Suni piyasa döviz talebini patlattı

Suni piyasa döviz talebini patlattı




Suni piyasa döviz talebini patlattı

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, Türkiye’nin görünümünü durağandan negatife çevirdi... Son dönemde kuru dizginlemek için yapılan yanlış müdahalelere işaret eden kuruluş, suni piyasanın ekonomi politikalarının itibarını aşındırdığını belirtti. Para politikasının da bozulduğunu savundu. Merkez Bankası’nın rezervlerinin 50 milyar dolarlık swap anlaşmalarına rağmen düştüğü, net rezervin eksi 30.2 milyar dolar olduğu ifade edildi.

Türkiye ekonomisi hakkında geniş değerlendirmelere yer veren Fitch Ratings, Türkiye’nin BB- seviyesindeki kredi notunu teyit etti, görünümünü durağandan negatife çevirdi. Döviz rezervlerindeki azalışa bir kez daha dikkat çeken Fitch, suni piyasanın dövize talebi patlattığını anlattı. Rezervlerin tüketilmesi, zayıf para politikası güvenilirliği, negatif reel faizler ve güçlü kredi teşvikinin kısmi ateşlemesiyle gelen yüksek cari açık, dış finansman risklerini ağırlaştırdığı belirtildi. Siyasi baskı altında olan Merkez Bankası’na da değinen Fitch, sınırlı bağımsızlığı ve gelişmelere yanıt vermekte gecikmesi, politikanın sıkılaştırılmasında yetersiz kalınması riskini artırdığını ifade etti. Açıklama şöyle devam etti: “Bu da dış dengesizliklerin artmasına, piyasada istikrarsızlığa ve daha uygunsuz bir düzeltmeye yol açıyor. TL’yi savunmak için büyük kur müdahaleleri yapılıyor. TL, net sermaye çıkışlarını ve dış ticaret açığının kötüleşmesiyle mart ayından bu yana dolar karşısında yüzde 16 değer kaybetti. Altın dahil brüt rezervler, yıl başındaki 105.7 milyar dolarlık seviyeden ağustos ortasında 88.2 milyar dolara geriledi. Ocak-Haziran döneminde Merkez Bankası’nın takas (swap) miktarı, 40.5 milyar dolar artmasına rağmen, rezervlerdeki bu erime yaşandı. TCMB’nin takaslarındaki artış, Katar’la var olan takas hattının 10 milyar dolar artırılması ve bankalara uygulanan limitlerle yurtdışıyla yapılan takasların ciddi şekilde azalması sonucunda yaşandı. Takas hariç brüt rezervdeki düşüş daha sert oldu ve yıl başındaki 87.3 milyar dolarlık seviyeden 29.3 milyar dolara geriledi. Bu kalemdeki gelişme, temel eğilimi daha iyi özetliyor. Takas hariç net rezervler ise -30,2 milyar dolar seviyesinde bulunuyor.”

Brüt rezervlere vurgu yapan Fitch, burada artan swap payının çevrilememesi durumunda riski artıracağını savundu. Açıklama şöyle sürdü: “Merkez Bankası’nın dövizde kısa pozisyonda olması (döviz yükümlülüklerinin varlıklarından fazla olması) da TL’deki değer kaybı nedeniyle bilanço riskine neden olmakta, bu da TL’ye güven üzerinde baskıyı artırmaktadır. Döviz kuruna müdahaleler, politika güvenilirliğini zayıflattı. Türkiye’nin dalgalı kur rejimine uzun süredir devam eden bağlılığı, kredi notu açısından destekleyici bir faktördü ve 2018 ortasındaki kur krizinden sonraki ekonomik düzeltmeyi hafifletti ancak bu yılki müdahalelerin ölçeği, bu duruma zarar verdi.”

‘GÜÇLÜ KREDİ BÜYÜMESİ BEKLENEN ETKİYİ VERMEDİ’

 “Geçen sene yılın ilk yarısında 8.7 milyar dolar fazla veren cari denge, bu yıl aynı dönemde 19.7 milyar dolar açık verdi” diyen Fitch “Güçlü kredi büyümesi, ana ticari partnerlerine göre Türkiye’de küçülmenin daha hafif kalması ve turizmin çökmesi, bu durumda etkili oldu. 2020 sonunda cari açığın milli gelire oranının yüzde 3,2 olmasını bekliyoruz. İkinci yarıda kredi büyümesinin azalması ve dış talebin artmasıyla, cari açıkta düzelme bekliyoruz” açıklamasını yaptı. Faizin düşürülmesine işaret eden Fitch, bunun enflasyon perspektifini ve para politikasının itibarını bozduğunu savundu. Türkiye’nin bir yıl içinde ödemesi gereken 190 milyar dolarlık döviz borcunun yüzde 42’sinin bankalara, yüzde 35’inin özel sektöre ait olduğu bildirildi. Bankaların 75 milyar dolarlık dövize sahip olduğunu, bunun yüzde 54’ünün Swap’la Merkez’e aktarıldığı ileri sürüldü.

‘PARA POLİTİKASI GÜVENİRLİĞİ ZAYIFLADI’

Merkez Bankası’nın faiz kararlarına ve enflasyona da değinen Fitch “Politika faizinde reel faizin Haziran 2019’daki yüzde 8,3’lük zirveden yüzde -3,5 seviyesine gerilemesi, enflasyonda düşüş beklentilerini ve para politikası güvenilirliğini zayıflattı. Enflasyon temmuzdaki yüzde 11,8’lik oranla yüksek seviyede kalmaya devam ediyor. ‘BB’ notuna sahip ülkelerde 2015-2020 yılları arasında ortalama enflasyon yüzde 3,4 oldu ancak Türkiye’de bu oran yüzde 11,7. TCMB, ortalama fonlama faizini yüzde 9,4’e yükselterek likiditeyi sıkılaştırmaya başladı ve politika faizindeki herhangi bir değişim öncesinde yüzde 9,75’lik gecelik faizin ve yüzde 11,25’lik geç likidite penceresi faizini içeren faiz koridorunun daha fazla kullanılmasını bekliyoruz. Politika faizinin 2020 sonunda yüzde 9,25’e, 2021 sonunda yüzde 10,25’e yükselmesini, enflasyonun da iki yıl sonunda da yüzde 10,5 seviyesinde olmasını bekliyoruz. Öte yandan, politika yanıtı öngörülebilir değil ve dış pozisyonu dengelemek için sıkılaştırmanın yetersiz kalması riski bulunuyor” yorumunu yaptı. 

KARAR