Talat Paşa Komitesi: AYM Anayasal sınırlarını aşmıştır
AYM Anayasal sınırlarını aşmıştır
Talat Paşa Komitesi: AYM Anayasal sınırlarını aşmıştır
YEREL GÜNDEM / ANKARA
Aydınlık'tan Yusuf Tuncer'in haberine göre, Talat Paşa Komitesi Başkanı ve TBMM Eski Başkanvekili Hasan Korkmazcan, Anayasa Mahkemesi'nin Can Atalay kararı ve CHP'nin TBMM'yi toplantıya çağırmasına ilişkin bir basın açıklaması gerçekleştirdi.
Korkmazcan, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş ilkelerini ve Anayasa'da belirlenen sınırları aşarak hareket ettiğini belirterek, "Ana muhalefet partisi ve Atlantikçi muhalefetin, milli yargı kurumlarına yönelik hakaret ve tehditlerine sessiz kalınmamalı, hakimlerin bağımsızlığını ve tarafsızlığını güvence altına alacak düzenlemeler yapılmalıdır" çağrısında bulundu.
Türkiye Gençlik Birliği (TGB) genel merkezinde yapılan açıklamaya, Talat Paşa Komitesi bileşenlerinden Cumhuriyet Kadınları Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Tülin Oygür, Türkiye Sanatçılar Birliği Başkanı Murat Demirbaş, TGB Genel Yönetim Kurulu Üyesi Elif Beyza Tekin ve TGB üyesi gençler katıldı.
Korkmazcan'ın açıklaması, Anayasa Mahkemesi'nin Türkiye Cumhuriyeti'nin temel ilkelerini ve Anayasa'nın sınırlarını aşarak konumlandığını vurgulayarak başladı. Devamında şu ifadeleri kullandı:
"Anayasa Mahkemesi'nin çoğunluğu, son dönemde verdiği kararlar ve izlediği tavırlarla Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı bir duruş sergilemektedir. Bu gerçek, Yargıtay'ın son kararlarıyla da açıkça ortaya çıkmıştır.
"Anayasa Mahkemesi, özellikle bölücülük, terör ve Türkiye'nin egemenliği konularında siyasi bir duruş sergilemektedir. Bu tavırla Türkiye'nin birlik, bağımsızlık, ulusal egemenlik ve hukuk devleti ilkelerini yok saymaktadır. Hatta Anayasa Mahkemesi, ABD-AB kurumlarının Türkiye şubesi gibi bir imaj sergilemektedir.
"En önemli delil, HDP'nin kapatılması davasındaki tutumudur. HDP'nin terör örgütü PKK'nın paravanı olduğu gerçeği açıktır. Ancak Anayasa Mahkemesi, HDP'nin Hazine yardımının durdurulmasına engel olmuştur. Bu, Anayasa Mahkemesi'nin hukuk kurumu kimliğini tartışılır hale getirmiştir.
"Yargıtay'ın tutumu, devletin zayıf noktalarını ortaya çıkarmıştır. Atlantik kaynaklı yıkıcı faaliyetlerin ve Anayasa Mahkemesi'nin rolünün hukuk çerçevesinde değerlendirildiği bir durum söz konusudur.
"Sorun ortadadır ve kaynağı bellidir. Yargıda yaşanan son gelişmelere sessiz kalınamaz. Bu durum artık göz ardı edilemez. Yargıdaki yabancı etkilere karşı önlem almak, öncelikli bir konudur.
"Türkiye Cumhuriyeti'nin milli devlet yapısına yönelik saldırıları engellemek adına bazı düzenlemeler yapılabilir. Meclis, Anayasa Mahkemesi'nin kararlarında hukukçu olmayan üyelerin yer almamasını sağlayacak adımlar atabilir.
"Anayasa Mahkemesi'nin bireysel başvurularda sınırlarının belirlenmesi, Yargıtay'ın yetkisinin netleştirilmesi gerekmektedir. Milli yargıya yönelik hakaret ve tehditlerle ilgili düzenlemeler yapılmalıdır.
"Ülkemiz, milli hukukun üstünlüğüne dair bu hassasiyeti göstererek Türkiye Cumhuriyeti'nin bağımsız ve egemen yapısını ortaya koymalıdır. Artık yeni sorumluluklarımıza odaklanmanın zamanı gelmiştir."