Mao, ayrıca “politik gücün silahın namlusunda geliştiğini” de ifade etmişti.

Türkiye de öyle yaptı. Suriye’deki PKK-YPG’den kaynaklanan güvenlik tehdidini bertaraf etmek amacı ile küresel güç ABD’nin karşı koymasına rağmen, Barış Pınarı harekatı ile politik gücünü silahın namlusunda geliştirdi ve Suriye’de yeni ve farklı bir tablonun ortaya çıkmasını sağladı.

Türkiye, Barış Pınarı harekatı ile politik hedeflerinin tamamını sağlayamasa bile, politik gücünü silahın namlusunda geliştirerek, küresel güç ABD ve Avrasya kıtasının önemli gücü Rusya ile ayrı ayrı masaya oturarak, Ankara ve Soçi mutabakatları politik sonuçlarını sağladı.

ANKARA VE SOÇİ MUTABAKATLARI İLE BELGELENDİ

Arap Baharı 2011 yılında Suriye’yi vurduğunda, bu ülkenin toplam nüfusu 22 milyon, bu ülkede yaşayan Kürt sayısı ile 2 milyon idi. Yaklaşık yarım milyon Kürt savaş nedeni ile ülkeyi terk etti.

ABD ve İsrail’in sponsorluğunu yaptığı, 911 kilometrelik Türkiye sınırının güneyinde, Irak sınırından Akdeniz’e kadar uzanan ince bir coğrafyada, bir buçuk milyonluk Kürt nüfusa dayandırılan bir PKK-YPG siyasi yapısı oluşturma projesi pek de akılcı değildi.

Çünkü, bu dar ve ince şeride kuzey-güney istikametinde indirilecek darbeler, bu yapıyı kolayca parçalayabilirdi. Türkiye de öyle yaptı ve bu darbelerini Ankara ve Soçi mutabakatları ile belgeledi.

Ne zaman ne yapacağı belli olmayan Trump’ın talimatı ile Amerikan askerlerinin Barış Pınarı harekatı öncesinde Suriye’nin kuzey doğusundan çekilmesi Amerika’da;

- Türkiye’nin askeri harekatına imkan sağladığı,

- ABD’nin Ortadoğu’daki en yakın müttefiki PYD’yi yalnız bıraktığı,

-IŞİD ile mücadeleyi zora sokacağı,

-ABD’nin güvenirliğini erozyona uğrattığı,

-Bu eylemin Suriye’nin doğusunda Esad rejimine, Rusya’ya ve İran’a alan açtığı için tenkit edilmektedir.

ÖDÜLLENDİRİLECEKLER Mİ

ABD Suriye Özel Temsilcisi James Jeffery, "YPG geri çekildi ama tam anlamı ile yenilgiye uğratılmadı ya da oyun dışı kalmadı. Yani Türkiye’nin amaçlarından biri gerçekleşmedi" diyerek hem gerçeği ortaya koymakta hem de Suriye’de Barış Pınarı harekatı sonrasındaki tabloyu açıklamaktadır.

Bu yeni tablo bize PKK-YPG’nin, Türkiye sınırı güneyinde, Akdeniz’e kadar uzanan bir şeritte hakimiyet kurma hayalinin sona erdiğini; ancak, güvenli bölgenin güneyinde, petrol zengini ve Kürtler’in yaşamadığı bölgede varlığını sürdüreceğini, İsrail ve ABD’nin çıkarlarına hizmet etmeye devam edeceğini ve öncelikle de İran’nın bölgedeki jeostratejik hamlelerine karşı görev yapmak için bekletileceğini göstermektedir.

PKK-YPG’nin bu gayreti, Suriye’nin yeni anayasası yazılırken dikkate alınabilecek ve Suriye’nin yeni devlet yapısı içinde ödüllendirilebilecektir.

SON SÖZ:

Barış Pınarı harekatı, Türkiye’yi ABD’den ve önemli NATO ülkelerinin bu harekata karşı çıkmaları nedeni ile NATO’dan uzaklaştırırken, NATO’nun ve ABD’nin tehdit olarak tanımladığı Rusya’da daha fazla yakınlaştırdığı için farklı jeopolitik yansımalara da neden oldu.

Nejat Eslen

Odatv.com