Taha Akyol Tek kişilik hükümet reform istiyor mu?

Doğrudur, bu sistem tek kişilik hükümet sistemidir.

Taha Akyol Tek kişilik hükümet reform istiyor mu?


Taha Akyol

Taha Akyol

Tek kişilik hükümet reform istiyor mu?

Evvela şunu belirteyim, bu “tek kişilik hükümet” tanımı benim değil, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum’a ait. Uçum “16 Nisan” adlı kitabında yürütme alanında karar yetkisinin “tek kişi”de, Cumhurbaşkanında toplandığını, bakanların görevlerinin “teknik” nitelikte olduğunu anlatıyor. (Sf. 79-81)

Doğrudur, bu sistem tek kişilik hükümet sistemidir.

Bu sistemde bir “bakanlık kurulu” olmadığı için “tek kişi” ister istemez duygularına, görüşlerine, sadakat anlayışına göre “çevre”sini de oluşturuyor.

Kaçınılmaz olarak köklü kamu kurumlarında uzmanlık bilgileriyle hazırlanan raporlar, öneriler, hatta bazen ortaya çıkan reform projeleri “tek kişi”nin ve çevresinin süzgecinden geçerek farklılaşabiliyor.

SİYASET VE UZMANLIK

Karar TV’de DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu, Adalet Bakanlığı’ndaki hukukçuların esaslı bir “İnsan Haklaırı Eylem Planı* hazırladığını ama “Beştepepe”de bir çok değişikliğe uğradığını anlattı. Gerçek reform sayılabilecek maddeler çıkarılmış, diğer bazı maddeler de yumuşatılmıştı.

Daha önce ben de yazmıştım; Adalet Bakanlığı’ndaki yetkin hukukçuların hazırladığı metinde, hakimlerin vereceği kararların AYM ve AİMH içtihatlarına uygunluğunun Yargıtay’ca denetleneceği, sonuçların HSK’ya bildirileceği yazılıydı… Cumhurbaşkanı’nın metninde ise bu konuda “HSK’nin yetkisinin genişletileceği” söyleniyor, bu denetimi HSK gibi idari-siyasi bir kurulun yapacağı anlamı çıkıyordu.

Zaten gerek adli gerek ekonomik bürokraside yetkin hukukçu ve iktisatçılarla konuştuğunuzda rasyonel ve uzmanlığa dayalı bir dil görürsünüz, ama aynı konudaki siyasi açıklamalar farklı olmaktadır.

EKONOMİK REFORM?

Ekonomi yazarı Erdal Sağlam saygın bir ekonomi yazarıdır. Gazeteci olarak haber kaynakları güvenilirdir. Sağlam’ın yazısında okudum: Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan daha iyi bir reform paketi hazırlamış, ama Beştepe’de hayli değişikliklere uğramıştı. Mesela “harcamalardan tasarruf kaleminde Bakan Elvan’ın metninde döner sermaye yanında fonların gözden geçirilmesi, bazılarının kapatılması gibi maddeler” vardı ama “açıklanan reformlarda bunların da yer almadığı” biliniyor. (Cumhuriyet, 16 Mart)

Cumhurbaşkanı’nın açıklamasında yeni fonların kurulmasından bahsediliyordu, fonların bütçeye alınarak denetime açılması gibi bir ifade yoktu.

Sağlam’a göre Elvan’ın metninde, Ekonomik Koordinasyon Kurulu ve Finansal İstikrar Kurulu, Hazine ve Maliye Bakanı’na bağlanıyordu, doğrusu buydu; adı üstüne hazinenin ve maliyenin bakanı… Ama Cumhurbaşkanının okuduğu metinde bu iki kurum Cumhurbaşkanı Yardımcısı’na bağlanıyor…

Dahası, Kamu İhaleleri sorunu… Ben yıllardan beri Kamu İhale Yasasının kevgire döndüğünü, artık “ihale şartları”nın “iktidarın tercihi” anlamına geldiğini yazarım. Erdoğan’ın uzun açıklamasında sadece “kamu ihale sürecinde reforma gidileceği” söyleniyor, bunun bir iki cümleyle ilkesi bile belirtilmiyordu.

Lütfi Elvan ise dünkü açıklamasında, AA’nın ifadesiyle, “çok tartışılan kamu ihaleleri için” yeni bir sistemin devreye gireceğini belirterek =öşle diyor: “Sertifikasyon sistemi getiriyoruz. Firmaların liyakat ve yetkinliklerini belirleyen kriterler kamuoyuyla paylaşılacak.”

Bu geçekleşirse iktidarın istediğine ihale vermesi çok zorlaşacak; iktidar bunu ister mi?

KURALLAR VE KURUMLAR

CB Yardımcısı Fuat Okay, CB sistemindeki sorunların “uygulamada” olduğunu söylemişti. Zaten sistemlerin sorunları uygulamalarda ortaya çıkar. CB sisteminin ne gibi sorunlara yol açacağı, mesela kuvvetler ayrılığını ve yargı bağımsızlığını zaafa düşüreceği, tek elde aşırı yetki yoğunlaşmasının yönetim sorunlarını artıracağı, daha hantal bir bürokrasi yaratarak idarî verimliliği düşüreceği, “kireçlenme” olacağı gibi öngörüler ilmî raporlarda açıklanmıştı…

Şimdi uygulamada bu sorunların sanılandan daha kısa sürede ortaya çıktığı görülüyor.

Türkiye’nin ağırlaşan sorunlarının bir sebebi, kısa vadede seçim kazancına odaklanmış yanlış politikalardı… CB sistemi son üç yılda bu sorunları arttırdı.

Türkiye “tek kişilik hükümet” sisteminden kuvvetler ayrılığı, yargı bağımsızlığı, yönetimde kurallar ve kurumlar sistemine geçmek zorunda.

TAHA AKYOL / KARAR