Taliban ile kadınları baş başa bıraktılar

Taliban'ı tanıyanlar

Taliban ile kadınları baş başa bıraktılar


Taliban ile kadınları baş başa bıraktılar

Afganistan’ı İslam Emirliği’ne çeviren Taliban ılımlı olabilir mi? Şeriatla beraber kadın haklarından söz edilebilir mi? Hükümetler Taliban’dan ne medet umuyor? Banu Güven DW Türkçe’de yazdı.

Taliban Kabil'e girdiğinde havaalanına akın eden insanları görüntüleyen bir Afgan gazeteci hem ağlıyor hem de şu sözleri tekrarlıyordu: "Bizi sattılar, bizi sattılar, bizi sattılar." Afganistanlı kadın yönetmen Sahraa Karimi, Taliban'ın kapısına dayandığı Kabil'in sokaklarında telaş içinde koştururken, "Dünya bizi yalnız bıraktı" diyordu. Başta ABD olmak üzere uluslararası güçler, düşen Afganistan hükümetinin başkanı olmasına rağmen Kabil'i en önce terk eden Eşref Gani, 300 bin kişilik Afgan ordusu… Hepsi Taliban'ı Kabil'e buyur etti, Afganistan'da seküler bir rejim hayal eden, yarı sekülerine de razı olan halkı, en çok da kadınları, Taliban rejiminin karanlığına bıraktı. Hükümetler değişen ulusal çıkarlarına göre davranıp Taliban'ı makbul ilan ederken, dünyanın dört bir yanından aktivistler, Kabil ve çevresinde sıkışıp kalan kadınlar ve kız çocukları için çabalıyor. Türkiye'de Eşitlik İçin Kadın Platformu EŞİK, geçtiğimiz günlerde ABD'den Kanada'ya, Hindistan'dan İran'a, Brezilya'dan Almanya'ya, Türkiye'den Afganistan'a 300'den fazla feminist, aktivist ve gazetecinin katıldığı bir toplantı yaptı. Bu toplantıdan çıkan mesaj, "Taliban'ı tanımıyoruz, tanıyanı da tanımıyoruz" oldu.

Gazeteci Banu Güven

Gazeteci Banu Güven

Taliban'ı tanıyanlar

Amerika Birleşik Devletleri Afganistan'ı 2001'de, 11 Eylül saldırılarının ardından "teröre karşı savaş" adı altında işgal etmişti. O zaman Taliban ülkenin yüzde 90'ını kontrol ediyor ve El Kaide'yi de barındırıyordu. Yirmi yıl süren işgalde 2 bin 500'e yakın askerini kaybeden, 2 trilyon dolar harcayan ABD, sonunda Taliban'ı silip yok edemeyeceğine kanaat getirdi. Washington, uzun süre yürütülen diyalog sonucunda, ulusal güvenliğini tehdit etmemesi karşılığında sahneden çekilip, Kabil'i Taliban'a terk etti. Uzun lafın kısası, Afganistan'ın kontrolünün artık tamamen Taliban'ın kontrolüne geçeceğini bilmeyen yoktu. ABD Başkanı Joe Biden, Kabil hükümetinin beklediğinden çok daha erken düştüğünü söylerken, aslında kaçınılmaz sonu bildiğini itiraf ediyordu.

Afganistan |"Kadınlar Taliban'ın eline düşmemek için çatılardan atlıyor"

Taliban ABD'ye El Kaide gibi terör örgütlerini desteklemeyeceği sözünü verdi, arkasını sağlama almak için Afganistan'ın komşularına da benzer taahhütlerde bulundu. Çin'e Doğu Türkistan'daki gruplara, Rusya'ya Çeçen mücahitlere, İran'a Suudi destekli Sünni militanlara, Pakistan'a IŞİD'in uzantısı olan Horasan İslam Devleti'ne destek vermeyeceği konusunda güvence verdi. Kadınlara ise güvence veren olmadı. Taliban Sözcüsü Zabihullah Mücahid, ilk basın toplantısında kadın haklarına saygı göstereceklerini, kadınların çalışmalarına, öğrenim görmelerine izin vereceklerini söyledi, "Ama İslami kurallar çerçevesinde" diye ekledi. Taliban'ın İslami kurallardan ne kastettiğini, Afgan kadınlar gayet iyi biliyordu. Taliban'ın İslam anlayışı çerçevesinde bırakın okula gidememeyi, çalışamamayı, taşlanan, kırbaçlanan kadın az değildi.

Afganistan'da çıkar hesapları

Afganistan'ın bütün komşuları ve diğer güçler ülkedeki yeni durumdan maksimum oranda faydalanmanın yolunu arayadursun, Afgan kadınlar kara kara ne yapacaklarını düşünüyor. Bazıları cesur, Taliban'ı mimlenmek pahasına sokakta protesto ediyor. Çoğu yine 25 yıl öncesine, Afganistan'ın Taliban hakimiyetine girdiği 1996'daki başlangıç noktasına dönmüş gibi, dikkatli adımlarla kendilerini nasıl bir hayatın beklediğini tartıyor.

Realpolitik de böyle bir şey işte. Hükümetlerin kendi çıkarları söz konusu olduğunda, gerisinin önemi kalmıyor. Oysa gerisi dediğin şey insan. Milyonlarca insan. Afganistan örneğinde milyonlarca kadın.

EŞİK'in düzenlediği panelden bir notla bitirelim: "Kadınların hayatı ve geleceklerinin Taliban'a teslim edilmesi, baraj kapaklarının açılması gibi. Hepimizin kaderi birbirine bağlı." Kendisine Cumhuriyet kadını falan deyip, Taliban'a anti-emperyalist diye övgü düzenlere duyurulur!

 

Banu Güven

 Deutsche Welle Türkçe