Soylu özür dilemişti: Çin Konsolosluğu önünde ikinci eylem
"KİMSENİN TOPRAĞINDA GÖZÜMÜZ YOK"
Soylu özür dilemişti: Çin Konsolosluğu önünde ikinci eylem
Türkiye'de yaşayan Uygur Türkleri, geçtiğimiz günlerde Çin'in İstanbul Konsolosluğu önünde protesto yapmak istemiş ve polis müdahalesi ile karşılaşmıştı. Bir polis amiri Uygur Türklerine, "Sizi zorla süpürüp sınır dışı edeceğiz" demişti. Tepki çeken sözler sonrası İçişleri Bakanı Soylu özür dilemişti. Fikirde Birlik ve Mücadele Platformu çatısı altında bir araya gelen sivil toplum kuruluşları bugün Çin İstanbul Başkonsolosluğu karşısında toplanıp Çin'i protesto etti.
Geçtiğimiz günlerde Türkiye'de yaşayan Uygur Türklerinin Çin'in Doğu Türkistan'daki baskılara yönelik olarak İstanbul'daki Çin Konsolosluğu önünde yapmak istediği basın açıklamasına polis izin vermemişti. Kameralara yansıyan görüntülerde bir polis amirinin "Birazdan zorla süpüreceğiz sizi. Gözaltına alıp sınır dışı edeceğiz” demişti. Tepki çeken sözler sonrası İçişleri Bakanı Süleyman Soylu “Kullanılan bazı ifadeler, kastı aşmıştır. Özrümüzü belirtiyor tahkikatın başladığını ifade etmek istiyoruz" demişti. Soylu'nun açıklamalarının ardından Fikirde Birlik ve Mücadele Platformu çatısı altında bir araya gelen sivil toplum kuruluşları, Çin'in Doğu Türkistan politikalarını protesto etti.
Sarıyer'deki Çin İstanbul Başkonsolosluğu karşısında toplanan gruptakiler, çeşitli sloganlar atarak Çin yönetimine tepki gösterdi. Fikirde Birlik ve Mücadele Platformu Başkanı Kürşat Mican, basın açıklamasında, Urumçi'de 24 Kasım'da karantinadaki bir apartmanda çıkan yangında hayatını kaybedenleri andı.
Çin'in sistematik bir şekilde etnik ve kültürel asimilasyon yürüttüğünü belirten Mican, "Kur'an okumak, İslam'ı öğrenmek, ibadet etmek, sakal bırakmak, dine uygun giyinmek yasak. Milli semboller, İslami semboller bulundurmak ve taşımak yasak. Siyaset ve ticaret hakları ellerinden alınmış, günden güne fakirleşen kardeşlerimiz şu anda ciddi anlamda bir yoksulluğa doğru sürüklenmekteler. Camilerin bir çoğunu yıktılar. Kalanları da bar, kafe ve otele dönüştürüyorlar." dedi.
Çin'in son 5 aydır "Sıfır Kovid" uygulaması ile Doğu Türkistanlılar üzerinde baskıyı artırdığını belirten Mican, Urumçi'deki yangına yakında bulunan itfaiyenin geç müdahalesi nedeniyle birçok kişinin hayatını kaybettiğini dile getirdi.
"KİMSENİN TOPRAĞINDA GÖZÜMÜZ YOK"
Mican, tüm Türk İslam devletlerine çağrıda bulunarak, şöyle devam etti:
"Doğu Türkistan'da yaşanan bu zulümler ve insan hakları ihlalleri başka bir ülkede olsaydı tüm dünya ayağa kalkardı. Konuya tarihi gerçekleri unutarak bakanlar Çin'in toprak bütünlüğünden dem vuruyorlar. Tüm dünya iyi bilsin ki, bu topraklar bizim ata topraklarımızdır. Kimsenin toprağında gözümüz yoktur. Soydaşlarımıza ait olan toprakların geri verilmesini, Çin işgalinden kurtarılmasını ve orada zulüm, işkence ve işgal altında yaşayan kardeşlerimizin temel insan hak ve hürriyetlerine kavuşmasını istiyoruz."
Uluslararası Doğu Türkistan STK'lar Birliği Başkanı Hidayet Oğuzhan, Çin'in baskılarına son vermesi için Türkiye ile dünya ülkelerinin harekete geçmesini talep etti. Urumçi'deki yangında annesini ve 4 kardeşini kaybettiği belirten Doğu Türkistanlı Muhammed Mehmed Elih, yaşananlara karşı tüm dünyanın harekete geçmesi gerektiğini bildirdi. Çin Başkonsolosluğunun bulunduğu yolda geniş güvenlik önlemi alınırken gruptakiler konuşmaların ardından alandan ayrıldı.