Hakkında İstanbul, Ankara ve Bursa başta olmak üzere birçok dava bulunan Sedat Peker hakkında Şubat 2022'de kırmızı bülten çıkarılmıştı. Adalet Bakanlığı da BAE yönetiminden 23 Kasım'da Peker'in Türkiye'ye iadesi için geçici tutuklanmasını talep etmişti.

Bu süreçte BAE yönetimi Sedat Peker'in Youtube hesabı üzerinden paylaşım yapmasını Haziran ayında yasaklamıştı. Bu yasak, 3 Eylül'de ise tamamen tüm sosyal medya hesaplarına uzanmıştı. Peker, bu tarihten itibaren "dijital tecride" alınmış durumda. BAE yetkilileri, Peker'in paylaşım yapması halinde Türkiye'ye iade edecekleri uyarısını da bizzat yapmıştı. 

Peker, Soylu'nun ziyareti için ne dedi?

DW Türkçe'nin ulaştığı kaynaklara göre, Sedat Peker, Soylu'nun ziyaretini yakından takip etti. Peker'in "Süleyman Soylu'nın iadesini sağlamak için özel olarak BAE'ye geldiği" yorumunda bulunduğu iddia edildi. Bunun işareti olarak heyette bulunan Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Resul Holoğlu'nun bulunmasını gösterdi. 

Holoğlu, bizzat Soylu tarafından 26 Ekim 2016 tarihinde Emniyet Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığına atanmıştı. Bu başkanlık, Sedat Peker'in de içinde bulunduğu organize suç örgütlerini yakından takip ediyor. Holoğlu, 2019'da ise Emniyet Genel Müdür Yardımcısı yapıldı. 

Yeni videolar yayımlayacak mı?

Bu ziyaretin ardından Sedat Peker'in kendisini "Türkiye'ye iade edilmeye" hazırladığı öne sürüldü. Peker, 1 Ağustos'ta "Seçime 2 ay kalaya beni bekleyin. Sizi sokağa çıkamaz hale getireceğim. Sana bu görevi verenleri tüm dünyaya rezil edeceğim" iddiasında bulunmuştu.

Bu kapsamda Peker'in seçimler öncesinde yayınlanmasını istediği bazı belgeler ile çektiği videoları da güvenilir adamlarına teslim ettiği öğrenildi. 

Şu an ailesiyle birlikte kalan Peker'in yanında iki koruması bulunuyor. Dışarı çıktığı zaman ise Peker'i BAE'ye mensup 100'ün üzerinde görevli koruyor. 

Peker'in Süleyman Soylu hakkındaki iddiaları

Sedat Peker, Mayıs 2021'den bu yana yaptığı paylaşımlarda özellikle İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'yu 15 Temmuz sırasında dağıtıldığını iddia ettiği silahlar ve uyuşturucu ile kaçakçılığı başta olmak üzere birçok konuda suçlamıştı. Peker, Süleyman Soylu "benim dönüş biletimdi" demişti. 

Peker, Süleyman Soylu ve Resul Holoğlu hakkında Sezgin Baran Korkmaz'ın yurt dışına kaçmasına ilişkin de iddialar ortaya atmıştı. 5 Aralık 2021 tarihinde Resul Holoğlu'nun Sezgin Baran Korkmaz'ın İçişleri Bakanlığı'na çağırdığını savunan Peker, Soylu'nun makamında kabul ettiği Korkmaz'a iş insanı İnan Kıraç'ın kendisine olan 45 milyon dolarlık borcunu silmesini istediğini iddia etmişti. Peker, Soylu'nun Korkmaz'a "Senin hakkında tahkikat yapıldı, yurtdışına çık. Yukarının haberi var, bu parayı da sil, sorun çıkacak" dediğini savunmuştu. Korkmaz, 6 Aralık'ta yurt dışına çıkmıştı.  

Soylu ise CHP'li vekillerin konuyu TBMM'de gündeme getirmesi üzerine bu görüşmeyi doğrulayarak "Daha ötesini söyleyeyim, bir şey yaptık, devletin bütün kurumlarıyla beraber… Sayın Özkoç, aklınızın yetmediği şudur: Türkiye uluslararası bir operasyona gelirken, devletin bütün kurumlarıyla yukarıdan aşağıya öyle bir karar aldık, meselenin içerisine öyle bir daldık ki Amerika'yı da açığa düşürdük, bize kumpas kuranları da açığa düşürdük" demişti. 

Soylu'nun BAE ziyaretinde neler oldu?

Geçmişte BAE'yi "15 Temmuz darbesinin faili" olarak suçlayan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 29 Kasım'da resmi temaslarda bulunmak üzere BAE'ye gitti. Havalimanında törenle karşılanan Soylu, burada BAE Başbakan Yardımcısı ve İçişleri Bakanı Saif bin Zayed Al Nahyan ile görüştü. Soylu, Al Nahyan'ın yanı sıra BAE Devlet Başkanı Muhammed bin Zayid Al Nahyan tarafından da kabul edildi. 

Soylu'nun ziyareti kapsamında iki ülke arasında, Ortak Stratejik Güvenlik Diyaloğu (OSGD) mekanizması kurulması kararlaştırıldığı açıklandı. Türkiye'nin Abu Dabi Büyükelçiliği'nde açıklama yapan Soylu, iki ülkenin güvenlik alanında yapabileceği ortak çalışmaların değerlendirildiğini söyledi. Kurulması kararlaştırılan mekanizmanın "sınır aşan suçlarla" mücadeleyi de güçlendireceğini söyleyen Soylu, "Kaçakçılık, organize suçlar gibi birçok alanda hem bugüne kadar elde ettiğimiz tecrübeleri hem de iki ülkenin alacağı tedbirlerde birbirine gösterebilecekleri örnekleri paylaşabileceğimiz bir anlayış geliştirmeye çalıştık. Zaten şu anda yürüyen bir güvenlik işbirliği anlaşması sürecimiz var. İnşallah onu da en yakın zamanda bir vesileyle tamamlamış, bitirmiş olacağız" dedi.

ALİCAN ULUDAĞ / DW