Taha Akyol Anayasa Mahkemesi ne diyor?

‘HERKESİ BAĞLAR’

Taha Akyol   Anayasa Mahkemesi ne diyor?


Taha Akyol

Taha Akyol

Anayasa Mahkemesi ne diyor?

Evrensel hukuka uymak istemeyenler için bu yorumların cesaret verici olduğu açıktır. Yerel mahkemeler “AYM yetki gaspında bulundu, kararına uymuyorum” diye kararlar verdiğinde siyasilerden destek gördü.

Öyle olmasa yerel mahkeme AYM kararına uymazlık edebilir miydi? HSK hemen o mahkeme heyetini Türkiye’nin şurasına burasına sürgün ederdi!

Anayasa Mahkemesi’nin iktidarı rahatsız eden bir karanını “hukuk cinayeti” diyerek aşağılayan bir Adalet Bakanı, yeryüzündeki hukuk devleti ülkelerinde yalnız Türkiye’de görüldü! (10 Mart 2015)

HSYK’nın başkanı olan Bakan öyle derse, yerel mahkemenin AYM’yi “yetki gaspı”yla suçlaması çok mu?!

HERKESİ BAĞLAR’

Anayasa Mahkemesi, Enis Berberoğlu ile ilgili ikinci kararını verdi. Mesele Berberoğlu’nun şahsı değil, zaten dün mahkemenin AYM kararına uymasıyla sorunun çözüm yolu açıldı.

Mesele hukukun ülkemizdeki durumu…

Berberoğlu’nun tekrar milletvekili seçilmesiyle dokunulmazlık kazandığını belirten AYM, Berberoğlu’nun tahliye edilip yasama görevine dönmesi gerektiğine karar vermişti. Yerel mahkeme buna uymamıştı.

Halbuki Anayasa’nın 153. Maddesi şöyle:

Anayasa Mahkemesi kararları Resmî Gazetede hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzelkişileri bağlar.”

Meclisi de bağlar, cumhurbaşkanını da bağlar, mahkemeleri de bağlar, hepimizi bağlar.

Yerel mahkemelerden ‘beni bağlamaz’ diyenler olmuştu.

Hakkındaki ihlal kararı uygulanmayan Berberoğlu, yeniden AYM’ye getti. AYM’nin ikinci kararı, ülkemizdeki hukukun durumunu görmek bakımından çok önemli, bazı alıntılar yapacağım. (B. No: 2020/32949)

KARARLARIN MEŞRUİYETİ’

Evvela anayasanın üstünlüğü ilkesi… Anayasa’ya uygunluk denetimi konusunda tek yetkili, Anayasa Mahkemesidir. AYM’nin kararlarına uymamak, uymayan makamın kararlarının “anayasal meşruiyetine gölge düşüreceği gibi… anayasın üstünlüğü ilkesini de işlevsiz hale getirir.” (§ 108)

Bu noktada Adalet Bakanı Gül’ün “yargısal tasarrufların meşrutiyetine ve yargıya olan toplumsal desteğe de zarar veren” yargı kararlarından yakındığını hatırlamak gerekir. (29 KASIM 2018)

Adli hata her zaman ve her sistemde olur. Ancak Türkiye’de sorun kararların sosyolojik ve vicdani “meşruiyeti”ne doğru tırmanmaktadır.

Bu endişe verici tabloya, Türkiye’de mahkemelerin siyasi etkilerle tutuklama yaptığını ve tutuklamaları devam ettirdiğini belirten AİHM kararını da eklemek lazım. (Osman Kavala davası, No. 28749/18, § 177, 210)

Ve Türkiye’de hem siyasi makamlar hem mahkemeler “AİHM kararı bizi bağlamaz” demişler, uymayı reddeden adli kararlar vermişlerdir, HSK da keyifle seyretmiştir.

Hal böyle iken, “Türkiye yatırım için güvenli limandır” diyerek küresel sermayeye çağrı yaptığımızda etkisi olmuyor. Onların hukukçuları yok mu, bütün bunlara, uluslararası raporlara, derecelendirmelere bakıyorlar.

NE SEBEPLE OLURSA OLSUN’

AYM’nin aynı kararından aktarıyorum:

AYM kararlarının her ne sebep ve mülahaza ile olursa olsun yerine getirilmemesi hukukun üstünlüğü ilkesinin ve bu ilkenin temel alındığı anayasal düzenin ağır bir biçimde ihlali anlamına gelmektedir.” (§ 141)

AYM, ‘hukuk tanımaz tutumlar’a dikkat çekiyor:

Türlü bahaneler ve hukuk tanımaz tutum ve davranışlarla, bireylerin temel hak ve özgürlüklerinin ihlal edilmesine ve mevcut ihlallerin sürdürülmesine neden olacak şekilde, Anayasa’nın öngördüğü hukuk düzenine karşı koyma anlamına gelen keyfi kararlara hiçbir hukuk sisteminde müsaade edilemez.” (§ 142)

Hiçbir olgunlaşmış hukuk devletinde bir yüksek mahkemenin böyle feryat gibi karar verdiğini görmedim.

Prof. Kemal Gözler’in “Elveda Anayasa” başlıklı makalesi resmi ortaya koymaktadır. (https://www.anayasa.gen.tr/elveda-anayasa-v2.htm

AYM, “hukuk sisteminde müsaade edilmez” diyor.

Hukukun üstünlüğünün teminatı olma görevi ve şerefi öncelikle yargı organlarına ve yargıçlara aittir. Sorumluluğu da elbette…

Yarın devam edeceğim.

TAHA AKYOL / KARAR