Suçluların Serbest Dolaşmasının Ardındaki Gerçek: Cezaevlerinde Yer Yok, Adalette Büyük Bir Kriz Var

Büyük Yargı Krizi, Bebekler Cezaevinde, Suç Makineleri Sokakta!

Editor

Eylül 25, 2024 - 22:49

Suçluların Serbest Dolaşmasının Ardındaki Gerçek: Cezaevlerinde Yer Yok, Adalette Büyük Bir Kriz Var

YUSUF İNAN YAZDI...

Büyük Yargı Krizi, Bebekler Cezaevinde, Suç Makineleri Sokakta!

Suçluların Serbest Dolaşmasının Ardındaki Gerçek: Cezaevlerinde Yer Yok, Adalette Büyük Bir Kriz Var

Türkiye’nin son dönemde en çok tartıştığı konulardan biri, suçluların nasıl serbest dolaştığı sorusu. Ümraniye’de 26 ayrı suçtan kaydı bulunan Yunus Emre Geçti'nin, polis memuru Şeyda Yılmaz’ı şehit etmesiyle birlikte bu tartışma daha da alevlendi. Herkesin aklındaki soru aynı: "26 suç kaydı bulunan bir kişi nasıl hâlâ sokakta dolaşabiliyor?" Cevap, cezaevlerinin dolup taşmasında ve yargı sistemindeki derin sorunlarda yatıyor.

Cezaevleri Doldu Taştı: İçeride Yer Yok

2023 yılı itibarıyla Türkiye, Avrupa'da en yüksek mahkum ve tutuklu sayısına sahip ülke olarak zirveye oturdu. Yaklaşık 350 bin kişi cezaevlerinde bulunuyor ve bu sayı Türkiye'yi, İngiltere, Fransa ve Polonya gibi ülkelerin önüne geçiriyor. Avrupa Konseyi’nin raporuna göre, Türkiye’de cezaevlerinin kapasitesi dolmuş durumda ve bu, suçluların serbest bırakılmasına yol açıyor. Ancak, bu sadece buzdağının görünen kısmı.

Adalet Sisteminde Derin Kriz: Hakimler ve Savcılar Görevlerini Yapmıyor

Cezaevlerinin doluluğunun yanı sıra, Türkiye’de yargı sisteminin ciddi bir krizle karşı karşıya olduğu açıkça görülüyor. Hakimler ve savcılar, görevlerini yerine getirmekte başarısız olurken, birçok yolsuzluk iddiası medyada yer buluyor. Adaletin sağlanmasında en kritik rolü oynayan bu kişiler, maalesef görevlerini suistimal ederek, suçluların cezadan kaçmalarına neden oluyor. Terör suçlularını serbest bırakan, FETÖ Borsası kuran, FETÖ’ye rant sağlayan, hukuku hiçe sayan bu yargı mensupları, Türkiye’de adaletin zayıflamasına ve suçluların sokaklarda özgürce dolaşmasına zemin hazırlıyor.

FETÖ davalarının ünlü savcısına “FETÖ borsası” iddianamesi: “Mal varlığındaki artış tasarruf edilebilir rakamın on katından fazla…”

Önemli birçok FETÖ soruşturmasını yürüten eski İzmir Cumhuriyet Başsavcı vekili Okan Bato hakkında HSK tarafından yürütülen “FETÖ borsası” soruşturması sonrası Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığı’nca “haksız mal edinme” suçlamasıyla iddianame hazırlandı. Bato’nun yargılanması, birinci sınıf hakim/savcı olması nedeniyle Eylül ayı sonunda Yargıtay’da başlayacak. Bato hakkındaki iddianameden: “Mal varlığındaki artış tasarruf edilebilir rakamın on katından fazla…”

Polis Şehit, Suçlular Serbest: Kim Sorumlu?

Polis memuru Şeyda Yılmaz’ın hayatını kaybetmesi, sadece bir ihmalin değil, aynı zamanda yargı sistemindeki çöküşün de acı bir sonucudur. Bu trajik olay, suçluların serbest kalmasına neden olan ihmallerin bir polis memurunun hayatına mal olduğunu gösteriyor. Emniyetin ve yargının sorumluluğu, sadece bir kişinin değil, tüm bir sistemin ihmallerini gözler önüne seriyor.

İlahi Adalet: Kaçınılmaz Bir Hesaplaşma

Fethi Sekin gibi kahramanlar, adaletin ve toplumun güvenliği için hayatlarını feda ederken, adaleti suistimal edenlerin hala görev başında olması kabul edilemez. Fethi Sekin, İzmir Adliyesi’ni teröristlerin saldırısından korurken, adliyenin komisyon başkanının lüks araçlar ve cephanelikler peşinde koşması, bu kahramanlıkla büyük bir tezat oluşturuyor. İlahi adaletin er ya da geç bu ihmalkarları bulacağına olan inanç, toplumun adalet arayışının temelini oluşturuyor.

Fethi Sekin Bunlar İçin mi Şehit Oldu?

İzmir Adli Yargı İlk Derece Mahkemesi Adalet Komisyonu Başkanlığı'na atanan Hakim Oktay Tabur’un Porsche Taycan otomobili olduğu ve İzmir Adliyesi’ndeki makam odasının arkasındaki dinlenme odasında 13 tabanca ve 7 uzun namlulu tüfek bulunduğu ortaya çıktı. Tabur, odadaki silahların altında HSK Teftiş Kurulu Başkanı ve yardımcıları ile fotoğraf çektirmiş. Tabur: “Hepsi ruhsatlı. Odama Yargıtay Başkanı, Adalet Bakanlığı Müfettiş Kurulu Başkanı geldi. Hepsi beğenip takdirlerini iletti. Borsada işlem yapıyorum. Paranın kaynağında şüphe yok.”

TBMM ve Milletvekilleri Neden Sessiz?

Türkiye’nin bu kadar büyük bir yargı krizinin ortasında, TBMM’deki milletvekillerinin sessiz kalması da sorgulanmalıdır. Hukuk ihlallerinin arkasındaki hakimler ve savcılar neden Meclis gündemine taşınmıyor? Milletvekillerinin bu suskunluğu, adaletin sağlanması yolundaki en büyük engellerden biri olarak karşımıza çıkıyor.

Sonuç: Masumlar Cezaevinde, Suçlular Sokakta

Bugün Türkiye’de cezaevleri masum insanlarla dolup taşarken, gerçek suçluların sokaklarda dolaşması toplumun adalete olan güvenini sarsıyor. Masumlar, avukatlara harcamak zorunda kaldıkları son kuruşlarıyla adalet ararken, suçlular cezasız kalıyor. Bu suskunluğun, bu ihmallerin mutlaka bir bedeli olacaktır. İlahi adalet, hukuku çiğneyenleri bulacak ve Türkiye, adaleti yeniden tesis etmenin yollarını arayacaktır.

Polis memuru Şeyda Yılmaz’ın hayatını kaybetmesine neden olan ihmaller, sadece bireylerin değil, tüm bir sistemin çöküşünü simgeliyor. Bu çöküş, adaleti yeniden sağlamak için büyük bir çaba gerektiriyor ve bu çaba ertelenemez. Türkiye, adaletin sağlanması için her türlü mücadeleyi vermeli ve suçluların cezasız kalmasına asla izin vermemelidir.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a Sorular:

FOTO: Ukrayna'da indirilen Türk bayrağı...

Ukrayna'da "FETÖ operasyonu" adı altında FETÖ’nün adak ve kurban pazarını çökerten e-ticaret sitesine baskın düzenleyip, Türk bayrağını ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın fotoğrafını indiren hakimler ve savcılar hakkında (S.Ö) bir soruşturma başlatıldı mı?

E-ticaret sitesinin kurucusu olan iş insanı ve gazeteci, neden 7 yıldır hukuksuz bir şekilde adli kontrol altında tutuluyor ve Ukrayna'daki evine, ailesine, işlerinin başına dönmesi engelleniyor?

Yatar cezası olmamasına rağmen, 7 yıllık adli kontrol hangi yasal dayanakla sürdürülüyor?

Adalet Bakanlığı ve Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İzmir Adliyesi'nde FETÖ adına çalışan hakim ve savcılara neden müdahale etmiyor?

FETÖ'nün dünya çapındaki adak ve kurban pazarını çökerten bu iş insanı ve gazetecinin yurt dışına çıkışı neden 7 yıldır engelleniyor?

FETÖ ile mücadele adı altında, aslında FETÖ’ye destek veren ve milyon dolarlık rant aktarımına zemin hazırlayan hakim F.T ve mahkeme heyeti ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi hakkında neden soruşturma açılmıyor?

Bebekler cezaevinde, FETÖ'ye milyon dolarlık rant sağlayanlar ve FETÖ'nün ticari rakiplerine yurt dışında operasyon yapanlar ise serbestçe dolaşıyor...

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Ukayna'da İndirilen Fotoğrafları: