Tarihteki büyük soykırım... Türk oldukları için ihanete uğradılar

HAZARALARIN BİTMEYEN ÇİLESİ

Tarihteki büyük soykırım... Türk oldukları için ihanete uğradılar


Tarihteki büyük soykırım... Türk oldukları için ihanete uğradılar

Kayahan Uygur yazdı...

20’inci yüzyıla girilirken ilk büyük soykırım Afganistan’da Türk-Moğol asıllı Hazara etnik grubuna karşı yapılmıştı. Bu soykırımda nüfusunun yüzde 60’ını yitiren Hazaralar 20’inci ve 21’inci yüzyıllarda da defalarca Sünni İslamcı Paştun etnik grubunun ve cihatçı terör örgütlerinin saldırısına uğradılar. Bugün, ABD’nin en geç bu yılın 11 Eylül tarihinde Afganistan’dan tüm güçlerini çekmeye hazırlandığı bir ortamda, Taliban vahşetinin zirve yapmasından, ülkede büyük bir kaos yaşanmasından ve nüfusun yüzde 20’sini oluşturan Hazaraların bu kez tam bir etnik temizliğe uğramasından korkuluyor.

HAZARALARIN BİTMEYEN ÇİLESİ

Dünyada en büyük baskı, zulüm ve dinsel ırkçılık kurbanı olan İslam toplumu şu veya bu ülkedeki Araplar değil, Filistinliler hiç değil, Afganistan Hazaralarıdır. Bunun nedeni olarak bu toplumun Şii mezhebinden olması gösterilmekteyse de gerçek bu değildir. Çünkü 1890 ve sonrasında, Emir Abdürrahman Han tüm dünyada “soykırım-genocide” olarak kabul edilen Hazara katliamını başlattığında bu toplumun bir kısmı Sünni, bir kısmı Şii idi. Asırlardır iki ayrı mezhepten ama kardeş olarak yaşayan Hazaralar bu soykırımlar sırasında cihatçılar tarafından değişik muameleye tâbi tutuldular. Sünniler zorla Paştun etnik grubu içinde eritildi. Şii Hazara erkeklerinin ise kafaları kesildi, kadın ve çocuklar Kabil, Herat, Kandahar gibi kentlerde açıkça ve İslamcı-soykırımcı rejimin destekçisi İngilizlerin gözleri önünde pazarlarda köle olarak satıldı.

Abdürrahim Han, İngilizlerin sadık müttefiki ve stratejik ortağıydı. Soykırım sırasında kendisine İngiliz askeri danışmanlarının yardımcı olduğu Sayed Askar Moussavi’nin “Afganistan Hazaraları” adlı kitabında anlatılır. Hazaraların Paştun İslamcılarının hedefi olmaları Türk-Moğol geleneklerini devam ettirmeleri ve asimilasyonu reddetmeleri nedeniyledir. 2017 yılında Çinli genetikçi Şuhua Şu ve arkadaşlarının yaptıkları büyük bir araştırmaya göre, Hazaralar Uygur Türklerinin ikizi olacak kadar onlara yakındır. Ve tıpkı Uygur Türklerinin Çin’e direnişi gibi Hazaralar da gerek anavatanları Afganistan’da gerekse oradan kaçarak gittikleri Pakistan’da baskıya karşı direniyorlar. Ama tıpkı Uygurlar gibi Hazaralar da Türk oldukları için diğer Müslümanların ihanetine uğruyorlar.

TALİBAN KATLİAMLARI

20’inci yüzyılın büyük kısmını İran ve Pakistan’da sürgünde ve Afganistan’da dağlarda geçiren Hazaraların durumu ancak 1970’lerdeki laik yönetimle ve daha sonra bu hükümeti destekleyen Sovyet ordusunun varlığı sırasında biraz düzeldi. Ama Ruslar gittikten sonra cihatçılar saldırılarına yeniden başladılar. 2003'teki ABD müdahalesine kadar devam eden bu saldırıların en önemlilerini şöyle sıralayabiliriz:

Şubat 1993’teki Afşar bölgesi katliamı: 750-800 ölü.

Ağustos 1998’deki Mezar-ı Şerif katliamı: 20 bin ölü

Mayıs 2000’deki Robatak Boğazı katliamı: 50 ölü

Ocak 2001’de Bamyan Yakavlang katliamı: 250 ölü

2002’de Birleşmiş Milletler’in Bamyan’da bulduğu toplu mezarlardaki binlerce ölü.

2003'teki ABD müdahalesi sonrası Taliban yenilince Afgan hükümeti Hazaraların etnik azınlık statüsünü ve kolektif haklarını kabul etti. Ancak bu tarihten sonra da ülkenin çeşitli yerlerinde Taliban ve 2015’ten sonra IŞİD ve Taliban fırsat buldukları her yerde Hazara toplumuna, kadın, çocuk demeden saldırılar düzenlediler ve özellikle okul, hastane, cami gibi yerleri hedef aldılar. Bu saldırılarda her ay onlarca Hazara yaşamını yitirdi.

KAN GÖLÜ

Bunlardan en önemlileri şunlardır:

2010 Has Urazgan pususu, 2015 Kafa kesme kampanyasında 9 yaşında kız çocuklarının katledilmesi, 2016 Dahmazang miting saldırısında 200 kişinin ölmesi, 2018 Üniversite giriş sınavı saldırısında 50 kadar öğrencinin öldürülmesi, 2019 Ağustos Ayında 65 kişinin öldüğü düğün saldırısı, 2020 Mart ayında 60 kişinin öldüğü cenaze namazı saldırısı, Mayıs 2020’de aralarında yeni doğmuş bebekler de bulunan 25 kişinin öldüğü doğumevi saldırısı, 2020 Ekim ayında eğitim merkezinde 70 öğrencininn katledilmesi, 2020 Kasım ayında Bamyan’da bombalı saldırıda 20 ölü ve son olarak 8 Mayıs 2021’de 12-15 yaşlarında 50 kız öğrencinin öldüğü kız okulu saldırısı.

Görüldüğü gibi Hazara Türk-Moğol halkının siyasal İslamcılardan gördüğü baskı, zulüm ve kesintisiz soykırım dünyanın hiçbir ülkesinde rastlanmayacak kadar vahşi ve barbardır. Dünya ve özellikle Müslüman ülkeler Hamas, İhvan, El Kaide ve diğer İslamcı örgüt, parti ve yönetimlerin yoğun propagandasıyla körleştirildikleri için Hazara halkının durumuna gözlerini kapamış durumdalar. 2003’ten bu yana ülkede ABD ve Türkiye dâhil NATO üyesi ülkelerin ve koalisyon üyesi başka ülkelerin binlerce askeri bulunmasına rağmen Hazaralara bunu yapan vahşi ve barbarların meydanı boş bulduklarında ne yapacakları Batı medyasını son derece kaygılandırıyor.

ANKARA NE YAPACAK

Öte yandan, ABD ile Türkiye arasında NATO ve ikili ittifak çerçevesinde yapılan görüşmelerde Türk Silahlı Kuvvetleri’ne Afganistan’da bir misyon öngörüldüğü haberleri geliyor. Umarız Türkiye Afganistan’da başka yörelerde izlediği İhvan’a yakın ve mezhepçi dış politikayı bir yana bırakır ve Afganistan’daki Hazara halkını İslamcı saldırılara karşı koruyabilir ve soykırıma dur diyebilir. Ama bu konuda Cumhur ittifakının İslamcı ya da milliyetçi iddiaları bulunan kanatlarından tek bir cümle dahi duyulmaması sanırım umut kırıcı. 

Kayahan Uygur

Odatv.com