TBMM’de Muhalefetin Vekil Sayısı Azalacak mı?

HDP 2023 Seçimleri İçin Tutum ve İlkelerini Açıkladı

TBMM’de Muhalefetin Vekil Sayısı Azalacak mı?


TBMM’de Muhalefetin Vekil Sayısı Azalacak mı?

TBMM Başkanı Mustafa Şentop, yarınki yasama yılı açılışı öncesinde milletvekilli dokunulmazlığı aleyhine Meclis’te bin 359 fezleke dosyası olduğunu ve bu dosyalar arasında kesin hüküm verilmesi nedeniyle milletvekilliği düşürülmesi için 5 fezleke bulunduğunu açıkladı.

Şentop, bugün parlamento muhabirleriyle buluşmasında 24 Haziran 2016 Genel Seçimleri TBMM 27. Dönemi’nde son durumu değerlendirdi.

HDP 2023 Seçimleri İçin Tutum ve İlkelerini Açıkladı

Yarınki yasama yılı resmi açılışı öncesinde “27’nci dönem dördüncü yasama yılı sonu itibariyle Karma Komisyon’daki yasama dokunulmazlığı tezkeresi bin 359’a ulaştı” bilgisini paylaşan Şentop, bunlardan beşinin kesin hüküm giyme sebebiyle milletvekilliğinin sona ermesi ve birinin yasama dokunulmazlığının kaldırılması kapsamında olduğunu kaydetti. Yine bunlardan üçünün istem üzerine Cumhurbaşkanlığı’na iade edildiğini ve birinin ise TBMM'nin tatilde olduğu süre içerisinde içtüzük gereği Karma Komisyon'a havale işlemi aşamasında olduğunu aktardı.

TBMM İçtüzüğü uyarınca bir milletvekili hakkında suç işlediği iddiası söz konusu olduğunda buna ilişkin iddianame veya yargı kararına ilişkin adli makamlarca fezleke gönderildiğini anımsatan Şentop, TBMM Başkanlığı’na fezlekeler ulaşıp havale işlemi yapılmasıyla birlikte Anayasa Komisyonu ile Adalet Komisyonu’nun oluşturduğu Karma Komisyon’un değerlendirme sürecinin başladığını hatırlattı.

Komisyonun karar aşamasıyla birlikte milletvekilliği dokunulmazlığıyla ilgili TBMM Genel Kurulu’nun karar aşamasına geçildiğini anlatan Şentop, TBMM Başkanlığı’nın Karma Komisyon’a havale etme görevi dolayısıyla 27’nci dönemde bugüne kadar yasama dokunulmazlığı kaldırılması talepli bin 359 dosyayı sevk ettiklerini yineledi.

Muhalefetten İttifak ve Parlamenter Sistem Mesajı

Şentop, geçtiğimiz dönemde milletvekilliğine geri dönüşleri söz konusu olan CHP’li Enis Berberoğlu ve HDP’li Ömer Faruk Gergerlioğlu örneklerinde olduğu gibi, TBMM Başkanlığı’nın TBMM Genel Kurulu’nda okutarak milletvekilliği düşürme işlemi gerçekleştirmesiyle ilgili yorumda bulunmadı. Ancak Şentop’un bu içerikte 5 fezleke bulunduğu açıklaması nedeniyle, “1 Ekim’de çalışmalarına başlayacak TBMM Genel Kurulu’nun gündemine söz konusu fezlekeler ne zaman getirilecek? Hangi milletvekilleri için milletvekilliği düşürme işlemi yapılacak?” soruları gündemde. Bu noktada söz konusu fezlekelerin iktidardaki AKP ve MHP milletvekilleriyle ilgili olmadığı ve muhalefet vekillerini ilgilendirdiği belirtiliyor.

“TBMM’nin konumunu tartışmak yanlış”

TBMM Başkanı Şentop, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile birlikte TBMM Genel Kurulu salonunda kabine üyeleri olmaksızın Cumhurbaşkanlığı locasında Yürütme’nin olmasının, Meclis’in üstünde bir görüntü oluşturduğuna ilişkin soruya tepki gösterdi.

Şentop, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin literatürde başkanlık sistemi olduğunu belirterek, “Başkanlık sistemini, başkanlık sistemleriyle mukayese etmek lazım. Başkanlık sistemini parlamenter sistemlerle veya Türkiye'deki daha önceki parlamenter sistem uygulamalarıyla mukayese ederseniz çok büyük bir yanlış yaparsınız ve bu hiçbir işinize yaramaz. Ortaya bir cehalet çıkar. Farklı sistemlerdir. Mantığı, paradigması farklıdır sistemleri mukayese yanlış” diye konuştu.

“Erken seçim tartışmaları geçmişte kaldı”

AKP’li Meclis Başkanı Şentop, muhalefet cephesince yapılan erken seçim çağrısıyla ilgili soru üzerine TBMM’de şu anda bu yönde bir sayısal irade bulunmadığını vurgulayan ifadeler kullandı. Şentop, “Yeni hükümet sisteminin tartışıldığı sıralarda, hükümet sistemi değişikliğinin en önemli gerekçelerinden birisi Türkiye'de hükümetlerin çok kısa ömürlü oluşuydu. 1961'den 2002'ye kadar Türkiye'de ortalama hükümet ömrü 1,5 yıl civarında. Başkanlık sistemine, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçişin gerekçelerinden birisi de istikrarlı hükümetler. İstikrarlı hükümetler nedir? Kolay, çabuk kurulabilen ve uzun ömürlü olan hükümetler. Dolayısıyla bu sistemin mantığında seçim dönemlerinin mümkün olduğu kadar sabit kalması vardır ve farklı ülkelerde, başkanlık sistemlerinde bütünüyle de sabittir. ABD'de, erken seçim diye bir şey yoktur. 200 yıldan fazla bir zamandır seçim aynı gün yapılır. Biz de öncekinden farklı olarak, bu yeni sistemde erken seçimle ilgili bir karar alma imkanı prensip olarak getirilmiş olmakla beraber bunun mümkün olduğu kadar zorlaştırıldığını ifade etmek isterim. Biraz erken seçim konuşmaları bence Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi öncesi parlamenter sistem alışkanlıklarıdır. Erken seçim olmasın diye getirilen bir hükümet sistemi var şu anda Türkiye'de” diye konuştu.

‘’Kürt sorununda çözüm yeri Meclis olmalı’’ tartışması

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu başta olmak üzere muhalefet cephesince Kürt sorununu çözmek üzere TBMM’nin etkin rol üstlenmesi gerektiği ve bunun TBMM gündeminde ele alınması gerektiği yönündeki tartışmaya Şentop da katıldı.

Şentop, “Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin sorunların çözüm yeri olduğunu hiç kimsenin tartışması mümkün değil. Ama bu soyut bir ifadedir. TBMM'nin belirtmiş olduğum anayasal ve içtüzükten kaynaklanan enstrümanlarla ne yapmasının öngörüldüğü açıkça, somut bir şekilde ifade edilirse, o zaman bence ciddi ve faydalı bir tartışma ortaya çıkabilir. Yani 'bir sorunun çözüm yeri Meclis'tir' derken ne diyorsunuz? Anayasa değişikliği mi kanun değişikliği mi bir komisyon kurulmasını mı öneriyorsunuz? Bu şekilde somutlaşan bir tartışma olursa verimli bir tartışmaya dönüşür. Yoksa soyut olarak, içeriği belli olmayan muğlak tartışmalar siyasetimize, toplum hayatımıza katkı vermiyor” değerlendirmesinde bulundu.

Şentop, ayrıca yeni anayasa hazırlığıyla ilgili soruyu “Türkiye'nin yeni anayasaya ihtiyacı vardır. TBMM, bu anayasayı yapacak güçtedir, kudrettedir. Hem hukuken hem siyaseten bu konuda kararlılık olursa, ciddi ve samimi bir irade olursa yeni anayasa yapılabilir” diye yanıtladı.

Geçen yasama yılında 18 bin 75 soru önergesi verildi

TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Meclis’in yasama dışında çok önemli bir diğer işlevinin yürütmeyi denetlemesi olduğunu kaydederek, 27. Dönem 4. Yasama Yılı'nda denetim faaliyetleri kapsamında milletvekillerince 18 bin 75 yazılı soru önergesi verildiğini açıkladı.

Muhalefetçe Cumhurbaşkanı Yardımcılığı’na ve bakanlıklara gönderilen soru önergelerine süresi içinde ve yeterli cevap verilmediğine ilişkin eleştirilere karşılık Şentop, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde TBMM’nin denetim görevini yerine getiremediği yönündeki görüşü reddetti.

Şentop, “Soru önergelerinin toplam cevaplandırılma oranına yasama dönemleri itibarıyla baktığımızda, çok kısa süren 25. Yasama Dönemi’ni hariç tuttuğumuzda, parlamenter sistemdeki son iki dönemden 24. Yasama Dönemi’nde yazılı soru önergelerinin toplam cevaplandırılma oranı yüzde 60,3, 26. Dönem’de de yüzde 45,4 olarak gerçekleşmişken Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin geçerli olduğu 27. Dönem’de bu oranın yüzde 63,5 olduğunu görmekteyiz. Bu verilere dayanarak Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde milletvekillerinin yazılı soru önergelerinin cevaplandırılmadığı ve yeni sistemde TBMM'nin denetim fonksiyonunun gerilediğine yönelik eleştirilere katılmadığımı ifade etmek isterim. Bununla birlikte her ne kadar önceki yasama dönemlerine göre daha iyi durumda olsak da elbette ideal olan, milletvekillerimizin yönelttiği soru önergelerinin istisnasız tamamının, süresi içerisinde cevaplandırılmasıdır” dedi.

Şentop, 4. Yasama Yılı’nda TBMM Başkanlığı’na, bin 574 Meclis araştırması önergesi verildiğini ve bunlardan 101’nin kabul edildiğini bildirdi.

Şentop soru önergelerini kabul etmediği eleştirisini reddetti

Şentop, muhalefet milletvekillerince TBMM Başkanlığı’na iletilen yazılı soru önergelerinin işleme alınmaksızın geri gönderildiği örneklere ilişkin ise “İçtüzük hükümlerini katı bir şekilde uygulasak, bu konuda ben bir müsamaha göstermesem; başkanlığa verilen soru önergelerinin maalesef büyük çoğunluğunun milletvekillerine iade edilmesi gerekir. Oysa iade oranlarına baktığımızda 4. Yasama Yılı'nda, işleme alınan 52 bin 797 yazılı soru önergesinin yüzde 1,89'unun (bininin), 4 bin 984 Meclis araştırması ve genel görüşme önergesinin yüzde 2,54'ünün (127'sinin), mevzuat hükümlerine uygunluk incelemesi neticesinde sahiplerine iade edildiğini görmekteyiz. 27. Yasama Dönemi'nin tamamında geçerli olan yazılı soru önergelerinin iade oranı yüzde 1,89 olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu oran önceki yasama dönemlerine kıyaslandığında son derece düşüktür” açıklamasını yaptı.

VOA