Suriye’nin Düşmesi ve Beşar Esad’ın Kaçışı: Türkiye ve Dünya İçin Tarihi Dersler

Suriye’nin Beşar Esad yönetiminde yaşadığı trajik süreç, bölgesel ve küresel mesajlar veriyor. Türkiye, Arap Baharı’ndan çıkarılacak derslerle nasıl bir yol izlemeli? Detaylı analiz.

Suriye’nin Düşmesi ve Beşar Esad’ın Kaçışı: Türkiye ve Dünya İçin Tarihi Dersler


YUSUF İNAN YAZDI...

Suriye’nin Düşmesi ve Beşar Esad’ın Kaçışı: Türkiye ve Dünya İçin Tarihi Dersler

Bir Medeniyetler Beşiği: Suriye’nin Tarihi ve Mesajları

Suriye, insanlık tarihinin en eski yerleşimlerinden biri olarak, sayısız medeniyetin izlerini taşır. Akadlardan Osmanlı’ya, Perslerden Bizans’a kadar, Suriye tarih boyunca birçok imparatorluğun stratejik merkezi olmuştur. Bugün, bu kadim topraklarda geçmişin görkemi, Beşar Esad’ın yönetiminde çöken modern devletin trajedisiyle yan yana duruyor.

Suriye’nin tarihine baktığımızda, büyük güçlerin ve liderlerin er ya da geç geçici oldukları gerçeğiyle karşılaşıyoruz. Geçmiş medeniyetlerin yükselişi ve çöküşü, liderlere ve halklara bir uyarı niteliğindedir: Adalet, hukuk ve insan haklarını görmezden gelen yönetimler sonunda trajik bir sona mahkumdur.


Arap Baharı: Bölgesel Sarsıntıların Başlangıcı

2010 yılında Tunus’ta başlayan Arap Baharı, birçok Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkesinde köklü değişimlere yol açtı. Halk, otoriter rejimlere karşı ayaklanırken, liderler istikrarı korumakta zorlandı. Bu süreçte, Beşar Esad gibi birçok lider halk ayaklanmaları, iç savaşlar ve uluslararası baskılarla karşı karşıya kaldı.

  • Muammer Kaddafi (Libya): 42 yıllık iktidarı NATO müdahalesiyle son buldu. Libya hâlâ kaos içinde.
  • Hüsnü Mübarek (Mısır): Halk protestoları sonucu istifa etti, ancak Mısır siyasi istikrara kavuşamadı.
  • Ali Abdullah Salih (Yemen): Görevden ayrıldı ancak Yemen, iç savaş ve uluslararası müdahalelerle boğuşuyor.
  • Zeynel Abidin Bin Ali (Tunus): Kaçtı, Tunus demokrasiye geçişte zorluklarla karşılaştı.

Bu liderler, adaleti sağlayamayan ve halkın taleplerine yanıt veremeyen yönetimlerin nasıl çöktüğünün canlı örnekleridir. Beşar Esad ise dış destek sayesinde ayakta kalmayı başardı, ancak ülkesini enkaza çevirdi.


Beşar Esad ve Suriye’nin Çöküşü

Beşar Esad’ın yönetimi, Suriye’yi tarihindeki en derin krize sürükledi. İç savaş, milyonlarca insanı yerinden etti, şehirler harap oldu ve ülke bir mezarlığa dönüştü. Esad, Rusya ve İran’ın desteğiyle iktidarını korudu, ancak bu zafer sadece şeklen bir zaferdi. Suriye’nin altyapısı çöktü, halkı yoksullaştı ve uluslararası alandaki itibarı sıfırlandı.


Türkiye ve Arap Baharı’ndan Çıkarılacak Dersler

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Dünya liderleri arasında değişmeyen bir ben, bir de Putin kaldık” sözleri, bölgedeki diğer liderlerin akıbetine dikkat çekiyor. Ancak bu sözler, Türkiye için de bir uyarı niteliğinde.

  • Hukuk ve İnsan Hakları İhlalleri: Türkiye, son yıllarda artan hukuk ve insan hakları ihlalleriyle uluslararası eleştirilere maruz kalıyor. Tıpkı Esad’ın Suriye’sinde olduğu gibi, adaletin ve hukukun sağlanamaması halkta memnuniyetsizlik yaratıyor.
  • Göç ve Beyin Göçü: Rus halkı gibi Türk vatandaşları da daha iyi bir gelecek için Batı’ya göç ediyor. Bu, yönetimlere olan güvenin erozyona uğradığını gösteriyor.

Bölgedeki Değişim Rüzgarları ve Tehlike Çanları

Arap Baharı, adaletsizlik ve otoriterlik nedeniyle başlayan halk hareketlerinin, küresel hukuk ve insan haklarına uyum sağlayamayan liderleri nasıl tasfiye ettiğini gösterdi. Türkiye ve Rusya gibi ülkelerde de benzer bir değişim rüzgarı esiyor. Eğer adalet ve demokrasi talebi karşılanmazsa, bu değişim süreçleri kaçınılmaz hale geliyor.


Rusya ve Suriye: Süper Güçten Çöküşe

Rusya’nın Suriye’deki müdahaleleri, ülkeyi sıcak denizlere indirme stratejisinin bir parçasıydı. Ancak bir stratejik hata olarak Ukrayna işgali, Rusya’nın askeri gücünü ve uluslararası itibarını ciddi şekilde sarstı. NATO’nun genişlemesi ve Ukrayna’nın direnişi, Rusya’nın gücünü sınırlandırdı. Suriye’de Beşar Esad’ın Moskova’ya sığınması, Rusya’nın müttefiklerini koruma kabiliyetine olan güveni zayıflattı.


Türkiye İçin Uyarılar

Türkiye, halkın değişim taleplerini dikkate almazsa, Arap Baharı’nda olduğu gibi sosyal ve siyasi hareketlerle karşı karşıya kalabilir. Eğer legal yollarla değişim sağlanamazsa, illegal unsurlar devreye girebilir ve bu durum daha trajik sonuçlara yol açabilir.


Sonuç: Tarihten Ders Almak

Suriye’nin trajedisi, Türkiye ve dünya için bir ibret tablosu sunuyor. Adalet, hukuk ve insan hakları temelinde hareket edilmediğinde, halkların sesi önce meydanlarda, sonra uluslararası arenada yankılanır. Türkiye’nin bu süreci dikkatle analiz etmesi ve halkın taleplerine kulak vermesi, hem ülkenin geleceği hem de bölgesel istikrar için kritik öneme sahiptir. Beşar Esad’ın enkaz haline gelmiş Suriye’si, bu uyarıyı görmezden gelmenin maliyetini açıkça ortaya koyuyor.

YUSUF İNAN / YURTTA SULH CİHANDA SULH

Twitter : @Yusufinan2023
Instagram : yusufinan2023
Instagram : fondinan2016
Email : gundem@sehitlerolmez.com
Website : www.sehitlerolmez.com