülteni kaldırmıştı. Akhanlı 1989'da üzerine atılı bir suçtan dolayı aranıyordu.

Tartışmalar sonrasında mülteci statüsündeki kişilerin Interpol'e bildirilmesi ve böylece siyasi takibat amaçlı bültenlerin önüne geçilmesi uygulaması gündeme gelmişti.

Deutsche Welle Türkçe