SZ: AB'nin korona kurbanı olup olmayacağı Avrupalılara bağlı

20.03.2020 - Alman basınından özetler

SZ: AB'nin korona kurbanı olup olmayacağı Avrupalılara bağlı


Alman basınındaki yorumlarda koronavirüs salgınının Avrupa Birliği'ne etkileri ile virüsün hızla yayılmasının engellenmesi için halkın yapması gerekenler konu alınıyor.

20.03.2020 - Alman basınından özetler

Münih'te yayımlanan Süddeutsche Zeitung hızla yayılan koronavirüs salgını ile baş gösteren krizin Avrupa'ya olası etkilerine odaklanıyor:

"35 yıl önce imzalanan Schengen Anlaşması ile elde edilen kazanımlara son verilmesi umulur ki geçici olur. Sınırların kapanması ve uygulanan kısıtlamalar, kaygı verici bir durumun görünür işaretleri. Avrupa'nın halkları kendi kabuklarına çekiliyorlar, Almanlar da. Başbakan Angela Merkel görevi süresince yaptığı en önemli konuşmada Avrupa hakkında hiçbir şey söylemedi, ne İtalyanların ne de İspanyolların çektiği acıları dile getirdi. Fakat burada gerekli olan çağrı Avrupalılar arasında dayanışma da olmalıydı. Açık sınırlar, işleyen bir iç piyasa ve ortak para birimi ile Avrupa Birliği bu küresel salgını atlatır mı, kesin değil. Bu krizde nasıl bir tutum izleyeceğine önemli ölçüde bağlı. Mal dolaşımının sürdürülüp sürdürülmemesine ve iç piyasanın çökmekten korunup korunmamasına bağlı. Koronavirüs nedeniyle çok sayıda kurban verilecek. Avrupa Birliği'nin bunlardan biri olup olmayacağı, Avrupalıların elinde.”

Avrupa Merkez Bankası, koronavirüs salgınının piyasaları sarsması üzerine Euro Bölgesi'ni korumak için 750 milyar euroluk tahvil programı açıkladı. Frankfurter Rundschau gazetesindeki yorumda, Avrupa Merkez Bankası'nın koruma programı ele alınıyor.

“Avrupa Merkez Bankası Başkanı Christine Lagarde krizin aşılmasının üye devletlerin yükümlülüğünde olduğunu söyleyerek, daha geçen hafta bir hata yaptı. Bu çok yanlış bir tahmindi. Neyse ki Lagarde şimdi harika bir yardım programı açıklayarak bu yanlışı düzeltti. Avrupa'nın virüse bağlı olarak karşılaşabileceği daha kötü ekonomik ve finansal krizden korunması için bu karar belirleyici olabilir. Durum ciddi. Lagarde, 'Olağandışı zamanlar, olağandışı önlemler gerektirir. Euroya olan bağlılığımız sınırsızdır' dedi. Doğru. Avrupa Merkez Bankası'nın kararı, öncelikle İtalya'yı rahatlatmalı. Roma'nın acilen Avrupa'nın dayanışma göstermesine ihtiyacı var. Eğer İtalya, Avrupa kurumları tarafından da terk edilirse, Avrupa kendisini tehlikeye atar.”

Almanya'da koronavirüsün hızla yayılması nedeniyle sokağa çıkma yasağı tartışılırken, Bavyera eyaletinin Mitterteich kasabasında Çarşamba günü halkın acil durumlar dışında evlerini terk etmesi yasaklandı. Emder Zeitung, virüsün yayılmasının yavaşlatılması için herkesin üzerine düşeni yapması gerektiğine işaret ediyor.

“Bu örnek, koronavirüs salgınının hızla yayılmasının engellenmesi için hepimizin üzerine görev düştüğünü etkileyici bir şekilde gösteriyor. Birçok kişi verilen önemli talimatlara uyarken diğerlerinin kendilerini özgür görüp, canları ne istiyorsa onu yapmaları kabul edilemez. Bu insanlar sorumsuzca davranıyor ve sadece kendilerini değil, bünyesi zayıf ve ihtiyatlı olanları da tehlike atıyorlar. Sert cezalar, bu düşüncesizlere durumun ne kadar ciddi olduğunu göstermek için bir yöntem olur. Herkes aynı çabayı gösterdiği takdirde bu salgının hızla atlatılabileceği konusunda ülkenin her köşesini ikna etmek için yalvarırcasına yapılan çağrılar da bir başka örnek. Bu kriz, yanındakine saygı duyup duymayan, nasıl bir toplum olduğumuzu bir kez daha gösterecek. Böyle olursa, kriz de derin bir anlam kazanır.”

Berlin'de yayımlanan Tagesspiegel gazetesinde de aynı konu işleniyor:

"Şu sıralar koronavirüse karşı en iyi aşı, kapsamı mümkün olduğunca geniş bilgi. Bu konuda bilgilenenler, diğer insanları en iyi şekilde nasıl koruyacağını da biliyor. Kim bilgileniyorsa, mümkün olduğu kadar çok evde kalıyor. Veya Youtuber Rezo'nun sözleri ile söylemek gerekirse: 'Gereksiz yere stoklamak üzere alışveriş yapanlar veya sadece eğlence için büyük gruplarla hareket edenler, sevimsiz ve sorumsuzdur, o kadar.”

Deutsche Welle Türkçe