Teknoloji şirketleri kadınlar için umut vadediyor
Kadın çalışanların oranının artması, iş verimliliğine belirgin bir iyileşme olarak yansıyor.
Türkiye’de iş yapan teknoloji şirketlerindeki kadın çalışanların oranı giderek artıyor. Kadın çalışanların oranının artması, iş verimliliğine belirgin bir iyileşme olarak yansıyor.
Türkiye son dönemde bir yandan kadın cinayetlerindeki artışı ya da kadınlara yönelik toplumsal ve sosyal hayattaki ayrımcılıkları tartışmaya devam ederken, diğer yandan kadınların iş yaşamındaki konumu açısından görece olumlu gelişmelere de sahne oluyor.
Kadınların iş yaşamında giderek daha çok tercih ettiği sektörlerden birisi teknoloji ve sektör, Türkiye’de kendini bu alanda yetiştirmiş kadınlar için giderek daha çok umut vadediyor. Bu çerçevede çok uluslu teknoloji şirketlerinin Türkiye ofislerindeki kadın çalışanlar ve yöneticilerin oranlarının diğer çoğu sektördeki kadın oranlarına kıyasla daha yüksek olduğu gözlemleniyor.
Ancak kadın istihdamı Türkiye’de halen istenen düzeyde değil. TÜİK verilerine göre kadınlarda istihdam oranı 2017’de yüzde 28,9 olurken, eğitim seviyesi arttıkça kadınların iş gücüne katılımı da artıyor.
Oranlar yine de yeterli değil
Teknoloji sektöründeki kadın dayanışmasını güçlendirmek için kurulan sivil toplum kuruluşları arasında olan TechWomen Club’ın etkinliği için Ankara’da bir araya gelen çeşitli şirketlerden kadın yöneticiler de Türkiye’de teknoloji alanında kadın çalışan oranlarının bilinenin aksine yüksek olduğu noktasında birleşiyor. Ancak bu oranların yeterli olmadığı da sektördeki kadınların hemfikir olduğu bir başka husus.
Danışmanlık firması Deloitte’in Türkiye Bilişim Sanayicileri Derneği (TÜBİSAD) ile işbirliği içinde 2018’de gerçekleştirdiği ve toplam 486 beyaz yakalı kadının katıldığı çalışma da bu açıdan çarpıcı sonuçlar içeriyor.
Çalışmaya göre teknoloji sektöründeki beyaz yakalı kadınların yüzde 85’i bu sektörde olmaktan memnun ve bu oran diğer sektörlerdeki kadınlar arasında yapılan araştırmalarda ortaya çıkan memnuniyet oranlarından oldukça yüksek durumda.
Pınar Rua Aksu
Oracle’da üst düzey yönetici olan Pınar Rua Aksu, şirketindeki kadın çalışan oranının en az yüzde 40’larda olduğunu söylerken, yönetici kademesinde ise bunun daha yüksek olduğuna dikkat çekiyor. Aksu, durumu “Teknoloji günümüz dünyasında artık makinelerin çok ötesinde bir şey ve önyargıların aksine erkeklerin tekelinde olmaktan çıktı” sözleriyle özetliyor.
Kadınlar sayesinde belirgin iyileşme
Finans, otomotiv ve enerji sektörleri üzerine yapılan araştırmaların sonuçları ile kıyaslandığında ise teknoloji sektöründeki kadınların insan kaynakları, iletişim gibi alanlardan ziyade ağırlıklı olarak daha teknik, satış, iş geliştirme ve ürün geliştirme gibi alanlarda ön planda oldukları saptamalar arasında.
Sodexo’da yine yönetici kademesindeki Berna Şamiloğlu Acar da kendi çalıştığı kurumda kadın oranının yüzde 47-48 dolayında olduğunu belirterek, sektörde eğitim oranının yüksek olmasının erkeklerin kadınları kabullenişi açısından önemli bir faktör olduğunu söylüyor.
Berna Şamiloğlu Acar
Acar, kurum bünyesinde 30 ülkede yapılan küresel bir araştırmanın da kadın çalışanların önemini ortaya koyduğunu belirterek, bu oran yüzde 45’i geçtiği zaman iş verimliliğinde belirgin bir iyileşme görüldüğünü ifade ediyor.
Çok hızlı büyüyen ve kendini hızla geliştiren teknoloji sektöründe kadınların özellikle yaratıcılıkları ve tasarım güçleri ön plana çıkıyor. Aksu kadınların sektördeki artılarını şöyle açıklıyor:
“Teknoloji aslında kadının yetenekli olduğu bir alan. Aynı anda birden fazla işi yapabilmek kadınların özellikle üstün olduğu bir konu. Algıların açık olması, içgüdülerin gelişmiş olması da artılar arasında. Analitik zeka kadınlarda çok yüksek ve bu da teknolojiye eğilim sağlıyor.”
Acar da aynı noktaya işaret ediyor ve kadın emeğinin gerek yazılım gerekse yaratıcı teknoloji için yaşamsal olduğunu söylüyor. Acar, “Software dediğinizde mutlaka tasarımdan da bahsetmek gerekiyor ve kadınların doğasından gelen empati kurmak, yaratıcılık ve sorgulama gibi bazı yetenekleri var. Bunlar da sektörde başarılı olmak için olmazsa olmaz unsurlar” diyor.
Liderlik pozisyonu kadınlar için hâlâ zor
Teknoloji alanında da liderlik pozisyonunda kadınların görece azlığı diğer alanlar gibi ön plana çıkıyor. Diğer sektörlere kıyasla daha çok kadın bu şirketlerde yöneticiliğe yükselmiş olsa da bazı ön yargı ve zorluklar kadınların hâlâ mücadele etmesi gerekenler arasında.
TÜBİSAD’ın çalışmasına göre kadın liderlerin azlığının sektörden bağımsız sistemik temelleri bulunuyor. Bunlar arasında liderlik pozisyonları için erkek adaylara daha meyilli olunması, sektörün erkek egemen olması ve yönetimlerin yeterli destek sağlamaması gibi nedenler sıralanıyor.
Sevilay Kurt
Kadınların yöneticiliğe yükselebilmesi açısından IBM Türkiye ofisi iyi örnekler arasında. Şu anda üst yönetimin yarısı kadınlardan oluşuyor. Şirketin üst düzey yöneticilerinden Sevilay Kurt, yetenekli olan kadınların aile ya da özel hayatları bir engel oluşturmadan terfi edebilmesinin önünün açılmasının önemine dikkat çekiyor.
Rol modellerinin artması hedefleniyor
Oracle'dan Aksu ise kendi şirketi gibi kurumsal yerlerde bir yetenek havuzunun söz konusu olduğunu ve işinizi iyi yapıyorsanız bu havuz içinde değerlendirildiğinizi belirtirken, buna rağmen hâlâ bazı ön yargılarla da karşılaşılabildiğini kaydediyor. Bu nedenle kadınların bu ön yargıları kırmak için aynı yetenekteki erkeklerden daha çok çalışması gerekebiliyor.
Birleşmiş Milletler'in kadınların aleyhine olan bu durumun 2030 yılında dengeleneceğini öngörmesine karşılık, hâlihazırda dünya çapındaki büyük teknoloji şirketlerinin orta seviye yönetim pozisyonlarının sadece yüzde 25’i kadın yöneticilerden oluşuyor.
TechWomen Club kurucularından Özge Yıldız ve Ferigül Güngören sektörde rol modellerinin artması ve kız çocuklarının eğitiminin bu alana yönlendirilmesinin hedefleri arasında yer aldığını söyleyerek, Türkiye’deki kadınların teknoloji ile ilgili işlerde daha çok rol almasının önemine işaret ediyor.
Gülsen Solaker / Ankara
Deutsche Welle Türkçe