Suriye krizi, HTŞ, YPG, Esad rejimi, Türkiye, Halep, Rusya, İran, Astana Süreci
Suriye’de muhaliflerin hızlı ilerleyişi rejimi zor durumda bıraktı. Esad güçleri bazı bölgeleri YPG’ye bırakırken, Türkiye tetikte. Bölgedeki gelişmeler, Rusya, İran ve ABD’nin tutumuyla daha da karmaşık hale geliyor.
Suriye’de Kaos: Rejim Çekiliyor, YPG ve Muhalifler Harekette
YEREL GÜNDEM / TÜRKİYE
Suriye’de savaşın dengeleri yeniden değişiyor. Muhalif grupların sürpriz askeri ilerlemesi ve rejim güçlerinin geri çekilmesi, bölgede tansiyonu artırdı. Türkiye’nin yanı sıra Rusya, ABD ve İran gibi aktörlerin tutumu, olayların seyrini daha da karmaşık hale getiriyor.
HTŞ’nin Sürpriz İlerleyişi
Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) liderliğindeki muhalifler, birkaç gün içinde inanılmaz bir hızla ilerleme kaydederek Halep şehir merkezinin bir kısmını ve kırsal bölgelerin büyük bölümünü kontrol altına aldı. Muhalifler, Serakib ve Nubl gibi stratejik noktaları ele geçirdi ve Halep-Şam otoyolundaki (M-5) bazı bölgeleri kontrol altına aldı.
Bu ilerleyiş, muhalif grupların bir araya gelerek koordineli bir şekilde hareket etmesiyle mümkün oldu. Tek tip üniformalı, iyi silahlanmış bu gruplar, silahlı insansız hava araçlarını da kullanarak rejim güçlerine ağır darbe vurdu.
Esad Rejimi ve YPG İş Birliği
Rejim güçleri, muhaliflerin ilerleyişini durduramaması nedeniyle Halep ve çevresinden çekilmek zorunda kaldı. Çekilen birlikler, bazı stratejik noktaları YPG’ye bıraktı. Bu durum, YPG’nin bölgede etkinliğini artırmasına ve Tel Rıfat ile Halep arasında güç kazanmasına yol açtı.
Halep’te Kürtlerin yoğun yaşadığı Şeyh Maksut ve Eşrefiye bölgelerinde, YPG ile muhalifler arasında çatışmalar yaşandığı bildiriliyor. Rejim ile YPG arasındaki bu geçici iş birliği, Türkiye’nin tepkisine neden oldu.
Türkiye’nin Pozisyonu
Türkiye, resmi olarak Suriye’deki bu harekâtta bir dahli olmadığını açıklasa da, ulusal ve uluslararası kamuoyunda bu operasyonun Türkiye olmadan gerçekleşemeyeceği görüşü hâkim. Türkiye, YPG’nin Halep ve çevresinde güç kazanmasına kesinlikle karşı çıkıyor ve bu durumun yeni bir askeri harekâtı gündeme getirebileceği konuşuluyor.
Muhaliflerin ilerleyişi, Türkiye’deki Suriyeli sığınmacıların geri dönüşü açısından olumlu bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Ancak, bölgedeki karmaşa ve YPG’nin güçlenmesi, Türkiye açısından önemli riskler oluşturuyor.
Rusya ve İran’ın Tutumu
Rusya, bu süreçte Esad’a destek vermekte yavaş davranırken, yalnızca birkaç noktada muhalifleri bombaladı. Ukrayna’daki meşguliyeti nedeniyle Rusya’nın, Suriye’de sınırlı bir müdahale politikası izlediği düşünülüyor.
İran destekli Hizbullah ise Suriye’de zayıflamış durumda. İsrail’in saldırıları ve Lübnan’daki çatışmalar, Hizbullah’ın iki cephede birden savaşmasını zorlaştırdı. Bu durum, İran’ın Suriye’deki etkisinin azalmasına yol açtı.
Astana Süreci ve Bölgesel Riskler
Türkiye, İran ve Rusya arasındaki Astana Süreci’nin geleceği belirsizliğini koruyor. YPG’nin güç kazanması, silahlı muhalif gruplar arasındaki olası çatışmalar ve yeni bir göç dalgası, sürecin devamını zorlaştıran unsurlar olarak öne çıkıyor.
Suriye’nin Geleceği
Suriye’deki bu kaos ortamı, siyasi çözüm için yeni bir fırsat yaratabilir. Ancak, Esad rejiminin zayıflaması, bölgedeki dengeleri yeniden şekillendirebilir. Türkiye’nin çıkarlarını koruyarak bölgesel istikrarı sağlama çabası, önümüzdeki dönemde belirleyici bir rol oynayacaktır.
KAYNAK: ÖMER ÖNHON / YETKİN REPORT