Baro başkanları kente sokulmadı

Çoklu baro düzenlemesini protesto etmek için aynı dönemde çeşitli illerden yürüyen baro başkanlarının Ankara’ya girişlerine izin verilmemişti. Baro başkanlarının eylemine zaman zaman polis müdahale etmiş, baro başkanları ise bu süreçte Metin Feyzioğlu’nu eksen kayması yaşamakla suçlayarak, TBB Başkanı’na eylemde sırtlarını dönmüştü.

İstanbul ve Ankara’da 2. baroların kurdurulmasının ardından baroların genel kurullarını yapmasına izin verildi. Bunun ardından da TBB’nin genel kurulunun 4-5 Aralık’ta yapılması kararlaştırıldı.

150 bin avukatın gözü hafta sonunda

TBB, Av. Özdemir Özok Kongre ve Kültür Merkezinde Cumartesi günü toplandı. Genel kurulun ilk gününde başkan adayları Sağkan ve Feyzioğlu'nun konuşmalarını yapmasının ardından geçmiş dönem raporları ile genel kurul gündemi görüşülüyor.

Metin Feyzioğlu

Pazar günü ise başkanlık seçiminin yanı sıra, yönetim, disiplin ve denetleme kurulları belirlenecek. Genel kurulda 348 delege oy kullanacak. En fazla oy alan aday, TBB’nin yeni başkanı seçilecek. 

Ege, Akdeniz, Marmara ve Doğu’dan Sağkan’a destek

Seçim sürecinde birçok bölgeden Erinç Sağkan’a destek açıklaması geldi. İstanbul Barosu’nun başını çektiği Marmara Barosu delegeleri, adaylarının Sağkan olduğunu bildirdi. Ege Bölgesi’nde, aralarında İzmir Baro Başkanı Özkan Yücel’in bulunduğu 19 TBB delegesi, Sağkan’a oy vereceğini duyurdu. Doğu ve Güneydoğu’da ise Van, Adıyaman, Mardin, Şırnak, Muş, Batman, Tunceli, Şanlıurfa, Batman baro başkanları yine Sağkan lehine açıklama yaparken, benzer kararı Akdeniz’de 6 baro başkanı ile 20 delege de aldı.

Sağkan: Hiçbir yurttaş savunmasız bırakılmayacak

Ankara Barosu Başkanı Erinç Sağkan, adaylığıyla ilgili bugün yazılı bir açıklama yaptı. "Bu ülkede artık hiçbir avukat, hiçbir baro yalnız; hiçbir yurttaş savunmasız bırakılmayacak" diyen Sağkan, bu genel kurulun; hukuk üstünlüğü diyenlerle hukuku teferruat olarak gören zihniyetin, meslek için çalışanlarla, lütuf siyasetinin, cesaretle tahakkümün mücadelesi olduğunu ifade etti.

Genel kurulun, avukatların sorunlarının artarak derinleştiği, mesleğin ekonomik kaos içinde her geçen gün kan kaybettiği, yargının hukuksuzlukların aracı haline getirildiği, savunmanın "çoklu baro" adı altında parçalanarak etkisizleştirilmeye çalışıldığı çok ağır bir dönemde toplandığını ifade eden Sağkan, TBB’de değişimin ve ilerlemenin zamanının çoktan geldiğini ifade ederek şu görüşlerini dile getirdi:

Erinç Sağkan

"Ülkemizde yargı bağımsızlığı tümüyle ortadan kaldırılmış, mahkeme kararları siyasal iktidarın açık veya örtülü talimatları ile uygulanmaz hale gelmiş; yargı, muhalifler üzerinde bir iktidar sopası rolüne bürünmüş, insan hakkı ihlalleri artık rutin uygulama haline gelmiştir. Demokrasi, Cumhuriyet değerleri, laiklik ve hukuk devleti mütemadiyen saldırıya uğramaktayken, iş alanları bir bir ellerinden alınan on binlerce genç avukat ağır geçim sıkıntısı yaşamakta, işçi ve stajyer avukatların sorunları için hiçbir çözüm üretilmemektedir. Ülkede tüm bunlar yaşanırken, Türkiye Barolar Birliği, artık çoktan kanıksanmış bir sessizliğe gömülmenin konforunda yargıyı, avukatı, hukuku ve demokrasiyi sahipsiz, yurttaşlarını ise savunmasız bırakmayı tercih etmiştir."

İstanbul Sözleşmesi vurgusu

Net biçimde hukuktan ve yargı bağımsızlığından yana taraf olacaklarını ifade eden Sağkan, kadın cinayetlerinin önlenmesi ve kadına yönelik şiddetle mücadele edilmesi hususlarında büyük sorumlulukla çalışacaklarını, özellikle İstanbul Sözleşmesi'ni sonuna kadar sahipleneceklerini kaydetti. AİHM’in uygulanmayan kararlarına atıf yapan Sağkan, "Uluslararası yargı makamlarının vermiş olduğu kararların uygulanması için net ve etkili bir tavır alacağız" dedi.

Alican Uludağ

 Deutsche Welle Türkçe