Taha Akyol: Mehmet Şimşek?

KAYNAK TÜKENDİ

Taha Akyol: Mehmet Şimşek?


Mehmet Şimşek?

TAHA AKYOL YAZDI...

Mehmet Şimşek’in iktidarda görev alması kesin gibi. Cumartesi akşamı durum belli olacak, görevinin ne olacağını, daha önemlisi kapsamını öğreneceğiz.
İki husus son derece önemli. Cumhurbaşkanı Şimşek’i neden çağırıyor, Şimşek ekonomiyi kurtarır mı?

• Erdoğan beş yıl önce faiz ve Merkez Bankası bağımsızlığı konusunda Ali Babacan gibi Mehmet Şimşek’le de ihtilafa düşmüş, “inanmıyorsan kusura bakma, biz bu işe inananlarla devam ederiz” ve “dava şuurunu kaybetmiş” şeklindeki sözlerle Şimşek’i istifaya çağırdığı basında haber olmuştu. (30 Mart 2018)

Şimşek ekonomi zarar görmesin diye istifa etmemişti ama CB sistemine geçince Erdoğan onun yerine, Berat Albayrak’ı getirmişti. Dolar 5 liraydı, bugün 20’liranın üstünde! Dış kaynak şart. Erdoğan, Şimşek’in güven yaratıp dış kaynak çekeceğini düşünüyor belli ki.

• İkincisi, Şimşek’i getirmek yeter mi? Hatta Şimşek’e geniş yetkiler verse bile bu, güven yaratır mı, dış kaynak getirir mi?

Önümüzdeki beş yılın kaderiyle ilgilidir bu soru.

KAYNAK TÜKENDİ

İktidarlar popülizm yaparak kaynakları verimsiz kullanırsa ekonomi krize giriyor. Yine bu sarmalın içindeyiz. Çünkü bizde iktidarı “denetleme ve dengeleme” işlevi pek zayı; parlamento denetimi de kurumsal denetimler de.

Hangi gelişmiş ülke lideri Merkez Bankası’na emir verebilir, verse o emri kim dinler?..

Bizde seçim ekonomisine “128 Milyar dolar” bile yetmedi…

Prof. Selva Demiralp dün attığı tivitte belirtiyordu:

“Merkez Bankası kurdaki baskıyı tutabilmek adına elindeki döviz varlıkları tüketmiş. Şimdi bankaların kendisinde tuttuğu rezervleri ve borç aldığı parayı satıyor…”

Prof. Demiralp, dünyaya açık “Haftalık Para ve Banka İstatistikleri”nden rakamlar aktırıyordu.
Artık Merkez’in dövizi tutmak için cömertçe harcayacağı rezervler yok

Erdoğan gerçi “dostlarımızın depoladığı rezervler”den bahsetmiş ama bunun “geçici” olduğunu söylemişti. Turizm ‘mevsimlik’ rahatlama sağlar ama o zamana kadar biraz olsun güven yaratmak lazım.

MEHMET ŞİMŞEK NASIL BİRİ?

Sayın Şimşek’i kendi sözlerinden tanıyalım:

“Elimden gelse Kamu İhale Kanunu’ndaki tüm istisnaları kaldırırım” (5 Kasım 2014) İstisnalar yani istediğini ihale verme imkanı… Kaldırılmadı, genişletildi.

“Reform yapamazsak bırakın 2023 hedeflerini biz mevcut kazanımları koruyamayız.” (13 Eylül 2015) Öyle de oldu, 2023 hedeflerindeki kişi başı 25 bin doları bırakın, 10 dolara düştük. İktisat böyle öngörü kazandıran bir bilimdir.

“Hiç kimse Türkiye’yi Avrupa’dan koparıp atamaz… Hukuk devletini güçlendirmemiz, demokratik standartlarımızı iyileştirmemiz, kurumsal kaliteyi yükseltmemiz açısından ne güneyde ne doğuda başka ilham alacağımız kimse yok. Avrupa Birliği bizim hâlâ ilham kaynağımız.” (23 Mart 2018)

“Enflasyon yüzde 10’un üstünde. En önemli nedeni TL’nin değer kaybı. Şu anda faizler nispeten düşük, ekonomiler büyüyor ama yağmur yağacak, belki fırtına kopacak…” (24 Mart 2018)

“Ben 11 yılı aşkın süredir bakanlık yapıyorum. Hiçbir zaman Merkez Bankası’nın ne zaman, ne yapması gerektiği hususunda fikir beyan etmedim. MB’nin bağımsızlığı, kredibilitesi ekonomimiz açısından son derece önemlidir.”(25 Mayıs 2018)

ERDOĞAN NE YAPAR

Mehmet Şimşek dürüst, vatansever ve birinci sınıf bir ortodoks iktisatçıdır fakat yüzü yumuşaktır. Çatır çatır yetki pazarlığı yapmış mıdır? Rivayet muhtelif… Yetkileri ne olursa olsun ne kadar zaman ve ne ölçüde müdahalesiz çalışır, bilmiyorum.

Çünkü, yine değerli iktisatçılar olan Naci Ağbal ve Lütfi Elvan örneği var önümüzde. Çok iyi başlamışlardı, göstergeler iyi işaretler vermeye başlamıştı… Görevden alındılar, Kavcıoğlu ve Nebati getirildiler.

Şimşek’e niye ihtiyaç var? Küresel sermayeye güven vermek için… Bloomberg yazarı Ghosh, geniş yetkiler verilmez, gerekli kurumsal reformlar yapılmazsa, Şimşek’in güven yaratmayacağını yazdı. Hatta güven oluşturmak için anayasada değişiklik yapmasını ileri sürdü. Yatırımcıyı inandırmak böylesine zor.

Merhum Kemal Derviş’in Türkiye’yi ayağa kaldıran 2001 reformları gibi yapısal reformlar lazım.

Fakat Erdoğan yetkilerinin böyle sınırlanmasına razı olur mu? “Faiz sebeptir”den U dönüşü yapar mı?

Bakalım…

Her zaman yazıyorum; hukukun üstünlüğü, kurallar kurumlar yönetimi, rasyonel iktisat, geleneksel dış politika.