Suriye Konferansı: CHP’nin taşın altına elini koyma zamanı geldi

CHP’nin de taşın altına elini koyma zamanının geldiğine inanıyoruz”

Suriye Konferansı: CHP’nin taşın altına elini koyma zamanı geldi


CHP’nin Suriye politikasını masaya yatıracağı uluslararası konferansın çalışmalarında sona gelindi. İran, Irak, Ürdün, Lübnan ve Suriye’den konuşmacıların katılacağı konferansa tüm partiler de davetli. CHP Genel Başkan Yardımcısı Ünal Çeviköz, “Konferansın sonucunda hem hükümete çağrı ve telkinlerde bulunacağız hem de yol gösterici bir vizyon ortaya koyacağız. Türkiye’nin dış politika yanlışlarının artık durması ve bu alanda daha sağlam bir adım atılabilmesi için CHP’nin de taşın altına elini koyma zamanının geldiğine inanıyoruz” dedi.

Nergis Demirkaya  [email protected]

ANKARA – CHP, 2011 yılından bu yana Türkiye’nin en yakıcı iç ve dış politika sorununa dönüşen Suriye meselesini uluslararası bir konferans düzenleyerek masaya yatıracak. 28 Eylül’de İstanbul’da yapılacak Uluslararası Suriye Konferansı’nda hem Suriye yönetiminin resmi görüşlerini anlatacak temsilciler hem de sorundan etkilenen ülkelerin temsilcileri olacak. Sorunun uluslararası boyutu, göçmenlerin sorunları, uyum gibi konuların ele alındığı konferansa göçmenlerin çok yaşadığı illerin belediye başkanları da katılacak.

Konferansla ilgili sorularımızı yanıtlayan CHP Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ünal Çeviköz, “AKP yönetiminde Türkiye’nin dış politikası giderek savrulan dengesiz, güvenilir olmayan ve zikzaklarla dolu bir dış politikaya dönüştü. Bunun kendisini en net ve somut gösterdiği alan da Suriye oldu. Suriye ile ilgili arka arkaya yapılan bazı hatalar sonucu kendimizi bir bataklığın içinde bulduk” dedi.

‘EN BÜYÜK HATA SURİYE İLE DİYALOĞUN KESİLMESİ’

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun da “Ortadoğu ve Suriye bataklığı” diyerek hep bu hataların altını çizdiğine dikkat çeken Çeviköz’e göre yapılan en büyük hatalardan biri 2011 yılı sonundan başlayan ve bugüne uzanan süreçte Suriye ile diyaloğun kesilmesi oldu. Türkiye’nin diyaloğu kestikten sonra Suriye sorununda bir o yana bir bu yana savrulan bir politika izlemeye başladığını anlatan Çeviköz, Astana, Soçi süreçlerinde Türkiye’nin üstlendiği rolü, İdlib’teki terör unsurlarının bölgeden uzaklaştırılması, ağır silahların temizlenmesi ve bazı karayollarının Suriye kontrolüne geçmesinin sağlanması gibi taahhütleri yerine getirmediğine dikkat çekti. 2019 yılı boyunca Rusya ve İran’ın taahhütlerini yerine getirmeyen Türkiye ile ilgili uyarılarına işaret eden Çeviköz bu süreçte atılan konferans adımıyla ilgili şunları söyledi:

“Suriye’nin şimdiye kadar eleştirdiğimiz yanlış dış politikasının masaya yatırılması gerektiğini, Suriye sorununun öncelikle Suriye’nin komşuları tarafından ve bu sorundan en çok etkilenen ülkeler tarafından ele alınması gerektiğini dile getirdik. Suriye politikasının yanlışlarını da vurguladığımız için CHP’nin vizyonunu ve her şeyden önce Suriye yönetimi ile kesilmiş olan diyaloğun da başlatılması ısrarımızı yeniden dile getirecek bir arayış içine girdik. Bunun için de Uluslararası Suriye Konferansı düzenlemeye karar verdik.”

KONFERANSA SURİYE’DEN KONUŞMACILAR DA KATILACAK

Çeviköz’ün verdiği bilgiye göre uluslararası konferansa İran, Irak, Ürdün, Lübnan ve Suriye’den konuşmacılar davet edildi. Suriye’den davet edilen konuşmacıların Suriye yönetiminin sorunla ilgili resmi görüşlerini dile getirmekle yetkili ve onu temsil edecek nitelikte insanlar olacağını söyleyen Çeviköz isim vermedi, bunun nedenini de şöyle açıkladı:

“İsim veremiyorum çünkü bu isimler basına yansıdığında sıkıntılar çıkabiliyor. Vizeler alınıp, biletler gönderilip, gelecekleri netleştikten sonra konferanstan önce program ve katılımcıları son haliyle basınla paylaşacağız. Şu ana kadar çıkan isimler geçici, bizim ulaştığımız ama son teyidi almadığımız isimler. Belki taslak olarak düşünmek lazım.”

BELEDİYE BAŞKANLARI DA KATILACAK

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuşmasıyla açılacak konferans bir gün sürecek ve 5 ayrı panel yapılacak. Çeviköz’ün verdiği bilgiye göre bu paneller, “Suriye sorunun uluslararası boyutu”, “Suriyeli göçmenlerin karşılaştığı sorunlar”, “Toplumsal yaşam ve uyum sorunları”, “Suriye sorununun güvenlik boyutu” olacak. Konferansın son konu başlığı da “yerel yönetimlerin karşılaştığı sorunlar” olacak. Bu bölümdeki çalışmaya Suriye sorunundan en çok etkilenen kentlerin belediye başkanları katılacak.

TÜM SİYASİ PARTİLERE DAVET YAPILACAK

Çeviköz, konferansa davetlerle ilgili de, “Tüm siyasi partileri davet ettik. Genel başkanlara davetler iletildi. Eski dışişleri bakanlarına davetler iletiliyor. Çok geniş bir katılım olmasını bekliyoruz. Uluslararası basın çok ilgi göstermiş durumda. 100’ün üzerinde akreditasyon istendi. Biz bu konferansın Suriye konusunda belki de şimdiye kadar Türkiye’nin yapamadığını, yapması gerekeni biz üstlenerek hayata geçirmek düşüncesindeyiz” dedi. Çeviköz şöyle devam etti:

‘CHP’NİN ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYMA ZAMANI’

“AKP dış politikayı hiçbir şekilde parlamentoya getirip tartışmıyor. Bölgenin güçlü bir aktörü olduğunu iddia eden bir ülkenin dış politikasının çok partili bir anlayış esasına dayandırılması ve buna göre adımlar atılması gerekir. Saray’ın tek adam yönetimi altında bir dış politikanın demokratik ve temsili yansıtan bir dış politika olduğuna inanmıyoruz. Onun için normal bir dış politika oluşumuna katkı sağlamak maksadıyla CHP olarak bu inisiyatifi alma ihtiyacı hissettik. Bu konferansın sonucunda ortaya çıkacak verilerden ve ileri sürülen görüşlerden hareketle hem hükümete bazı çağrı ve telkinlerde bulunacağız hem de bir yol gösterici vizyon ortaya koyacağız. Açıkçası Türkiye’nin dış politika yanlışlarının artık durması ve dış politikada daha sağlam bir adım atılabilmesi için CHP’nin de taşın altına elini koyması zamanının geldiğine inanıyoruz.”

‘AÇIK ARTIRMAYLA SURİYELİ GÖNDERMEK İNSAN HAKLARINA AYKIRI’

Suriye sorunuyla ilgili güvenli bölge oluşturulması ve buraya Suriyeli göçmenlerin yerleştirilmesi tartışılıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump’la Birleşmiş Milletler’in Newyork’ta yapılacak toplantısındaki görüşmede “güvenli bölgenin 30-32 km derinliğe inmesi halinde 2 milyon Suriyelinin döneceği” önerisinde bulunacağı iddia ediliyor. Yine Türkiye’nin talepleri yerine gelmezse olası bir harekat için de süre veriliyor. Çeviköz, 16 Eylül’de Ankara’daki üçlü zirve sonunda Fırat’ın doğusu ile ilgili “uluslararası hukuka ve meşru bir zemine dayanmayan yabancı varlıkların bölgeden çekilmesi” ifadesi ile Amerikalıların istenmediğini gösteren bildiriye imza atan Türkiye’nin diğer yandan ABD ile ortak harekat merkezi kurup güvenli bölge yaratmaya çalışmasının çelişkisine dikkat çekti, “Kendi kendimize ters düşüyoruz” dedi. Güvenli bölgenin derinliği ve yerleştirilmesi planlanan Suriyeli sayısı ile ilgili 300 binden 3 milyona varan birbirinden farklı rakamlar verildiğine dikkat çeken Çeviköz şunları söyledi:

“Geçici koruma altında, bir başka ülkeye sığınmış insanlarla ilgili, kendi vatanları dahi olsa bu şekilde açık arttırmayla, ‘şu kadar Suriyeliyi göndereceğiz’ demek temel uluslararası hukuk kurullarına, insan hakları evrensel beyannamesine aykırıdır. Gönüllü olmadığı takdirde böyle bir hareketi meşru gösteremezsiniz. Bu 3 milyon insanın mutlaka gönüllü bir şekilde gitmelerini sağlamak gerekir. Biz CHP olarak bu Uluslararası Suriye Konferansı’nda Türkiye’de geçici koruma altında bulunan 4 milyon Suriyeli nedeniyle karşı karşıya olduğumuz sorunları da tartışacağız. Biz insanların kendi ülkelerindeki yaşam koşulları geri dönmelerine elverdiği zaman gidişlerine yardımcı olma düşüncesindeyiz. Bunun da imkanlarının araştırılması için bu konferans düzenleniyor.”

GAZETE DUVAR