Taleban Afganistan'da Militanlara Sığınak Olacak mı?
Taleban Sözünde Duracak mı?
Taleban Afganistan'da Militanlara Sığınak Olacak mı?
Taleban, Afganistan'ın başka ülkelere saldırılar düzenlenmesi için bir platform olarak kullanılmasına izin vermeyeceğini açıklamıştı.
Ancak uzmanlar, Taleban'ın 11 Eylül 2001 terör saldırılarını düzenleyerek Afganistan'ın ABD tarafından işgal edilmesine yol açan El Kaide'yle ve komşu ülke Pakistan'daki diğer militan gruplarla bağlarının sürdüğünü söylüyor.
Taleban'ın en üst düzey liderlerinden biri, örgütün Hakkani ağının da başında bulunan Siracuddin Hakkani. ABD, Hakkani'yi küresel terörist olarak ilan etmiş ve tutuklanmasıyla sonuçlanacak ihbarda bulunanlara 5 milyon dolar ödül vaat etmişti.
Stanford Üniversitesi Uluslararası Güvenlik ve İşbirliği Merkezi'nden Güney Asya güvenlik uzmanı İsfendiyar Mir, "Cihatçılar Taleban'ın geri dönmesi nedeniyle sevinç ve heyecan içinde. Güney Asya, Ortadoğu ve Afrika'daki cihatçılar gelişmeleri dikkatle izliyor. El Kaide'nin ekosistemi, Taleban'ın geri dönüşünü kendi zaferi olarak görüyor" şeklinde konuştu.
El Kaide'yle bağlantılı grupların dışında Somali'de faaliyet gösteren El Şebab ve Filistin'de Hamas ve İslami Cihat da Taleban'a kutlama mesajları iletti.
Yemen'deki Şii Husiler'den gelen açıklamada da Afganistan'daki gelişmelerin yabancı "işgalinin" başarısızlığa mahkum olduğunun kanıtı olduğu kaydedildi.
Afganistan'daki Taleban örgütünden bağımsız olarak faaliyet gösteren Pakistan Talebanı da bağlılık yemini etti ve yüzlerce mensubunun, son günlerde Afgan Talebanı tarafından hapishanelerden çıkarıldığını bildirdi.
Taleban'la yürütülen müzakereleri takip eden diplomatların, örgütün uluslararası arenada tanınmak istediğini ve büyük olasılıkla kalkınma için yardım talebinde bulunabileceğini söylemelerine rağmen, dünya liderleri Taleban'ın ılımlı açıklamalarına şüpheyle yaklaşıyor.
Taleban Sözcüsü Zabihullah Mücahid, Salı günü Kabil'de düzenlediği ilk basın toplantısında, Afganistan'ın yabancı ülkelere saldırı düzenlemek için kullanılmayacağını kaydetti ve "ABD'ye ve uluslararası topluma hiç kimsenin zarar görmeyeceği, topraklarımızın başkalarına zarar vermek için kullanılmasına izin vermeyeceğimiz konusunda garanti vermek istiyorum. İç ya da dış düşman istemiyoruz" şeklinde konuştu.
Afganistan’da IŞİD varlığı
Birleşmiş Milletler'in bağımsız uzmanları, geçen ay BM Güvenlik Konseyi'ne sundukları raporda, El Kaide'nin Afganistan'ın 34 vilayetinin en az 15'inde varlık gösterdiğini bildirdi.
Uzmanlar ayrıca IŞİD'in de bazı vilayetlerdeki varlığının kapsamını genişlettiğini, buna Kabil'in de dahil olduğunu, militanların uyuyan hücreler oluşturduğunu söyledi.
IŞİD, Taleban'a karşı olan bir örgüt. Ancak bazı uzmanlar ve yetkililer, aşırı radikal IŞİD'in her türlü karmaşadan kendine fayda sağlayabileceği ya da aşırılık yanlısı Taleban ülke idaresi rolüne büründükçe örgüt militanlarını kendi bünyesine katmaya ikna edebileceği uyarısında bulunuyor.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, BM Güvenlik Konseyi'ne "Afganistan'daki küresel terör tehdidini bastırmak için elindeki tüm imkanlarını kullanması" çağrısında bulundu. Güvenlik Konseyi de başka ülkelerin tehdit altında olmaması ya da saldırıya uğramaması için Afganistan'da terörle mücadelenin önemli olduğunun altını çizdi.
İngiltere Başbakanı Boris Johnson, ABD Başkanı Joe Biden'la yaptığı telefon görüşmesinde "son 20 yılda Afganistan'da elde edilen kazanımların kaybedilmemesi ve terör kaynaklı her türlü tehditten korunmak gerektiğinin" önemine değindi.
Reuters haber ajansına bilgi veren iki kaynağa göre Çin de Taleban'la yaptığı son görüşmelerde, Çin karşıtı Doğu Türkistan İslami Hareketi grubuyla ilgili kaygılarını dile getirdi.
Bir Taleban kaynağı Reuters’a, Çin hakkında, "Ne zaman bizimle konuşsalar Doğu Türkistan İslami Hareketi meselesini gündeme getiriyorlar" dedi ve Pekin'e, saldırılara izin vermeyecekleri konusunda güvence sağladıklarını söyledi.
ABD Hükümeti, Doğu Türkistan İslami Hareketi'nin artık resmi bir örgüt olarak varolmadığını, bu tanımlamanın, Çin'in Şincan'da Uygurlar dahil Müslüman etnik grupları bastırmak için kullandığı bir etiket olduğunu kaydediyor. Çin ise Müslüman etnik gruplara yönelik insan hakları ihlali suçlamalarını reddediyor.
Pakistan risk altında mı?
Bazı yetkililer ve uzmanlara göre en somut risk, Afganistan'ın komşusu Pakistan'a yönelik.
Stanford Üniversitesi'nden Güney Asya uzmanı İsfendiyar Mir, Afganistan'da Taleban'ın ”verdiği taahhütlere bağlı kalıp-kalmayacağına ilişkin ilk ve kolay sınavı Pakistan Talebanı konusunda vereceğini” söylüyor.
Mir, "Afganistan'ın doğusunda kurulu olan Pakistan Talebanı, Pakistan'a karşı saldırılarını arttırdı, büyük bir kampanyaya hazırlandıkları görülüyor" diyor.
Pakistan Talebanı, aralarında komuta kademesinin eski iki numaralı ismi olan Maulvi Fakir Muhammed'in de bulunduğu 780 üyesinin Afganistan'daki hapishanelerden çıkarıldığını, bu kişilerin Afganistan'ın doğusunda kaleleri olarak nitelediği bölgelere ulaştığını bildirdi.
Afganistan'daki Taleban'dan bir sözcü, tutukluların salıverilmesine ilişkin görüş taleplerini yanıtsız bıraktı.
Pakistan Talebanı, en güçlü olduğu dönemde yüzlerce kişiyi öldürmüştü. Örgütün düzenlediği saldırılar arasında 2014 yılında Peşaver'de çoğu çocuk 140'tan fazla kişinin öldürüldüğü okul saldırısı da var.
Pakistan Talebanı'nın faaliyetleri, sonraki yıllarda büyük ölçüde sekteye uğratıldı. Ancak örgüt yakın zamanda yeniden biraraya geldi ve sınır bölgelerindeki güvenlik güçlerine saldırılar düzenledi.
Brüksel'deki düşünce kuruluşu Avrupa Politika Merkezi'nden Georg Riekeles, Afgan Talebanı'nın uluslararası arenada tanınmak istediğini, bu nedenle Afganistan'ın militanların üssü haline gelmesine izin vermeyecekleri şeklindeki taahhüde bağlı kalabileceğini söyledi.
Ancak uzman, Afganistan'daki başarısının Taleban'ı radikal İslamcılar'ın gözünde kahraman haline getirdiğini de kaydetti.
Riekeles, "Aşırılık yanlısı gruplara ve gençlere ilham veren tüm bileşenleri birarada görmeniz mümkün; radikal dinci ideoloji, sarp dağlarda çatışan kahraman savaşçılar, askeri başarı, Sovyet işgaline ve şimdi de ABD'ye karşı zafer. Bunlardan ders almalı ve hazırlıklı olmalıyız" şeklinde konuştu.
VOA