Sözcü gazetesi yazarı Aytunç Erkin, bugünkü “Kod Adı: Kılıçbalığı” başlıklı yazısında, Enver Altaylı’yı anlattı.

Mehmet Eymür'den “devrimci” çıkarmak isteyenler bu ilişkileri sorgulasın

Sözcü gazetesi yazarı Aytunç Erkin, bugünkü “Kod Adı: Kılıçbalığı” başlıklı yazısında, Enver Altaylı’yı anlattı.




Mehmet Eymür'den “devrimci” çıkarmak isteyenler bu ilişkileri sorgulasın

Sözcü gazetesi yazarı Aytunç Erkin, bugünkü “Kod Adı: Kılıçbalığı” başlıklı yazısında, Enver Altaylı’yı anlattı.

Eski istihbaratçı Enver Altaylı'nın yargılandığı Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) davasında karar açıklandı. Altaylı, "siyasi ve askeri casusluk" ile "silahlı terör örgütüne üyelik" suçlarından 23 yıl 4 ay hapis cezası aldı.

Sözcü gazetesi yazarı Aytunç Erkin, bugünkü “Kod Adı: Kılıçbalığı” başlıklı yazısında, Enver Altaylı’yı anlattı.

Erkin, “Enver Altaylı'nın aldığı ceza, “Kod Adı: Kılıçbalığı” filmindeki görünen yüz. Ya arka planı! Belki Mehmet Eymür'den ‘devrimci' çıkarmak isteyenler bu ilişkileri de sorgular!” ifadelerini kullandı.

İşte o yazı…

ABD'nin dış ülkelerdeki çıkarlarını korumakla görevli gizli bir örgütün başında bulunan Gabriel Shear'ın (John Travolta) amaçlarına ulaşabilmesi için devlet bankalarında tutulan 9.5 milyar dolara ihtiyacı vardır. Bu paraya ulaşabilmek için de bilgisayar dahisi Stanley Jobson'ı (Hugh Jackman) kendisiyle çalışmaya zorlar. 2001 yılında seyrettiğim KOD ADI: KILIÇBALIĞI filminin özeti şuydu: Görünene aldanma, arka planına bak! 

Dün… Eski istihbaratçı Enver Altaylı'nın da yargılandığı FETÖ davasında karar açıklandı. Ankara 16. Ağır Ceza Mahkemesi Altaylı'ya, ‘siyasi ve askeri casusluk' suçundan 13 yıl 4 ay, örgüt üyeliğinden ise 10 yıl hapis cezası verdi.

Enver Altaylı…

Özbek kökenli istihbaratçı ve MHP yöneticisiydi. 1963 yılında Talat Aydemir önderliğindeki ihtilal girişimine katıldığı için Kara Harp Okulu'ndan atıldı. Hukuk Fakültesi'ni bitirdikten sonra, MİT Müsteşarı Fuat Doğu'nun isteği ile teşkilatta çalışmaya başladı. 1977 yılında MİT'ten ayrıldıktan sonra MHP'nin yayın organı Hergün Gazetesi'nde yönetici oldu. Altaylı, “CIA'nın Türk Casusu: Ruzi Nazar” kitabında MİT'e nasıl girdiğini şöyle anlatır: “… Benim Milli İstihbarat Teşkilatı mensubu olduğum birkaç yıl hariç, Ruzi ile yakınlığım ve bir ağabey-küçük kardeş ilişkim hep devam etti. Rahmetli MİT Müsteşarı Fuat Doğu'ya beni tavsiye edenlerden birisi de Ruzi Nazar'dı…”

SAYGI DUYDUĞU CIA ŞEFİ!

Kilit isim Ruzi Nazar! Özbek Türkü… Gençlik yıllarında Komünist Parti üyesi. 1941'de Nazi saldırılarının başlaması üzerine Kızılordu'da görevli. Sonra Nazi saflarında… Hitler'in Türkistan Lejyonları'nın en önemli ismi. Sonra CIA yılları… Nazar, 1959-1971 arası Türkiye'de… Anti-Sovyet çizgi üzerinden şekillenen ilişkiler ve o ilişkiler içinde CIA'nın MİT içinde etkin olduğu yıllar. İşte tam da bu dönemde MİT'te görev alan Enver Altaylı'nın saygı duyduğu isim CIA'nın İstanbul şeflerinden Duane Claridge.

Örneğin…

Yargılamayı yapan Ankara 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nin Enver Altaylı tespitleri önemli. 27 Ağustos 2017'de tutuklanan Altaylı'nın İngilizce yazdığı ve Türkçeye çevrilen bir raporunda şu cümleler var: “…Türkiye'nin neredeyse 200 senedir kendine Batı'dan başka bir yaşam alanı benimsememiş olduğunu, ulusal bağımsızlık savaşında dahi İngiliz ya da Amerikan mandasını bağımsızlığının teminatı olarak gördüğünü, yakın zamana kadar ABD'nin kayıtsız şartsız müttefiki ve dostu olduğunu düşününce… Yaşamımın 50 yılını insanlık tarihinin en büyük hapishanelerinin kurucularından olan insafsız Rus emperyalizmine karşı mücadeleyle geçirmiş bir kişi olarak, saygıdeğer büyüklerim Ruzi Nazar (Özbek CIA ajanı) ve Duane Clarridge'e (CIA ajanı) -ruhları şad olsun- karşı taşıdığım ahlaki sorumluluğun bilinciyle biricik dostlarımı mevcut durumun ihtiva ettiği büyük tehlikeler konusunda uyarmayı borç bilirim.”

Enver Altaylı konusunda hâlâ aydınlanmamış çok konu var!

MÜCAHİT ARSLAN'A TELEFON

Enver Altaylı polis ve savcılıkta şu bilgileri verdi:

“… 15 Temmuz öncesinde Ankara'ya gelmemin nedeni dostlarımı ziyaret maksatlıydı. Genelde Türkiye'ye geldiğimde Ankara'daki dostlarımı ziyaret ederim. 15 Temmuz öncesi Ankara'ya gelişim de aynı nedenleydi. Ben aynı şekilde hatırladığım kadarıyla o gelişimde Süleyman Sazak, Furkan Torlak gibi dostlarla görüştüğümü hatırlıyorum. 15 Temmuz gecesi Turan Güneş'teki evimdeydim. Gece boyunca hiçbir yere çıkmadım. Kimseyle yüz yüze görüşmedim. Hava karardıktan sonra uçakların seslerini duydum. Hatırladığım kadarıyla eşimle görüşmüştüm. Yine Rasim Bölücek isimli ahbabımla görüşmüştüm. Yine Nizamettin Afşar ile telefonda görüşmüş olabilirim. Kendisine ne olup bittiğini sormuş olabilirim. Gece telefon konuşması yaptıklarımdan Furkan Torlak, Polis Akademisi'nde akademisyendir. Darbe girişimi olduğunu öğrenince kendisinin emniyetle irtibatını da biliyordum. Bu nedenle ona ‘al silahını, bu hainlere karşı savaş, neredeysen ihtiyaç varsa ben de geleyim' dedim. O da bana ‘gerek yok Enver amca biz onlara yeteriz' dedi. Erol Olçak ve Mücahit Arslan'ı da telefonla aradığımı hatırlıyorum. Erol'a ulaşamamıştım. Sonra Mücahit Arslan'la (AKP'li milletvekili) görüştüm. Bana, Erol Olçak'a kendisinin de ulaşamadığını söylediğini hatırlıyorum. Sonra Erol Olçak'ın şehit edildiğini Mücahit Arslan'dan öğrendim.”

Mahkemelerde de tanık gösterdiği isimler önemliydi…

Örneğin: “… Hakkımda hukuka aykırı şekilde gözaltı kararı verilip evimde arama yapıldı. Delil üretme ve kumpas kurulmaya çalışıldı. Bana yöneltilen suçlamalar, Rus istihbarat teşkilatının, Doğu Perinçek'in iddiaları. Mehmet Eymür onu çok iyi anlatır…” Savunma yaptığı mahkemede eski MİT yöneticisi Mehmet Eymür'ü ‘tanık' olarak gösteriyordu Enver Altaylı. (16 Temmuz 2020)

SONUÇ: Enver Altaylı'nın aldığı ceza, “Kod Adı: Kılıçbalığı” filmindeki görünen yüz. Ya arka planı! Belki Mehmet Eymür'den ‘devrimci' çıkarmak isteyenler bu ilişkileri de sorgular!

Odatv.com