TBB Başkanı Erinç Sağkan: Mahkemeler AYM kararlarını uygularsa başvurular artmaz
“ANAYASAYA ÖNCE AYM UYMALI”
TBB Başkanı Erinç Sağkan: Mahkemeler AYM kararlarını uygularsa başvurular artmaz
AYM’nin “makul süre” başvurularına bakmama kararını değerlendiren TBB Başkanı Erinç Sağkan “Anayasa’ya önce AYM uymalı" derken AYM kararlarının uygulanması halinde başvuruların artmayacağını belirtti
Damla KIRMIZITAŞ
Ankara
“Makul sürede yargılama hakkı” için Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvurular onbinleri bulurken, AYM Başkanı biriken dosyalara artık bakamayacaklarını açıkladı. Gazetemize konuşan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan ise önce AYM’nin Anayasa’ya uyması gerektiğini hatırlatarak, “Mahkemeler bugüne kadar oluşan kıstasları temel alsa, artık bu kararların tekrar AYM’ye ya da AİHM’e taşınmasına gerek kalmayacak” dedi.
AKP’nin “sivilleşme ve demokratikleşme" diye pazarladığı Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) bireysel başvuruların açılmasının üzerinden 11 yıl geçti. Böylece yargılamaların adil ve hızlı olacağı savunulsa da anlatılan ile gelinen nokta arasında uçurum var. AYM’nin 23 Eylül 2012 ile 30 Eylül 2023 dönemine ait bireysel başvuru istatistiklerine göre; 11 yılda AYM’ye yapılan bireysel başvuru sayısı 551 bin 156 oldu. 2023’ün ilk dokuz ayında yapılan başvuru sayısı da 80 bin 218 olarak kayıtlara geçti. Yalnızca son iki yılda yapılan başvuru sayısı 200 bine dayandı. AYM'nin bir ve birden fazla hak ihlaline karar verdiği 71 bin 484 başvurudan 56 bin 443’ünü ise “makul sürede yargılanma hakkı” oluşturdu. Makul sürede yargılanma hakkını, 3 bin 566 ihlal kararıyla adil yargılanma hakkı, 3 bin 519’la ifade özgürlüğünün ihlali takip etti.
“ANAYASAYA ÖNCE AYM UYMALI”
Gelen başvuruların neredeyse AİHM'nin 46 ülkeden aldığı başvurudan 2 kat fazla olduğunu açıklayan AYM Başkanı Zühtü Arslan’ın, makul sürede yargılanma hakkı ihlallerine ilişkin bireysel başvuruları incelemeyeceklerini ilan etmesi ise tartışmalara neden oldu.
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan, gelişmelere ilişkin Evrensel’in sorularını yanıtladı. AYM Başkanı’nın bu açıklamasını doğru bulmadıklarını ifade eden Sağkan, “Bu konudaki kamuoyunda farkındalık yaratmak ve iktidarı da harekete geçmeye zorlamak anlamındaki düşüncesine hak veriyorum Ancak her şeyden önce, Anayasaya uygun davranmak en başta Anayasa Mahkemesinin görevidir. Bu anlamda Anayasanın 36 maddesinde hiçbir mahkeme, görev ve yetkisi içerisinde bulunan bir davaya bakmaktan kaçınamaz hükmü geçer. Zaten mağdur bulunan vatandaşın mağduriyetine daha fazla mağduriyet katacak bu yöntem yanlıştır” dedi.
Ancak AYM’nin bu tutumuyla “Ben makul sürede yargılanma hakkına ilişkin kriterleri belirledim artık. Artık önüme gelen dosyalarda farklı tespitler yapma şansım kalmadı. Buna ilişkin düzenlemeler yapılarak, bu ihlallerin giderilmesi gerekir” dediğini belirten Sağkan, bu konuya bir çözüm bulunmasının istendiğini söyledi.
“MAKUL SÜREYE BAKACAK BİR KOMİSYONUN KURULMASI GÜNDEMDE”
Yaptığı görüşmelerden makul sürede yargılama başvurularına ilişkin bir “tazminat komisyonu” kurulmasının düşünüldüğü sonucunu çıkardığını aktaran Sağkan, “Ancak bunu yanlış buluyoruz. Çünkü yargılama yetkisinin komisyonlara devredilmesi, açıkça yargı bağımsızlığı ilkesine aykırıdır. AİHM kararlarında bu hususun altını çizmektedir. Çünkü idareye karşı açılan makul sürede yargılanma hakkının ihlali sebebiyle idareye karşı açılan bir dava yine idare tarafından oluşturulmuş bir komisyonda görülmesi anlamına gelir. Makul sürede yargılanma hakkına ilişkin talepler için oluşturulacak uzmanlık mahkemelerinin sorunları çözülebilir” dedi.
“MAHKEMELER AYM KARARLARINI UYGULARSA DOSYA SAYISI AZALIR”
Aslında sorunun, AİHM ve AYM’nin hak ihlalleri kararlarının yalnızca bireysel başvurudaki o kişiyle sınırlı bırakan uygulamalarda olduğunu ifade eden Sağkan, “Oysa çok sayıda ihlal kararı, benzer durumdaki birçok yargılamada kullanılabilecek kıstasları ortaya koyuyor. Bizim ilk derece mahkemelerimiz ve üst mahkemelerimiz buradaki kıstasları temel alarak kendi yargılama süreçlerini yürüterek kararlar ihdas etseler, artık bu kararların tekrar AYM’ye ya da AİHM’e taşınmasına gerek kalmayacak” dedi.
Türkiye'de benzer konuda olan 100 binin üzerinde dava dosyası bulunduğuna dikkat çeken Sağkan şöyle devam etti: "Mahkemelerimizin bu kararları takip edip, önlerindeki dava dosyalarında bu kararlardaki kıstasları temel alarak yargılama süreçlerine yön vermeleri, hem AYM önündeki dosya sayısını azaltacak hem de AİHM’ye gidip tazminat ödemek zorunda kaldığımız çokça dosyadan ekonomik anlamda da kurtulmuş olmamızın yolunu açacaktır diye düşünüyorum."
TBB: AYM KARARI UYGULANSIN, ATALAY SERBEST BIRAKILSIN
Türkiye Barolar Birliği (TBB), sosyal medya hesabından AYM’nin TİP Hatay Milletveki Can Atalay kararına ilişkin açıklamada bulundu. Yapılan açıklamada, “Anayasa Mahkemesinin Can Atalay kararı Resmi Gazete’de yayımlanmış; Yüksek Mahkeme, ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması, yeniden yargılama işlemlerine başlanması, hükmün infazının durdurulması ve başvurucunun hükümlü statüsünün sonlandırılarak tahliyenin yapılması yönünde hüküm vermiştir” denildi.
Seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı ile kişi güvenliği ve hürriyetinin ihlal edildiği hukuka aykırılığın derhal sonlandırılması gerektiği belirtilen açıklamada halkın oylarıyla milletvekili seçilen Avukat Can Atalay’ın serbest bırakılması gerektiği vurgulandı.
EVRENSEL