Suriye’de İstihbarat Devletinin Çöküşü: Kayıplar ve Tutukluların İzini Sürmek

Suriye’de Esat yönetiminin çöküşü sonrası halk kayıplarının izini sürüyor. İstihbarat şubeleri ve hapishaneler, travma ve belirsizliğin merkezi haline geldi.

Suriye’de İstihbarat Devletinin Çöküşü: Kayıplar ve Tutukluların İzini Sürmek


Suriye’de İstihbarat Devletinin Çöküşü: Kayıplar ve Tutukluların İzini Sürmek

YEREL GÜNDEM / ŞAM

ŞAM — Onlarca yıldır BAAS Partisi ve baba-oğul Esat’ların kontrolü altında çalışan istihbarat şubeleri, Suriye’de halkı korku ve baskı altında tutan en etkili mekanizmalardandı. Esat yönetiminin devrilmesiyle birlikte halk, ilk olarak bu korkutucu yapıların kapılarına dayandı. Hapishaneler ve istihbarat şubeleri, kayıp yakınlarının akıbetini öğrenmek isteyenlerle dolup taştı.

Suriye genelinde, halk tarafından bilinen 14 istihbarat birimi bulunuyordu. Bu birimlere bağlı yüzlerce şube, yıllar boyunca toplumu izledi ve korkuttu. Bu merkezlerin büyük bölümü, tutukluların kaybolduğu ya da öldürüldüğü yerler olarak biliniyor.

Hapishanelerde Korku ve Arayış

Suriye’deki devrim sonrasında, kayıp ya da tutuklu yakınları için bir umut kapısı olarak görülen bu şubeler, arşivlerin incelenmesiyle daha da çarpıcı gerçeklerin ortaya çıkmasını sağladı. Şam’daki “Filistin Birimi” olarak bilinen istihbarat merkezinin önü, büyük bir yığının ilk durağıydı. Beyaz renkli “istihbarat arabaları”, yıllar boyunca halkı korkutmuştu; şimdi ise yıkımın bir sembolü olarak bırakılmışlar.

Binanın bahçesinde, kötü koku ve nemle sarılmış duvarlar arasında, ışık almayan hücreler bulunuyor. Bu bölgelerde, tutukluların tutulduğu, arşivlerin saklandığı ve büyük bir yangından kurtarılan belgeler yer alıyor. Muhalifler, şube sorumlularının kaçmadan önce suçlarını gizlemek için arşivleri yakmaya çalıştığını iddia ediyor.

Kayıplar ve Belirsizlik

BAAS yönetiminin 1973’te iktidara gelmesinden bu yana, binlerce kişinin hapishanelerde kaybolduğu biliniyor. Ancak gerçek sayılar, Suriye’nin karmaşık yapısı ve gizlilik politikaları nedeniyle asla tam olarak bilinmedi. Kimi uzmanlara göre kaybolan kişilerin sayısı yüzbinleri bulabilir.

Şimdi ise yeni yönetim, hem bu kayıpların akıbetini açığa çıkarmak hem de ekonomik kriz ve yeniden inşa süreciyle mücadele etmek zorunda. Halk, korkunun yıllarca hakim olduğu bu mekanizmalardan geriye kalan yıkıntılarda umut aramaya devam ediyor.

"Sonsuza Kadar Esat"

Bir zamanlar Esat ailesinin sembolü haline gelen "Sonsuza kadar Esat" yazılı tabelalar, şimdi terk edilmiş hapishanelerin ve istihbarat binalarının üzerinde çürümeye bırakılmış durumda. Ancak bu yazılar, hala ülkedeki travmanın ve kayıpların derinliğini simgeliyor.

Suriyeliler, kayıp yakınlarına dair bir iz bulma umuduyla bu binaları ve arşivleri taramaya devam ediyor. Ancak bu süreç, sadece bireyler için değil, tüm bir toplum için uzun ve sancılı bir yolculuğun parçası gibi görünüyor.


www.yerelgundem.com