TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Kılıç: S-400 konusu bizim için kapandı
Kılıç, Türkiye'nin Rusya'yla ilişkilerinin ABD'ye alternatif olmadığını da sözlerine ekledi.
TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Kılıç: S-400 konusu bizim için kapandı
Türkiye-ABD ilişkilerinin kilit noktası olan Rusya'dan S-400 hava savunma füze sisteminin kullanımına Türkiye'nin karar vereceğini belirten TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Kılıç, "Bu konu artık bizim için kapanmıştır" dedi. Kılıç, Türkiye'nin Rusya'yla ilişkilerinin ABD'ye alternatif olmadığını da sözlerine ekledi.
TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Akif Çağatay Kılıç, uluslararası medya kuruluşlarının temsilcileri ile bir araya geldiği toplantıda gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Kılıç, 14 Haziran'daki NATO Zirvesi'nin gerçekleştirileceği Brüksel'de ABD Başkanı Joe Biden ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ilk kez yüz yüze yapacağı görüşmenin Türkiye-ABD ilişkilerine olası etkilerine ilişkin de değerlendirmelerde bulundu. Kılıç, görüşmede kritik konulardan biri olması beklenen Türkiye'nin Rusya'dan aldığı S-400 hava savunma füze sistemi konusunda ABD'den gelen eleştirileri de değerlendirdi.
TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Akif Çağatay Kılıç
S-400 AÇIKLAMASI: BU KONU BİZİM İÇİN KAPANMIŞTIR
Türkiye'nin S-400 konusunda attığı adımın "NATO müttefikliği sorumluluğunu ihlal anlamına gelmeyeceğini" belirten Kılıç, şu görüşleri dile getirdi:
"ABD ile uzun yıllardır bir NATO müttefikliğimiz var ve bölgesel anlamdaki çalışmalarda çok yakın ilişkiler içinde bulunuyoruz. Bunun bize yüklediği birtakım müttefiklik anlayışı ve uluslararası anlaşmalardan kaynaklanan sorumluluklar da var. Ama aynı şekilde ABD'ye de birtakım sorumluluklar ve mükellefiyetler yükleyen anlaşmalar var. Güvenliğimiz ile alakalı olarak Türkiye'ye olabilecek bir saldırıya karşı savunma ile alakalı attığımız ve atacağımız adımlar konusunda bizim yanımızda durmayan ve yeterince destek vermeyen NATO müttefiklerimizin ortaya koymuş olduğu tutumdan dolayı S-400'ü aldık.
"Biz, NATO anlaşmasını feshetmedik, Birleşmiş Milletler üyeliğimizi durdurmadık, uluslararası savunma anlaşmaları ile çizilmiş sınırları ihlal etmedik, herhangi bir şekilde şeffaf olmayan bir silah geliştirmesi içine girmedik. Kurallar gereği kendi imkânlarımız çerçevesinde alabileceğimiz bir sistem aldık. Farklı bir NATO ülkesinde de Rus menşeili bir hava savunma sistemi olduğunu hepimiz biliyoruz. Biz neden bu adımı attığımızı Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere her mercii eliyle anlatıldı. Bu konu artık bizim için kapanmıştır."
ABD'NİN 'SOYKIRIM'I TANIMA KARARI DEĞERLENDİRMESİ: İÇ SİYASETE YÖNELİK KARAR
Biden yönetiminin ABD-Türkiye ilişkilerini nasıl etkileyebileceği sorusu üzerine de Kılıç, Biden'ın ABD Başkan Yardımcısı olduğu, eski Başkan Barack Obama'nın ikinci döneminde yapılan hataların yapmayacağı umudu taşıdığını vurguladı:
"Şu ana kadar aldığımız sinyaller çok da öyle olmadığını gösteriyor. Ümit ediyorum önümüzdeki dönem içerisinde bu olur. Sözde Ermeni soykırımı kararı tamamıyla Amerikan iç siyasetine yönelik bir karardır. ABD Başkanı olarak 'soykırım' tabirini değerlendirmesi. İç siyasette Ermeni diasporası, Kaliforniya'yla yakınlığı etkisi var. Bizim Ermeni halkıyla sıkıntımız yok. Tarihteki olayları, tarihsel gerçekler ve belgeler üzerine değil sadece dünya üzerindeki kendi diasporasını bir ara tutma çapası olarak kullanarak Türkiye'ye karşı düşmanlığı beslemenin doğru olmadığını düşünüyoruz."
"ERDOĞAN, POPÜLİST BİR YAKLAŞIMLA YAPILDIĞINI SÖYLEYECEKTİR"
Brüksel'de Erdoğan ve Biden'ın yapacağı görüşmeden beklentilere ilişkin soru üzerine de Kılıç, iki ismin birbirini tanıdığını, Biden'ın, rahatsızlığı döneminde Erdoğan'ı evinde ziyaret ettiğini anımsattı.
Biden'in, 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sonrasında Türkiye'ye geldiğinde ABD'nin bu konudaki eksikleri ve hatalarından dolayı "özür dilediğini" belirten Kılıç, "İnanıyorum ki özeldeki görüşmede (Biden) bazı şeyleri işitecektir, Biden'ın yaptığı bazı açıklamalarıyla ilgili (Erdoğan) tamamıyla popülist bir yaklaşımla yapıldığını söyleyecektir. Seçim döneminde Türkiye'deki demokrasimizle ilgili sarf ettiği sözler de seçim heyecanı içinde kaçırılmış sözler olarak görmek istiyoruz" görüşünü dile getirdi.
"RUSYA İLE OLAN İLİŞKİLERİMİZ ABD'YE ALTENATİF DEĞİL"
Rusya'yla ilişkiler nedeniyle Türkiye'nin yön değiştirdiği eleştirilerinin doğru olmadığını belirten Kılıç, Türkiye ile Rusya arasında kimi sıkıntılı konular olmasına karşın ilişkilerin açık sözlülükle yürütüldüğünü belirtti:
"Neden NATO üyeliğine ilişkin yükümlülüklerimizi yerine getirirken en yakın komşularımızla ilişkilerimizi iyi yürütmeyelim. Mesela Almanya, Kuzey Akım-2 projesini devam ettiriyor, neden eksen kayması Almanya'ya sorulmuyor? Zaman zaman Cumhurbaşkanımız ile Putin'in fikir ayrılığı olduğu noktalar da şeffaf şekilde paylaşılıyor.
Rusya ile olan ilişkilerimiz ABD'ye alternatif değil. Uluslararası siyasette böyle bir rekabet yok. Rusya'yla anlaşmazlık noktalarımızı, ama anlaşabileceğimiz noktaları da biliyoruz. Kırım'ın ilhakını hiçbir zaman tanımayacağız, oradaki soydaşlarımız, dindarlarımızı da yakından takip ediyoruz."
NORMALLEŞME: MISIR'A GİTMEK İSTERİZ
Mısır'la normalleşme kapsamında karşılıklı ziyaretler olup olmayacağı konusundaki soru üzerine de Kılıç, Dışişleri Bakanlığı'nın bazı temaslar yürüttüğünü ifade etti.
Kılıç, "Biz de bu noktada Meclis başkanımızla görüştük ve dostluk grubu kuruldu. Görüşmemizin karşılıklı verim sağlaması lazım. Bunları değerlendiriyoruz. Kanaatim odur ki ilerleyen süreç içinde mümkün olması durumunda Mısır'a gitmek isteriz" dedi.
"SURİYE İLE İLİŞKİ KURULMASI ÇOK UZAK"
Kılıç bir soru üzerine de Beşar Esad'ın yeniden devlet başkanı seçildiği Suriye ile ilişki kurulmasının ise "çok uzağında" olduklarını vurguladı:
"Şu anda 4 milyon Suriyeli Türkiye'de yaşıyor. Niye terk etmiş ülkelerini, can güvenliği için. Öncelikle bu şartların düzelmesi gerekir. Suriyelilerin kendilerini ülkelerinde güvenli hissettiği bir ortamın olması lazım. Vatandaşının ülkesinde topraklarında huzurlu yaşayamayan can güvenliği sorunu olduğu bir devletle ne kadar ilişki kurabilirsiniz ki zaten."
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ: YOLA ÇIKTIĞI AMACIYLA GELDİĞİ NOKTA AYNI DEĞİL
Kılıç Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesine ilişkin eleştirilere ilişkin soru üzerine de "İstanbul Sözleşmesi'nin yola çıktığı amacıyla geldiği nokta aynı değil" görüşünü savundu.
Avrupa'da da İstanbul Sözleşmesi'nden çıkmak için hazırlık yapan ülkeler olduğunu, ABD'nin ise sözleşmeye taraf olmamasına karşın Türkiye'yi eleştirmesinin çelişki olduğunu vurgulayan Kılıç, Türkiye'nin kadına yönelik şiddetin önlenmesi için daha sert yasal düzenlemeleri yapabileceğini ifade etti.
Sözleşmeden çıkıldığı için partisinin "kadına karşı şiddete duyarsız kalmakla suçlanmasını kabul edemeyeceğini" belirten Kılıç, "Bana İstanbul Sözleşmesi'nden niye çıktınız diyenler kadar, iyi ki çıktınız diyen kadın da çok. Bana gelip de hala neden çıkmadık diyen çok kadın var" diye konuştu.
"BU ALGIYI ORTAYA KOYMAYA ÇALIŞANLARLA MÜCADELE EDECEĞİZ"
İstanbul Sözleşmesi'nden çıkılmasının Türkiye'nin dış politikasını olumsuz etkilediği görüşüne katılmadığını savunan Kılıç, bu konuda muhalefet partilerinin tutumunu eleştirdi:
"Bir kere bizim demokrasimiz içerisinde böyle bir tartışma yok. Olmadı ve olmayacak da. Ama Türkiye'de sanki böyle bir tartışma varmış gibi bir algı ortaya koymaya çalışanlar var. Bu algıyı ortaya koymaya çalışanlarla mücadele edeceğiz. Ama burada siyasi anlamda karşımızda yer alıp da Meclis'teki veya dışındaki partilerin de kabahati var. Kendi siyasi ikballeri için ortaya atılan ve doğru olmadığını bildikleri iddialar üzerinden siyaset geliştirmeye çalışıyorlar. Dışarıya karşı niye biz böyle yapıyoruz? Avrupa'daki falanca düşünce kuruluşu, milletvekili şunu dedi… Bir de bakıyorsun, Türkiye'ye karşı belli önyargıları olan zaten Türkiye'yi köşeye sıkıştırmaya çalışan ülkelerin milletvekilleri."
KARAR