Ben de Nur Vergin’e yönelen bu şiddet dilini eleştirerek şöyle yazmıştım:
“Sağcılık, solculuk fark etmez… Bütün totaliter ideolojilerde karşı fikirlere ‘yanlış’ diye değil, ‘yok edilmesi gereken fesatlar’ olarak bakılır. Hitler’i, Lenin’i, Stalin’i okuyun! Dilleri müthiş öfkeli ve saldırgandır!
Farklı fikirleri eleştirmezler, ‘hain, dönek, ajan, Yahudi uşağı’ diye suçlayıp imha edilesi düşmanlar olarak gösterirler.
Bizdeki ve dünyadaki totaliterlerin üslup ayniyetine çeşitli yazılarımda defalarca dikkat çekmiştim. Prof. Nur Vergin’e karşı yürütülen hakaret kampanyası yeni bir örnek oluşturdu.” (Milliyet, 7 Ocak 2008)
Ve, Güç el değiştirdi, bizdeki öfke ve şiddet dili de ağız değiştirdi.
Evinde kalp sektesinden vefat eden aziz kardeşim Nur Vergin’i Konya’da merhum Erol Güngör’ü ziyarete gittiğimde tanımıştım. Selçuk Üniversitesi’nin kurucu rektörü Erol Güngör, sosyoloji kürsüsü için Nur Vergin’i çağırmış, o da Konya’da göreve başlamıştı.
Merhum Turgut Özal’ın ferah ve özgür çevresinde zihinlerimizin yakınlığını daha bir görmüştük.
General Çevik Bir’le türban tartışması yaptığımda, konuyu Nur Vergin, Nilüfer Göle, Elisabeth Özdalga gibi sosyologlara sormalarını istemiştim.
Weber sosyolojisinin tahlil metotlarıyla baktıklarında türbanda irtica değil, kadının evden ve mahalleden çıkıp sosyal hayata katılması ve kişiliğinin özgürleşmesi anlamında modernleşme görüyorlardı.
Aynı sosyolojiye göre modernleşme yani yolların, okulların, fabrikaların, piyasanın, şehirleşmenin gelişmesi “kenar”la “merkez” arasındaki kadim duvarları yavaş yavaş ortadan kaldırır… İnsanlar zaman içinde “şehir”de ve “orta sınıf”ta buluşurlar.
Eşitlik, özgürlük, vatandaşlık kültürü, demokrasi talebi ve iktisadi hayatın sekülerleşmesi nesilleri içeren bu süreçte gelişir.
Nur Vergin Vatan gazetesinde 3 gün devam mülakatında, AK Parti iktidarındaki alt yapı yatırımlarının bu süreci hızlandırdığı gerçeğini anlatmıştı.
Vay sen misin bunu diyen! Üstelik başı açık modern kadın sosyolog!
Nur Vergin derin üzüntüyle yakınıyordu: “Ne para pul, mevki düşkünlüğüm, ne AKP yalakalığım, ne CIA ajanlığım, ne de cahilliğim kaldı. ‘Hedefteki kadın ‘ oluverdim...”
Yazımda bu linç kampanyasına itiraz ediyordum.
Aynı yazımda Binnaz Toprak’ın sözlerini almıştım:
“Türkiye’de aydınların büyük çoğunluğu, hangi kampta olursa olsunlar, düşünce özgürlüğünü sadece kendileri gibi düşünen insanlar açısından önemsemekte, karşıt görüştekileri ithamlarla, hakaretlerle ya da kaale almayıp küçümseyerek susturmaya daha yatkın görünmektedir.”
Ve kim gücü eline geçirse onun hakaret dili, onun düşmanlaştırma dili hakim oluyor.
Nur Vergin’in şah-eseri olan “Siyasetin Sosyolojisi: Kavramlar, Tanımlar, Yaklaşımlar” adlı akademik kitabını okudunuz mu? Vergin’in kitabında anlattığı “yeniden kabileleşme”nin dışa vurumudur bu şiddet dili, bu kamplaşma, bu ötekileştirme. (s. 320 vd)
Nur Vergin toplumun hasım siyasi kabilelere ayrılmasının yol açabileceği vahim sonuçlara dikkat çeker:
“Kimlik politikaları tehlikelidir çünkü bu politikalar demos yani halk üzerine kurulu çoğul modern toplum yerine, etnisite ve kabile üzerine temellenmektedir... Yeniden kabileleşme eğilimlerine neden olmaktadır... Mikro milliyetçilik, gerici, faşizan ve kimi zaman kanlı politikaların odağını oluşturuyor...” (s. 322-323)
Çoğul modern toplum yerine, etnisite, ideoloji ve siyaset kabilelerinin oluşması!
Oy getirebilir ama bir millete yapılabilecek en büyük kötülük değil midir?
Şiddet ve öfke dili fay hatlarımızı keskinleştirerek, partileri siyasi kabilelere dönüştürerek beşeri enerjimizi israf ediyor, kabaca onar yıllık devrevî krizlerden kurtulamıyoruz.
Her devirde Uzak Doğu performansının gerisinde kalmadık mı?
Hiçbir kesim “öteki”ni yok edemez. Hukukun güvencesinde özgür ve adil bir anayasa nizamında birlikte yaşamak ve beşeri enerjimizi ekonomiye, bilime, kültüre, sanata yöneltmek hem aklın, hem vatanseverliğin gereğidir.
Bize ışık tutan eserler bırakarak vefat eden Nur Vergin’i rahmet ve saygıyla anıyorum.
TAHA AKYOL / KARAR
Önceki İçerik
Editor Mayıs 28, 2021 0
Editor Aralık 20, 2024 0
Editor Aralık 17, 2024 0
Editor Aralık 22, 2024 0
Editor Aralık 22, 2024 0
Editor Aralık 22, 2024 0
Editor Aralık 22, 2024 0
Editor Haziran 20, 2021 0
Amerikan ve NATO askerleri 11 Eylül’e kadar Afganistan’dan ayrılıyor.
Editor Aralık 7, 2019 0
Depremin 5 km derinlikte gerçekleştiği açıklandı.
Editor Nisan 16, 2020 0
Örgüt, özellikle Macaristan, Polonya ve Türkiye’deki duruma dikkat çekti.
Editor Kasım 16, 2021 0
AK Parti, MHP'ye -bir yere kadar- elbette muhtaçtı.
Editor Kasım 28, 2020 0
Milyonlarca kişiye ekmek kapısı olan kuaför ve güzellik merkezleri alarm veriyor
Editor Ocak 14, 2020 0
Moskova'dan Avrupa ülkelerine tepki
Editor Kasım 21, 2019 0
Cemile Ertürkoğlu'nun ailesi "Bu yara kapanacak bir yara değil" diyor.
Editor Kasım 18, 2019 0
ABD'de göçmen çocukların çoğu aielerinden ayrı tutuluyor
Editor Ağustos 21, 2019 0
İlk kampanya Başbakan Natanyahu'dan.
Editor Temmuz 6, 2020 0
“Girişimcilik yeteneklerine yatırım yapmak"